9339
yönetimle aralarında ne yaşandı, nasıl şartlarda çalışmaya zorlandı bilmeden çok eleştirmek istemiyorum ama bende de iyi bir teknik direktör intibası bırakamamış hoca.
bizi şampiyon yaptığı sezon * nasıl şampiyon olduğumuzu unutmayalım. son haftalarda alınan 1-0 lık skorlar mucize gibiydi. yanlış hatırlamıyorumdur inşallah diye fikstüre bir daha baktım; son 7 haftada 1 gol yemişiz ki o 1 golü de şampiyonluğu garantilediğimiz son hafta yemişiz. 19 puan toplamışız; tek puan kaybı son haftadaki beraberlik. maçları da az buçuk hatırlayan varsa çok pozisyon bulup çok da pozisyon veriyorduk. o 7 hafta bir daha oynansa o skorlar öyle olmazdı. kader, şans, nasip, kısmet, olacağı varmış gibi bir şampiyonluk idi. nitekim aklı selim tüm taraftarlar da bunun böyle gitmeyeceğini acil takviyenin şart olduğunu savunmuştu. hamza hamzaoğlu ise 3 kupanın verdiği kendine güvenle taraftarı ciddi olarak karşısına alıp * doğru dürüst bir kadro kuramamıştı. sonraki sezonu ise kimse hatırlamak istemez zaten.
bu dönemde benim açımdan sınıfta kalmış olmasının nedeni; taktiğinin her türlü skora açık olması. belli bir bütünlük yoktu, rus ruleti gibi maçlar oynanıyordu; her maçta yenebilirdik de yenilebilirdik de. bu belli bir müddet devam ettirilebilir; maddi kaynak yoktur, transfer sezonu değildir vb. ancak en kısa sürede de yamuk sistemi düzeltmek gerekir. işte problem burada başladı, şampiyonluktan sonraki transfer sezonu iyi geçirilmeliydi. o dönem iyi geçirilmedi. saçma sapan adamlarla saçma sapan bir oyun oynamaya başladık. benim buradan anladığım, hamza hoca'nın kafasında herhangi bir oyun sistemi yok idi. sahaya 11 kişiyi salıyor ve bir şeyler yapmasını bekliyordu sanki. o da olmadı, olacağı da yoktu o kadro kalitesiyle.
sonraki maceraları da iyi geçmedi zaten. kendisini taktik yönden geliştirmesi gerektiği gibi oyuncu kabiliyeti değerlendirme bakımından da geliştirmesi gerekiyor. bir daha hocamız olmasını ister miyim, hayır. kendine bir şey katmadan olmasın mümkünse.
bizi şampiyon yaptığı sezon * nasıl şampiyon olduğumuzu unutmayalım. son haftalarda alınan 1-0 lık skorlar mucize gibiydi. yanlış hatırlamıyorumdur inşallah diye fikstüre bir daha baktım; son 7 haftada 1 gol yemişiz ki o 1 golü de şampiyonluğu garantilediğimiz son hafta yemişiz. 19 puan toplamışız; tek puan kaybı son haftadaki beraberlik. maçları da az buçuk hatırlayan varsa çok pozisyon bulup çok da pozisyon veriyorduk. o 7 hafta bir daha oynansa o skorlar öyle olmazdı. kader, şans, nasip, kısmet, olacağı varmış gibi bir şampiyonluk idi. nitekim aklı selim tüm taraftarlar da bunun böyle gitmeyeceğini acil takviyenin şart olduğunu savunmuştu. hamza hamzaoğlu ise 3 kupanın verdiği kendine güvenle taraftarı ciddi olarak karşısına alıp * doğru dürüst bir kadro kuramamıştı. sonraki sezonu ise kimse hatırlamak istemez zaten.
bu dönemde benim açımdan sınıfta kalmış olmasının nedeni; taktiğinin her türlü skora açık olması. belli bir bütünlük yoktu, rus ruleti gibi maçlar oynanıyordu; her maçta yenebilirdik de yenilebilirdik de. bu belli bir müddet devam ettirilebilir; maddi kaynak yoktur, transfer sezonu değildir vb. ancak en kısa sürede de yamuk sistemi düzeltmek gerekir. işte problem burada başladı, şampiyonluktan sonraki transfer sezonu iyi geçirilmeliydi. o dönem iyi geçirilmedi. saçma sapan adamlarla saçma sapan bir oyun oynamaya başladık. benim buradan anladığım, hamza hoca'nın kafasında herhangi bir oyun sistemi yok idi. sahaya 11 kişiyi salıyor ve bir şeyler yapmasını bekliyordu sanki. o da olmadı, olacağı da yoktu o kadro kalitesiyle.
sonraki maceraları da iyi geçmedi zaten. kendisini taktik yönden geliştirmesi gerektiği gibi oyuncu kabiliyeti değerlendirme bakımından da geliştirmesi gerekiyor. bir daha hocamız olmasını ister miyim, hayır. kendine bir şey katmadan olmasın mümkünse.