2577
nerede kaymak olusmaya basladiysa, oraya kosa kosa giden teknik direktor.
bircok insan kendisini fatih terimden sonra en iyi turk teknik direktor olarak gormekte. hatta bazi tinerciler en iyi bile gorebiliyorlar. halbuki turkiye'de fatih terim ile kiyaslanabilecek bir teknik direktor yok, yani kiyaslamak bile abes. messi mi ronaldo mu sorusu gibi bir soru degil bu. messi mi m.gomez mi ya da messi mi soldado mu gibi bir kiyas olabilir anca.
senol gunes'in antrenorluk kariyerine bakin. basari yakaladigi takimlarin son iki sezonlarina bakin bir de. benim gordugum kadariyla hicbir zaman sifirdan bir basari yakalamamistir. bir takim yapilanmaya gider, oturmus bir duzen ve kadrosu vardir, ustune bir iki iyi transfer yapilir ve o anda senol gunes o takimin basindadir. sonra senol hoca sampiyon oldu diye yere goge sigdirilamaz. evet, basarili olmustur ama kendisinin fatih terim ile kiyas iceren bir cumlede adinin gecmesi sacmaliktir. neymis, 2002 dunya 3.'luguymus. ya da trabzonla sayilmayan sampiyonluguymus. sonra bjk ile ustuste 2 sampiyonlugu.
bunlarin hepsi oturmus bir takima cok iyi bir iki takviye sonucu elde edilen basarilar. 2002 kadrosu fatih terimin eseriydi, sadece surpriz olarak i.mansiz katki verdi, belki yildiray.
2011 trabzon takimi nispeten oturmus bir takimdi ve colman-selcuk ikilisi ile umut-burak fovet hatti birbirini cok iyi tamamliyordu. ustune egemen-giray-m.yumlu defansi turkiye ligi icin "top gecer adam gecmez" mottosuyla gol yemiyordu. tabi burda amacim kucumsemek degil, mesela burak ve serkan balci'ya seviye atlattigini kimse inkar edemez. fakat o basari tamamen kendine ait degil. 2007'de ve sonrasinda o kadro oturmaya baslamisti. lige iyi baslayan ama kovulan ersun yanal ve yerine getirilen ahmet ozenli trabzonspor nerdeyse ayni kadroyla iyi sinyaller veriyordu. ertesi sene lige senol gunes ile basladilar ve artik takim iyice oturdu. sonra sike sezonu, ardindan basarisiz bir sezon sonra kovuldugu sezon. cunku artik kendini yenileyememisti.
bursa ve kore gunlerine hic girmiyorum bile. giray bulak veya ziya dogan'dan farki yoktu pek. gerci burda gunlerine haksizlik etmeyeyeyim, orada biraz farkliydi ama kisa surdu.
besiktas'taki gunleri de boyle. samet aybaba ve ardindan bilic. tabi arka planda fiko'nun daha derli toplu yonetimi. oturan takima iyi birkac takviye, ozellikle marcelo-atiba-sosa-m.gomez hatti cok iyi tutmustu. ertesi zirve yasadi ama her cikisin bir inisi mutlaka oluyor. onemli olan zirvede mumkun oldukca fazla kalabilmek ve sonra tekrar yukselise gecebilmek. ne oldu peki sonra? "nerede kalmistik" twitinden once "senol gunes'in uctugu ve estigi yerde onun karsisina gecmeye terim'in totosu yemez" dediler. malum geceden sonra "ulan simdi el mi yaman bey mi yaman, goreceksiniz simdi" diyen tinerciler, "terim yaza kalmaz istifa eder" demeler...
simdi bu soylenilenleri kendilerine bile inkar ederler zavallilar. neyse.
namaglup cl'de ust tura cikan, ligde en buyuk favori olan takim artik inise gececekti illaki. gecti de. peki sonra s.gunes ne yapti? surekli bahaneler falan fisman.
son donemde cok iyi bir genc jenerasyonumuz var. terim'in getirdigi sistemde uluslararasi rekabete girebilen ve hakkiyla oynayan 18-25 yas arasi iyi bir kadromuz var. bu sene her ne kadar bunak denilen lucescu tarafindan zayi edilse de, en azindan oturmaya baslayan bir milli takimimiz var.
yani kisacasi milli takim kaymak tutmaya basladi. e tabi s.gunes durur mu? birinin o kaymagi yemesi lazim. filozofluk bunu gerektirir.
seneye milli takim basarili olmaya baslarsa, gorun o zaman tekrardan cumbusu. aha buraya yaziyorum. "senol gunes fatih terim'den iyi yeaaa"cilar nasil hortlayacaklar. bakin bir senedir sesleri nasil kesildi halbuki.
ligi 8. sirada bitirmis takimi ertesi sene sampiyon yapip ardindan cl'de ceyrek finalinde real madrid'e karsi 80. dakikada taraftara "4" hatta "5" diye tezahurat yaptiran dunyada kac tane teknik direktor var allah askina? piontek ve derwall'den aldigi dersler haricinde kimin kaymagini yemis terim?
bir ayagi sakat babanin kimseye minnet etmeden, haram lokma yemeden yetistirdigi evladi gibi bu terim de ne yaptiysa kendi tirnaklariyladir.
senol gunes'i ve onu ovenleri gordukce ulkemizin haline uzuluyorum. mesela neden diyorum "ataturk" gibi bir adam orada duruyorken, millet enver pasaydi abdulhamitti vahdettindi haybeye oyalaniyorlar? bu hep boyle malesef bilimde sanatta tarihte sporda.
edit: 3-3 biten derbi ile beni yine dogru cikaran vadesi dolmus hoca.
adim gibi eminim macin basindaki oyun plani kesinlikle tasarladigi bir plan degildi. 3-0 olmasina hic ihtimal bile vermiyordur. ilk yarim saat 3 pas yapamayan bir fb beklememistir. bunun sebebi de baskili oyun falan degil. neyse.
milli takimda iyi bir jenerasyon olusuyor, hadi oranin kaymagini yemeye.
8 haziran 2019 editi: fransa macindan sonra goklere cikarilacak yine demistim. yanilmamisim. kaymagin tadina bakmaya basladi hoca.
fakat hakkini da yememek lazim, son dunya sampiyonunu pozisyon vermeden yenmek ciddi basaridir. kendisini ayakta alkisliyorum.
bircok insan kendisini fatih terimden sonra en iyi turk teknik direktor olarak gormekte. hatta bazi tinerciler en iyi bile gorebiliyorlar. halbuki turkiye'de fatih terim ile kiyaslanabilecek bir teknik direktor yok, yani kiyaslamak bile abes. messi mi ronaldo mu sorusu gibi bir soru degil bu. messi mi m.gomez mi ya da messi mi soldado mu gibi bir kiyas olabilir anca.
senol gunes'in antrenorluk kariyerine bakin. basari yakaladigi takimlarin son iki sezonlarina bakin bir de. benim gordugum kadariyla hicbir zaman sifirdan bir basari yakalamamistir. bir takim yapilanmaya gider, oturmus bir duzen ve kadrosu vardir, ustune bir iki iyi transfer yapilir ve o anda senol gunes o takimin basindadir. sonra senol hoca sampiyon oldu diye yere goge sigdirilamaz. evet, basarili olmustur ama kendisinin fatih terim ile kiyas iceren bir cumlede adinin gecmesi sacmaliktir. neymis, 2002 dunya 3.'luguymus. ya da trabzonla sayilmayan sampiyonluguymus. sonra bjk ile ustuste 2 sampiyonlugu.
bunlarin hepsi oturmus bir takima cok iyi bir iki takviye sonucu elde edilen basarilar. 2002 kadrosu fatih terimin eseriydi, sadece surpriz olarak i.mansiz katki verdi, belki yildiray.
2011 trabzon takimi nispeten oturmus bir takimdi ve colman-selcuk ikilisi ile umut-burak fovet hatti birbirini cok iyi tamamliyordu. ustune egemen-giray-m.yumlu defansi turkiye ligi icin "top gecer adam gecmez" mottosuyla gol yemiyordu. tabi burda amacim kucumsemek degil, mesela burak ve serkan balci'ya seviye atlattigini kimse inkar edemez. fakat o basari tamamen kendine ait degil. 2007'de ve sonrasinda o kadro oturmaya baslamisti. lige iyi baslayan ama kovulan ersun yanal ve yerine getirilen ahmet ozenli trabzonspor nerdeyse ayni kadroyla iyi sinyaller veriyordu. ertesi sene lige senol gunes ile basladilar ve artik takim iyice oturdu. sonra sike sezonu, ardindan basarisiz bir sezon sonra kovuldugu sezon. cunku artik kendini yenileyememisti.
bursa ve kore gunlerine hic girmiyorum bile. giray bulak veya ziya dogan'dan farki yoktu pek. gerci burda gunlerine haksizlik etmeyeyeyim, orada biraz farkliydi ama kisa surdu.
besiktas'taki gunleri de boyle. samet aybaba ve ardindan bilic. tabi arka planda fiko'nun daha derli toplu yonetimi. oturan takima iyi birkac takviye, ozellikle marcelo-atiba-sosa-m.gomez hatti cok iyi tutmustu. ertesi zirve yasadi ama her cikisin bir inisi mutlaka oluyor. onemli olan zirvede mumkun oldukca fazla kalabilmek ve sonra tekrar yukselise gecebilmek. ne oldu peki sonra? "nerede kalmistik" twitinden once "senol gunes'in uctugu ve estigi yerde onun karsisina gecmeye terim'in totosu yemez" dediler. malum geceden sonra "ulan simdi el mi yaman bey mi yaman, goreceksiniz simdi" diyen tinerciler, "terim yaza kalmaz istifa eder" demeler...
simdi bu soylenilenleri kendilerine bile inkar ederler zavallilar. neyse.
namaglup cl'de ust tura cikan, ligde en buyuk favori olan takim artik inise gececekti illaki. gecti de. peki sonra s.gunes ne yapti? surekli bahaneler falan fisman.
son donemde cok iyi bir genc jenerasyonumuz var. terim'in getirdigi sistemde uluslararasi rekabete girebilen ve hakkiyla oynayan 18-25 yas arasi iyi bir kadromuz var. bu sene her ne kadar bunak denilen lucescu tarafindan zayi edilse de, en azindan oturmaya baslayan bir milli takimimiz var.
yani kisacasi milli takim kaymak tutmaya basladi. e tabi s.gunes durur mu? birinin o kaymagi yemesi lazim. filozofluk bunu gerektirir.
seneye milli takim basarili olmaya baslarsa, gorun o zaman tekrardan cumbusu. aha buraya yaziyorum. "senol gunes fatih terim'den iyi yeaaa"cilar nasil hortlayacaklar. bakin bir senedir sesleri nasil kesildi halbuki.
ligi 8. sirada bitirmis takimi ertesi sene sampiyon yapip ardindan cl'de ceyrek finalinde real madrid'e karsi 80. dakikada taraftara "4" hatta "5" diye tezahurat yaptiran dunyada kac tane teknik direktor var allah askina? piontek ve derwall'den aldigi dersler haricinde kimin kaymagini yemis terim?
bir ayagi sakat babanin kimseye minnet etmeden, haram lokma yemeden yetistirdigi evladi gibi bu terim de ne yaptiysa kendi tirnaklariyladir.
senol gunes'i ve onu ovenleri gordukce ulkemizin haline uzuluyorum. mesela neden diyorum "ataturk" gibi bir adam orada duruyorken, millet enver pasaydi abdulhamitti vahdettindi haybeye oyalaniyorlar? bu hep boyle malesef bilimde sanatta tarihte sporda.
edit: 3-3 biten derbi ile beni yine dogru cikaran vadesi dolmus hoca.
adim gibi eminim macin basindaki oyun plani kesinlikle tasarladigi bir plan degildi. 3-0 olmasina hic ihtimal bile vermiyordur. ilk yarim saat 3 pas yapamayan bir fb beklememistir. bunun sebebi de baskili oyun falan degil. neyse.
milli takimda iyi bir jenerasyon olusuyor, hadi oranin kaymagini yemeye.
8 haziran 2019 editi: fransa macindan sonra goklere cikarilacak yine demistim. yanilmamisim. kaymagin tadina bakmaya basladi hoca.
fakat hakkini da yememek lazim, son dunya sampiyonunu pozisyon vermeden yenmek ciddi basaridir. kendisini ayakta alkisliyorum.