171
penaltı, ceza alanı içindeki on kusurlu hareketin karşılığında, kaleye 11 metre (bazıları 9,15 zannediyor ki bu yanlıştır) mesafedeki beyaz noktadan verilen tek ve direkt vuruşluk cezadır. tek vuruşluk olduğundan bir futbolcu iki kez üst üste topa vuramaz, vurursa aleyhe endirekt atış verilir. bu nedenle penaltı atışı direkten döndüğünde, hiçkimseye dokunmadan atışı kullanan futbolcu tarafından tekrar oynanamaz. penaltı atışları arkaya ya da yana kullanılamaz sadece ileri doğru kullanılabilir. atış sırasında topa doğru koşarken duraksamak serbesttir ancak topa vurur gibi yapıp feyk atmak kurallara aykırıdır.
ifab’ın futbol oyun kurallarının 14. paragrafında penaltıya ilişkin bütün düzenlemeler açıklanmıştır. buna rağmen ülkemizde penaltılar konusunda büyük bir cehalet yaşanmaktadır. cehalet o denli büyüktür ki anlı şanlı eski hakemlerimiz bile bundan nasibini almaktadır. tabi bu durum tartışmaları daha da büyütüyor ve içinden çıkılmaz hale sokuyor.
ceza alanı içinde on kusurlu hareketin dokuzu genel olarak biliniyor ama bir kural var ki bu kural tam anlaşılamadığından tartışmaların odağını oluşturuyor. bu kuralı aşağıya alıyorum. oyun kurallarının 12 nolu faul ve fena hareketler başlıklı kurallarının “temas olmadan rakibin ilerlemesine engel olmak” alt başlıklı metni.
--- alıntı ---
bir rakibin ilerlemesine engel olmak, top her iki oyuncunun da oynama mesafesinde olmadığında, rakip oyuncuya engel olmak, rakip oyuncuyu durdurmak, yavaşlatmak veya yönünü değiştirmeye zorlamak amacıyla rakibin koşu yönüne doğru hareketlenmektir.
--- alıntı ---
kuralın alt başlığı nedir? “temas olmadan rakibin ilerlemesine engel olmak.” yani kural diyorki, rakibinize temas etmesenizde onun koşu yönünü kapatır ve yönünü değiştirmeye zorlarsanız bu bir fauldür ve ceza alanı içinde olunca da penaltıdır.
şimdi bunu 10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı’ndaki onyekuru ve 17 şubat 2019 galatasaray kasımpaşa maçı’ndaki diagne’nin pozisyonuna uygulayalım. her iki pozisyonda da rakipler (birinde kaleci arda, diğerinde ben yousef) yatarak, onyekuru ve diagne’nin koşu yolunu kapatmışlardır. topun kalecinin eline değmesi ya da ben yousef’in ayağıyla hafifçe topa dokunmuş olması faulü ortadan kaldırmaz. gerek onyekuru gerekse diagne’nin düşmüş olmaları penaltı için yeterlidir. çünkü koşu yönleri rakipleri tarafından kapatılmıştır. koşu yolu yatarak kapatılan futbolcu rakibinin üzerinden atlamak zorunda değildir. atlarken düşse bile, (hem de hiç takılmadan) yine penaltıdır. bu nedenle yine 17 şubat 2019 trabzonspor alanya maçı’nda ekuban’a yapılan hareket penaltıdır. çünkü o pozisyonda da rakip ekuban’a açıkça faul yapmıyor ama koşu yolunu daraltarak koşu yönünü kapatıyor ve bu dengesinin bozulmasına neden oluyor. böyle pozisyonlarda faulsüz müdahale etmenin tek yolu topa kesin hakim olmaktır. (kaleciyse topu tutmak ya da kornere çelmek, futbolcuysa net bir şekilde uzaklaştırmak) top kesin ve net bir şekilde rakibin oynama alanından uzaklaştırılamamış ise faul ve dolayısıyla penaltı kaçınılmazdır.
bu kuralın izlediğim tüm avrupa maçlarında uygulaması bu şekildedir. hatta avrupa’da bu tür pozisyonlara itiraz bile edilmez çünkü herkes kuralın bilincindedir. bizde ise haftalarca tartışılır ve ajitasyonlara alet edilir.
sonuç olarak diyebilirim ki; rakibin önüne kayarak yattığında ya topa tam hakim olacaksın, ya da topu rakibin oynama alanından net bir şekilde uzaklaştıracaksın. aksi halde rakibin koşu yolunu kapattığın için faul (ceza alanı içindeyse penaltı) kaçınılmazdır.
ancak kayarak yapılan müdahale eğer rakip için tehlikeli, yaralayıcı ya da şiddetli hareket sınıfına giriyorsa, topa hakim olunsa dahi (koşu yolunu kapatmaktan değil) ciddi faulden cezalandırılır. bu ayrı bir konu olduğundan ayrıntılarına girmiyorum.
ifab’ın futbol oyun kurallarının 14. paragrafında penaltıya ilişkin bütün düzenlemeler açıklanmıştır. buna rağmen ülkemizde penaltılar konusunda büyük bir cehalet yaşanmaktadır. cehalet o denli büyüktür ki anlı şanlı eski hakemlerimiz bile bundan nasibini almaktadır. tabi bu durum tartışmaları daha da büyütüyor ve içinden çıkılmaz hale sokuyor.
ceza alanı içinde on kusurlu hareketin dokuzu genel olarak biliniyor ama bir kural var ki bu kural tam anlaşılamadığından tartışmaların odağını oluşturuyor. bu kuralı aşağıya alıyorum. oyun kurallarının 12 nolu faul ve fena hareketler başlıklı kurallarının “temas olmadan rakibin ilerlemesine engel olmak” alt başlıklı metni.
--- alıntı ---
bir rakibin ilerlemesine engel olmak, top her iki oyuncunun da oynama mesafesinde olmadığında, rakip oyuncuya engel olmak, rakip oyuncuyu durdurmak, yavaşlatmak veya yönünü değiştirmeye zorlamak amacıyla rakibin koşu yönüne doğru hareketlenmektir.
--- alıntı ---
kuralın alt başlığı nedir? “temas olmadan rakibin ilerlemesine engel olmak.” yani kural diyorki, rakibinize temas etmesenizde onun koşu yönünü kapatır ve yönünü değiştirmeye zorlarsanız bu bir fauldür ve ceza alanı içinde olunca da penaltıdır.
şimdi bunu 10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçı’ndaki onyekuru ve 17 şubat 2019 galatasaray kasımpaşa maçı’ndaki diagne’nin pozisyonuna uygulayalım. her iki pozisyonda da rakipler (birinde kaleci arda, diğerinde ben yousef) yatarak, onyekuru ve diagne’nin koşu yolunu kapatmışlardır. topun kalecinin eline değmesi ya da ben yousef’in ayağıyla hafifçe topa dokunmuş olması faulü ortadan kaldırmaz. gerek onyekuru gerekse diagne’nin düşmüş olmaları penaltı için yeterlidir. çünkü koşu yönleri rakipleri tarafından kapatılmıştır. koşu yolu yatarak kapatılan futbolcu rakibinin üzerinden atlamak zorunda değildir. atlarken düşse bile, (hem de hiç takılmadan) yine penaltıdır. bu nedenle yine 17 şubat 2019 trabzonspor alanya maçı’nda ekuban’a yapılan hareket penaltıdır. çünkü o pozisyonda da rakip ekuban’a açıkça faul yapmıyor ama koşu yolunu daraltarak koşu yönünü kapatıyor ve bu dengesinin bozulmasına neden oluyor. böyle pozisyonlarda faulsüz müdahale etmenin tek yolu topa kesin hakim olmaktır. (kaleciyse topu tutmak ya da kornere çelmek, futbolcuysa net bir şekilde uzaklaştırmak) top kesin ve net bir şekilde rakibin oynama alanından uzaklaştırılamamış ise faul ve dolayısıyla penaltı kaçınılmazdır.
bu kuralın izlediğim tüm avrupa maçlarında uygulaması bu şekildedir. hatta avrupa’da bu tür pozisyonlara itiraz bile edilmez çünkü herkes kuralın bilincindedir. bizde ise haftalarca tartışılır ve ajitasyonlara alet edilir.
sonuç olarak diyebilirim ki; rakibin önüne kayarak yattığında ya topa tam hakim olacaksın, ya da topu rakibin oynama alanından net bir şekilde uzaklaştıracaksın. aksi halde rakibin koşu yolunu kapattığın için faul (ceza alanı içindeyse penaltı) kaçınılmazdır.
ancak kayarak yapılan müdahale eğer rakip için tehlikeli, yaralayıcı ya da şiddetli hareket sınıfına giriyorsa, topa hakim olunsa dahi (koşu yolunu kapatmaktan değil) ciddi faulden cezalandırılır. bu ayrı bir konu olduğundan ayrıntılarına girmiyorum.