• 25
    yaşanmaması gereken fakat neden bilmesem de sürekli yaşadığımız illet. bana göre bir oyuncunun ıslıklanmasının tek mantıklı açıklaması takımı alenen sabote etmesine verilen tepki olmalıdır. bu sabotaj işini bana göre en çok tarık çamdal yapmıştır ki o bile bu işi sahada değil futbolun finansal departmanında(bıkmadan ve usanmadan) icra etmiştir. seversiniz sevmezsiniz bilemem fakat hasan şaş, selçuk inan ve hatta sabri sarıoğlu gibi oyuncuların ıslıklandıklarına şahit olmak benim içimi acıtıyor. tribündeydim hala unutamıyorum hasan şaş futbol hayatının son sezonunda ailton'dan hallice bir göbekle uzun bir sakatlığın ardından sahaya sürülmüştü, elinden geleni yapmasına rağmen top oynayacak hali yoktu, ıslıklandı. selçuk, takımın iki sezon şampiyon olmasını takip eden ilk sezonda fenerbahçe maçı ve onun öncesinde ıslıklanmıştı. sabri'ye yapılanları zaten saymak bile istemiyorum. sabri için bir parantez açmak gerekirse, bu kadar can-ı gönülden oynayan ve kanının son damlasına kadar sahada her şeyini veren bir oyuncu nasıl bu kadar tepki görebilir idrak edemiyorum. ulan tamam biliyorum adam bir eboue ya da iyi bir mariano kalitesinde değildi ama asla ve asla bir tarık çamdal da olmadı.

    tarık çamdal'ın bile ıslıklanmasını tasvip etmesem de illallah ettiren sebepler yüzünden anlayışla karşılayabilirim. lakin yine de bu tip hareketler galatasaray tribünlerine yakışmıyor. gerçi hasan şaş'ı selçuk'u ve sabri'yi ıslıklayan o tribünler diagne'yi de belhanda'yı da ıslıklar, normaldir. yanlış anlaşılmasın bu oyuncuların hepsi eleştiriyi hak eden oyunculardır gerektiğinde tepki de koyulmalıdır. fakat şu ana kadar ıslıklama ve yuhalamanın skora, kulübe, oyunculara veya hocaya hiçbir katkısı olmadı, bundan sonra da zerre katkısı olacağını düşünmüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın