46
türkiye'de futbol taraftarlığı ya da kulüp aidiyeti ile seçmen davranışı arasında sebep-sonuç ilişkisi olduğuna dair bir istatistiki bir bulgu bulunmamaktadır.
aksi yönde ise bir örnek mevcut. 3 temmuz 2011'de patlayan şike skandalında kupası çalındığı anlaşılan trabzonspor'u büyük bir aşkla sevdiği söylenen trabzon halkı, şike organizasyonuna her yerde kol kanat geren siyasi partiye desteğini zerre eksiltmemiştir.
dolayısıyla hayatının merkezine galatasaray'ı koymamış, galatasaray'ın kazanan olmasını ya da yalnız renklerini sevmiş ama değerlerini anlamamış biri her partiye oy verebilir.
akp açısından bakınca galatasaray'ın doğuşu, gelişimi, yaslandığı yer, savunageldiği değerler, diğerlerinden ayrı durması, araziye hemen uymaması, sorgulayan - didikleyen tarafta olması, batıya açık olması, dünya ile ilişkileri komple ofsayt..
kültürel iktidar olamamaktan yakınan akp için, sporda iktidar ancak galatasaray'ın kıstırılmasıyla söz konusu olabilir.
seçmen açısından bakarsak da demokrasinin tek adam rejimiyle yer değiştirmesinden, en ufak eleştirinin beyefendiye hakaret olarak algılanmasından, hukuk sisteminin yozlaşmasından, adaletin adamına göre muameleye dönüşmesinden, dört koldan pompalanan din sömürüsünden, üretimsiz ekonomiden, birilerini semirtme üzerine kurulu yağma düzeninden, sürekli yalan söylenmesinden, mütemadiyen komplo teorileri üretilmesinden, belediye seçiminin beka meselesi olarak pazarlanmasından rahatsız olmayan biri ister galatasaraylı olsun, ister gaziantepsporlu akp'ye oy verebilir. verecektir de.
başakşehir'in şampiyonluğu süper ligden çıkan altıncı şampiyon kulüp hikayesi değildir sadece ama bunu anlayanların azınlık olduğuna eminim.
aksi yönde ise bir örnek mevcut. 3 temmuz 2011'de patlayan şike skandalında kupası çalındığı anlaşılan trabzonspor'u büyük bir aşkla sevdiği söylenen trabzon halkı, şike organizasyonuna her yerde kol kanat geren siyasi partiye desteğini zerre eksiltmemiştir.
dolayısıyla hayatının merkezine galatasaray'ı koymamış, galatasaray'ın kazanan olmasını ya da yalnız renklerini sevmiş ama değerlerini anlamamış biri her partiye oy verebilir.
akp açısından bakınca galatasaray'ın doğuşu, gelişimi, yaslandığı yer, savunageldiği değerler, diğerlerinden ayrı durması, araziye hemen uymaması, sorgulayan - didikleyen tarafta olması, batıya açık olması, dünya ile ilişkileri komple ofsayt..
kültürel iktidar olamamaktan yakınan akp için, sporda iktidar ancak galatasaray'ın kıstırılmasıyla söz konusu olabilir.
seçmen açısından bakarsak da demokrasinin tek adam rejimiyle yer değiştirmesinden, en ufak eleştirinin beyefendiye hakaret olarak algılanmasından, hukuk sisteminin yozlaşmasından, adaletin adamına göre muameleye dönüşmesinden, dört koldan pompalanan din sömürüsünden, üretimsiz ekonomiden, birilerini semirtme üzerine kurulu yağma düzeninden, sürekli yalan söylenmesinden, mütemadiyen komplo teorileri üretilmesinden, belediye seçiminin beka meselesi olarak pazarlanmasından rahatsız olmayan biri ister galatasaraylı olsun, ister gaziantepsporlu akp'ye oy verebilir. verecektir de.
başakşehir'in şampiyonluğu süper ligden çıkan altıncı şampiyon kulüp hikayesi değildir sadece ama bunu anlayanların azınlık olduğuna eminim.