ali koç

comolli ile aralarındaki ilişkiyi, adnan polat - adnan sezgin işbirliğine benzettiğim rakip takım başkanı. camiadan çok uyarı gelmesine rağmen polat sabit fikrinden vazgeçmemiş, sonunda sezgin konusu, başkanlığının sonunu getirmişti. ali koç da comolli konusunda camiasından gelen uyarılara kulak asmayıp, taraftarıyla inatlaşmakta direniyor. hatalarından dönmek konusunda tehlikeli bir eksikliği var bence.

uyguladığı transfer politikası ise ibrahim hacıosmanoğlu ve sonrasındaki trabzonspor başkanları'nın transfer alışkanlıklarını hatırlatıyor bana. garip, gureba, birbirinden alakasız bir dolu oyuncuyla kadrolarını şişirip, hiç bir ilerleme kaydedemezlerdi. sonunda transfer yasakları, ffp regülasyonları, hacizler, ihbarnameler, şikayetler vs. bırakıp kaçış ve yıllarca kaldırılamayacak bir enkaz...

geldiğinden beri yaptırdığı transferler;

- slimani
- ayew
- reyes
- moses
- tolgay
- frey
- serdar
- ferdi
- zajc
- harun
- jailson
- tolga
- benzia
- berke
- sadık
- barış

(toplamda 16) tablo inanılmaz...