4722
kendilerini yunanistana benzettiğim camia. bunu milliyetçi saiklerle hakaret veya aşağılama olarak da söylemiyorum. şöyle açıklayayım:
takip eden arkadaşlar bilirler, yunanistan da ekonomi vs gibi konu başlıklarından sonra en büyük gündem maddesi türkiyedir. türkler şöyle yaptı, türkler böyle yaptı, yok efendim bugün 4 tane savaş uçağı uçurdular yok efendim savunma bakanı müsteşar yardımcısı torununun sünnet düğününde kıta sahanlığı için şunu dedi diye afedersiniz kafayı yerler. her haber bülteninde, her tartışma programında konu bir şekilde türkiyeye gelir. yunan gündemini ilk takip etmeye başladığımda bize olan bu takıntıları çok garibime gitmişti. sadece yunan basınını izleyen üçüncü bir ülke vatandaşı her an bir türk-yunan savaşı çıkacağını düşünebilir.
bizde ise yunanistanın gündem olması için ya komşuyla çok büyük krizler veya kıbrıs ve ab gibi konular bağlamında rutin gelişmeler olması gerekir. aşağı yukarı bir haber merkezinde ayda 4-5 tane haber yapılır.
bunların altında yatan temel faktör yunanistanın kendine güvensizliği ve türkiyeyi kendilerine varoluşsal bir tehdit görmeleridir. karşı kıyıda kendilerini 400 sene hakimiyeti altında tutmuş, nüfüsu 8 kat, ekonomisi 2-3 kat büyük, yerli silah sanayisi gelişmekte olan (hükümeti çok sevmem ama bu konuda hakkını teslim edeyim) bir ülke var. kendilerini neredeyse anti-türkiye olarak tanımlama noktasına gelmiş bir ülke.
türkiye ise yunanistanı, en fazla çıkarları için tehdit ve bölgesel bir rakip olarak gördüğünden dolayı bütün gündemini işgal etmesine izin vermez. arada bir "ne yapıyor bakalım bunlar" diye kontrol eder ve geçer. bu anlattıklarım tabi devlet kademesi olarak değil, kamuoyu gündemi olarak geçerlidir.
neyse efendim bu uzun girizgahtan sonra gelelim asıl meseleye, fenerbahçe bu yüzden yunanistanı çağrıştırıyor bana. galatasaraya ve başardıklarına karşı büyük bir özgüven kaybı yaşadıklarından dolayı bütün gündemleri neredeyse anti-cimbom. bunu kendi çevrenizde de görmüşsünüzdür. dertleri tasaları bize çelme takmak, transfer çalımı atmak, kadıköy derbisini kazanmaktır. galatasarayın gölgesinde kaldıklarından dolayı kafayı biraz sıyırmışlardır.
galatasaray ise bu benzetmedeki türkiyedir. kendi büyüklüğünden emin olduğundan dolayı gündemini tamamen yerel rakipleri kaplamaz. arada bir "ne yapıyor bu deliler?" der bir göz atarız ama kendimizi fenerbahçe karşıtlığı üzerinden tanımlamayız. bunu sözlükte de görebiliyoruz. genel tartışmalar "bırakalım rakipleri biz neleri doğru, neleri yanlış yapıyoruz" şeklinde cereyan etmektedir. çoğu zaman derbi maçı başlıklarında "bu maçı kaybedip sene sonu şampiyon olacaksak ben şampiyonluğu tercih ediyorum" entryleri gözükür.
bu da böyle bir gözlemimdir.
takip eden arkadaşlar bilirler, yunanistan da ekonomi vs gibi konu başlıklarından sonra en büyük gündem maddesi türkiyedir. türkler şöyle yaptı, türkler böyle yaptı, yok efendim bugün 4 tane savaş uçağı uçurdular yok efendim savunma bakanı müsteşar yardımcısı torununun sünnet düğününde kıta sahanlığı için şunu dedi diye afedersiniz kafayı yerler. her haber bülteninde, her tartışma programında konu bir şekilde türkiyeye gelir. yunan gündemini ilk takip etmeye başladığımda bize olan bu takıntıları çok garibime gitmişti. sadece yunan basınını izleyen üçüncü bir ülke vatandaşı her an bir türk-yunan savaşı çıkacağını düşünebilir.
bizde ise yunanistanın gündem olması için ya komşuyla çok büyük krizler veya kıbrıs ve ab gibi konular bağlamında rutin gelişmeler olması gerekir. aşağı yukarı bir haber merkezinde ayda 4-5 tane haber yapılır.
bunların altında yatan temel faktör yunanistanın kendine güvensizliği ve türkiyeyi kendilerine varoluşsal bir tehdit görmeleridir. karşı kıyıda kendilerini 400 sene hakimiyeti altında tutmuş, nüfüsu 8 kat, ekonomisi 2-3 kat büyük, yerli silah sanayisi gelişmekte olan (hükümeti çok sevmem ama bu konuda hakkını teslim edeyim) bir ülke var. kendilerini neredeyse anti-türkiye olarak tanımlama noktasına gelmiş bir ülke.
türkiye ise yunanistanı, en fazla çıkarları için tehdit ve bölgesel bir rakip olarak gördüğünden dolayı bütün gündemini işgal etmesine izin vermez. arada bir "ne yapıyor bakalım bunlar" diye kontrol eder ve geçer. bu anlattıklarım tabi devlet kademesi olarak değil, kamuoyu gündemi olarak geçerlidir.
neyse efendim bu uzun girizgahtan sonra gelelim asıl meseleye, fenerbahçe bu yüzden yunanistanı çağrıştırıyor bana. galatasaraya ve başardıklarına karşı büyük bir özgüven kaybı yaşadıklarından dolayı bütün gündemleri neredeyse anti-cimbom. bunu kendi çevrenizde de görmüşsünüzdür. dertleri tasaları bize çelme takmak, transfer çalımı atmak, kadıköy derbisini kazanmaktır. galatasarayın gölgesinde kaldıklarından dolayı kafayı biraz sıyırmışlardır.
galatasaray ise bu benzetmedeki türkiyedir. kendi büyüklüğünden emin olduğundan dolayı gündemini tamamen yerel rakipleri kaplamaz. arada bir "ne yapıyor bu deliler?" der bir göz atarız ama kendimizi fenerbahçe karşıtlığı üzerinden tanımlamayız. bunu sözlükte de görebiliyoruz. genel tartışmalar "bırakalım rakipleri biz neleri doğru, neleri yanlış yapıyoruz" şeklinde cereyan etmektedir. çoğu zaman derbi maçı başlıklarında "bu maçı kaybedip sene sonu şampiyon olacaksak ben şampiyonluğu tercih ediyorum" entryleri gözükür.
bu da böyle bir gözlemimdir.