resim
Henry Chukwuemeka Onyekuru
Takım:Al-Fayha
Mevki:Sol Kanat
Yaş:27
Boy:1.75
Uyruk:Nijerya
  • 1095
    son maçta attığı 2 golle birlikte* stsl'deki gol sayısını 11e çıkarttı ve an itibariyle güzide takımımızın formasıyla ligde en çok gol atan şahsiyet olmasına rağmen futbolcumuz hakkında kesinlikle uzun vadeli planlanmaması gerektiğini düşünüyorum. gerçi öyle bir planlama yapılsa bile mali durumlar bize bu konuda bi engel koyar ama biz yine de sebeplerimizi açıklayalım.

    fiziksel yetersizliği. türk futbolunu ucundan takip eden biri bile bu ligdeki ikili mücadelelerin sertliğinin ve fazlalığının gayet farkındadır. fiziksel olarak (hatta medya/taraftar baskılarından dolayı bazen de zihinsel olarak) zayıf olanlar bu ligde var olamıyorlar. tabi müthiş bi tekniği yoksa... (spoiler alert: yok) uzuun süreli bi sakatlıktan sonra kendini bulması için everton onun başka bi takıma kiralanmasını istedi ve scoutlarımızın da katkılarıyla lig tarihinin en iyi hocası, oyuncunun çok süratli ve skorer olduğunu görmesinden mütevellit henry'nin alınmasına onay verdi. fakat kampın en başında takıma dahil olmasına rağmen istenen seviyede güçlenemedi. maç eksikliğini gidermesiyle fiziken daha dinç olacağı düşünüldü ama böyle de olmadı. bakın kondisyondan bahsetmiyorum, güçlü değil. bu ligimiz ölçeğinde oldukça açığa çıkarılıyor. ayrıca bu gözlemi nerede karşıma çıktığını şu saniye anımsayamadım ama henry'nin geçirdiği ağır sakatlık dolayısıyla oyun içersinde bazı fiziksel açıdan zorlayıcı pozisyonlarda çekimser kaldığını duymuştum ve buna katılıyorum. o son deparı ya da o son vitese takmakta çekiniyor. bunun dışında da ikili mücadeleden kaçınabilmesi ya da zayıf kalabilmesi de olayın cabası. bu yüzden zihinsel açıdan da kendini geliştirmesi gerekecek gibi duruyor. fizik ve zayıf kelimeleriyle boğulan ve kelime dağarcığımı sorguladığınız bu paragrafa bi son verip diğer eksisine geçmek istiyorum.

    dar alanda etkisiz. bu genelde set oyunundaki eksikliğinden kaynaklanıyor. oynu domine etmeye çalışan takımlarda top verildiğinde kara delik etkisi yaratan futbolcuların pek bi yeri olmuyor açıkçası. henry arkadaşımız da biraz öyle biri. verdiğiniz topu geri alamıyorsunuz. çok güçlü bi silahı var: topla dikine gitme. bu derin savunmalara karşı (hatta asıl geçiş oynunu etkili kullanan takımlarda) çok değerli bi özellik ve fakat her seferinde bunu yaparak başarı sağlayamazsın. yani bazen basit oynamak, bi anlamda pas yapmak yahut boştaki arkadaşını görebilmek büyük resimde çok daha faydalı olabiliyor. dünya tarihinde topla dikine gitme işini belki de en iyi yapan lionel messiyi yakından incelediğimizde onun da basit oynamanın bazen daha mantıklı bulduğunu maçlar içinde çokça görürüz. henry'nin bu seviyede yapmasını beklemek tabi ki de hayal ama teşbihte hata olmaz. topu aldığında boştaki arkadaşları pek görememesi ve sürekli aynı şekilde savunmayı delmeye çalışması onun çok büyük bir defolarından ve bunu kısa vadede toparlamasını beklemek bile büyük bi hata olur bence.

    işte bu yüzden yarının planında olmamalı. bu eksikliklerini bi yaz kampı daha yiyerek düzeleceğini umabilirsiniz. hatta ona yatırım da yapabilirsiniz. ama buraya gelmesinin yegâne sebeninin bu iki yönden çok çok geri olmasından kaynaklandığını iyice anlamak lazım, kolayca da halledilemeyecek seviyede olmasa mutlaka tapusunun bulunduğu takımda birkaç şans daha verilirdi. bunu görmek çok zor değil. heh tabi yazdığımız konulardaki noksanları giderdiği anda ise özellikle bu skorer ve sprinter yapısıyla bambaşka seviyenin topçusu olur, orası kesin.

    e: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın