86
https://mobile.twitter.com/.../1090905926821965826
“orada olanlar gerçek üstüydü. souness, sözleşmemdeki serbest kalma maddesini ödeyebileceklerini söyledi ve beni davet etti. ‘gel ve ortama bak’ dedi. istanbul’a gittim. uçaktan indik. eşim sekiz aylık hamile… menajerim kevin yanımızda… souness pasaport kontrolünde bekliyor. geldi ve elimi sıktı. sonra iki taraftar beni aldı. bagajları beklediğimiz alanın üzerinden beni taşıdı. 5 bin galatasaray taraftarı bekliyordu ve hepsi benim adımı haykırıyordu. beni taşıyarak bir arabaya bindirdiler. 50 kişi arabayı havaya kaldırdı ve 25 metreyi havada gittik. arabada tek başımayım. karım ve menajerim içeride kaldı. dedim ki ‘neler oluyor burada?’ sonra otele dinlenmeye gittik. ardından souness bir yerde antrenman yaptıklarını söyledi. bana da gelip izlememi teklif etti. otobüsle ali sami yen stadyumu’na gittik. takım antrenman yapıyordu. bana da bir tane antrenman kıyafeti verdiler. sahaya doğru yürürken ‘bu sesler de ne?’ diye düşünmeye başladım. çünkü tribünlerde binlerce taraftar vardı ve ben karşılarına antrenman kıyafetleriyle çıkıyordum. başkan hemen elime dev bir bayrak tutturdu. stadın etrafında koşup bayrağı sallamamı söyledi. inanın o an bunu yapmak reddetmekten daha kolaydı. henüz, sözleşme imzalamayı bırak, görüşme bile yapmamıştık. bayrağı alıp koşmaya başladım. geri döndüğümde başkan adnan polat omuzunda paltosuyla beni karşıladı. bana dönüp şöyle dedi: dean… eğer bir sözleşme yapmazsak problem olabilir.”
“orada olanlar gerçek üstüydü. souness, sözleşmemdeki serbest kalma maddesini ödeyebileceklerini söyledi ve beni davet etti. ‘gel ve ortama bak’ dedi. istanbul’a gittim. uçaktan indik. eşim sekiz aylık hamile… menajerim kevin yanımızda… souness pasaport kontrolünde bekliyor. geldi ve elimi sıktı. sonra iki taraftar beni aldı. bagajları beklediğimiz alanın üzerinden beni taşıdı. 5 bin galatasaray taraftarı bekliyordu ve hepsi benim adımı haykırıyordu. beni taşıyarak bir arabaya bindirdiler. 50 kişi arabayı havaya kaldırdı ve 25 metreyi havada gittik. arabada tek başımayım. karım ve menajerim içeride kaldı. dedim ki ‘neler oluyor burada?’ sonra otele dinlenmeye gittik. ardından souness bir yerde antrenman yaptıklarını söyledi. bana da gelip izlememi teklif etti. otobüsle ali sami yen stadyumu’na gittik. takım antrenman yapıyordu. bana da bir tane antrenman kıyafeti verdiler. sahaya doğru yürürken ‘bu sesler de ne?’ diye düşünmeye başladım. çünkü tribünlerde binlerce taraftar vardı ve ben karşılarına antrenman kıyafetleriyle çıkıyordum. başkan hemen elime dev bir bayrak tutturdu. stadın etrafında koşup bayrağı sallamamı söyledi. inanın o an bunu yapmak reddetmekten daha kolaydı. henüz, sözleşme imzalamayı bırak, görüşme bile yapmamıştık. bayrağı alıp koşmaya başladım. geri döndüğümde başkan adnan polat omuzunda paltosuyla beni karşıladı. bana dönüp şöyle dedi: dean… eğer bir sözleşme yapmazsak problem olabilir.”