2053
benim için "sarı öküz"dür.
türkiye'de bildiğim kadarıyla başlangıçtan beri yabancı sınırı vardı. zamanla bu sayı arttı, arttı ve en sonunda 14'e dayandı. bakmayın hala sarı öküzümüz yok, turuncu öküz mü desek ne desek bilemedim ama sarı öküz diyelim. bu sınırdan önce neler neler yaşadık...
tarık çamdal'a verilen paralar?
veysel sarı transferi?
bruma'nın şans bulamaması.
maruz kalınan eray işcan rezaleti.
daha say say bitmez. fenerbahçe de yaşadı bunları örneğin. beşiktaş da. bugün yabancı sınırı olsa beşiktaş o ölü haline rağmen veli kavlak ile sözleşme imzalasak mı imzalamasak mı diye düşünürdü.
hala düşünüyoruz da. maalesef sınır hala var. hala diyoruz ki mehmet özcan'ı yerli orta saha olsun diye almalıyız. hayır. bizim yerli oyuncuyu sadece avrupa kupalarına kayıt sayısını düşünerek almamız gerekir. olması gereken budur. ülkenin her yerinde kötünün iyisine dört elle sarılıyoruz çünkü hemen her yerde kötünün kötüsü bizi kuşatmış durumda.
turgutreis bisiklet yoluna arabalar park ediyor, zemin kum dolu ve kum bisikletli için çok tehlikelidir, bisiklet yolunu kıracak şekilde inşaat yapılıyor. ama kimse ses etmiyor. neden? çünkü iyi kötü bir bisiklet yolu var. bu yola arabalar park etmese mesela? en azından yolumuzun kullanabilsek? ben eleştiri hastası olarak demiyorum ki bisiklet yolumuz neden 3 kilometre de 20 kilometre değil, neden mavi de yeşil renkli değil. sadece en azından asgari şartı sağlasak?
mehmet özcan'ı sahiden yetenekli olduğu için istiyor olabiliriz. ama çok futbolcunun adı geçiyor "yerli" diye. mecbur muyum ben kardeşim hala muadili 2 milyona olan adama 4 vermeye? sadece yerli diye. bu nasıl bir rezalet.
bu sınırın 13'e düşmesi dahi sarı öküzü vermektir. sarı öküz verildiği anda ben bu köyü terk ederim. çünkü ardı arkası gelmeyecek, ortada öküz kalmayacak. önce 12, sonra 10+2, sonra 8, sonra... sonra?
işin kötüsü sevda, aşk, fanatiklik, adına artık ne derseniz deyin, bir şeyler uğruna bu lig yine izlenecek. can sıkıla sıkıla, lanet edile edile. ben? ben izlemem. galatasaray'ı flashscore'dan skoruna bakarak sevmek de mümkün.
sarı öküzü vermemek gerek.
türkiye'de bildiğim kadarıyla başlangıçtan beri yabancı sınırı vardı. zamanla bu sayı arttı, arttı ve en sonunda 14'e dayandı. bakmayın hala sarı öküzümüz yok, turuncu öküz mü desek ne desek bilemedim ama sarı öküz diyelim. bu sınırdan önce neler neler yaşadık...
tarık çamdal'a verilen paralar?
veysel sarı transferi?
bruma'nın şans bulamaması.
maruz kalınan eray işcan rezaleti.
daha say say bitmez. fenerbahçe de yaşadı bunları örneğin. beşiktaş da. bugün yabancı sınırı olsa beşiktaş o ölü haline rağmen veli kavlak ile sözleşme imzalasak mı imzalamasak mı diye düşünürdü.
hala düşünüyoruz da. maalesef sınır hala var. hala diyoruz ki mehmet özcan'ı yerli orta saha olsun diye almalıyız. hayır. bizim yerli oyuncuyu sadece avrupa kupalarına kayıt sayısını düşünerek almamız gerekir. olması gereken budur. ülkenin her yerinde kötünün iyisine dört elle sarılıyoruz çünkü hemen her yerde kötünün kötüsü bizi kuşatmış durumda.
turgutreis bisiklet yoluna arabalar park ediyor, zemin kum dolu ve kum bisikletli için çok tehlikelidir, bisiklet yolunu kıracak şekilde inşaat yapılıyor. ama kimse ses etmiyor. neden? çünkü iyi kötü bir bisiklet yolu var. bu yola arabalar park etmese mesela? en azından yolumuzun kullanabilsek? ben eleştiri hastası olarak demiyorum ki bisiklet yolumuz neden 3 kilometre de 20 kilometre değil, neden mavi de yeşil renkli değil. sadece en azından asgari şartı sağlasak?
mehmet özcan'ı sahiden yetenekli olduğu için istiyor olabiliriz. ama çok futbolcunun adı geçiyor "yerli" diye. mecbur muyum ben kardeşim hala muadili 2 milyona olan adama 4 vermeye? sadece yerli diye. bu nasıl bir rezalet.
bu sınırın 13'e düşmesi dahi sarı öküzü vermektir. sarı öküz verildiği anda ben bu köyü terk ederim. çünkü ardı arkası gelmeyecek, ortada öküz kalmayacak. önce 12, sonra 10+2, sonra 8, sonra... sonra?
işin kötüsü sevda, aşk, fanatiklik, adına artık ne derseniz deyin, bir şeyler uğruna bu lig yine izlenecek. can sıkıla sıkıla, lanet edile edile. ben? ben izlemem. galatasaray'ı flashscore'dan skoruna bakarak sevmek de mümkün.
sarı öküzü vermemek gerek.