2009-10 Türkiye Süper Lig 16.Hafta Maçı
20:00 Antalya Atatürk
2 - 3
  • 190
    galatasarayın üç puana hasret geçen haftalar sonrasında görece zor bir deplasmandan 3 puanı 3 gol atarak kazandığı turkcell süper lig karşılaşmasıdır. takımın haftalardır süren kötü gidişinin, sürekli aşağıyı gösteren ibresinin tek maçta aksi istikamete dönmesini bekleyen taraftarlar için oynanan futbolun kötü olması normaldir. nasıl araba kullanırken 1. vitesten 4. vitese takılmıyorsa futbol takımları da kötü geçen haftalar sonrası çıkıp şov yapamaz. eğer yaparsa ya rakip tamamen yarıştan kopmuş bir takımdır ya da takım içinde, futbolcular arasında bir problem vardır. bakıyoruz galatasarayın rakibine, yarıştan kopmamış, ölüme baskı kuruyor diğer yandan bakıyoruz galatasarayın kötü sonuçla biten maçlarından bu maçın sonuna kadar olan sürece, futbolcularının sahada verdiği mücadeleye, hepsi elinden geldiğince oynamaya çalışmış. yani takım içinde huzursuzluk gibi bir durum söz konusu değil.
    şimdi geçelim maça.
    galatasarayın en büyük sorunu defans-ön libero, ön libero-kanat,forvet pas akışını sağlayamaması, sağlayamaması demesekte bu işi sürekli hale getirememesidir.
    galatasarayın defans dörtlüsü sene başından beri sabri-gökhan-servet-hakan şeklindeydi. iyi kötü birbirlerini tanıyan, önlerindeki hücumcularla uyum içindeki bu dörtlü bu maçta tamamen değişti. bu değişim defansta zaaflar yarattı. normal dörtlüsü bu kadar değişen bir takımın defansta açıklar vermesi normal karşılanmalıdır. bölge bölge incelemeye geçersem ; sağ beke geçirdiği sakatlık sonrası futbolundan çok şey kaybeden uğur geçti. uğur önünde oynayan keita ile uyumlu olacak kadar beraber oynamadığı için galatasarayın sağ kanadı uzunca bir süre gerektiği gibi işlemedi. gerek uğurun ağır kalması, gerek pozisyon almadaki problemleri sağ kanattan yapacağımız olası akınları öldürdü. sol beke hem kondisyon açısından yetersiz hem de oynadığı mevkiye yabancı olan caner geçti. caner hücuma aktif katkıda bulunmak istesede bu gece çok başarılı olamadı. defansif açıdan ise ters kademe sezgisinin eksikliği, geri dönüşlerini geciktirmesiyle bölgesinde çok iyi değildi. stoperlerden servet için söylenecek fazla bir şey yok. herzamanki gibiydi servet. fakat hakan balta pozisyonunu bir çok kere kaybetti. pek çok pozisyonda olmasından erken baskı yaptı, orta saha yakınlarında giriştiği tek hamlelik baskılardan kurtulan rakip oyuncular defansı bayağı zorladı. işte her birini kendimce irdelediğim bu geri dörtlü topu oyuna sokarken gereken yaratıcılık ve teknik kapasiteden yoksun bir geri dörtlü. top ayaklarındayken yaptıkları pas tercihlerinin doğrulukları ve bu tercihleri yaparkenki hızları olması gerekenin çok altında. defans topu oyuna sokarken ilk pas tercihi neresi olmalıdır ? hemen önlerinde bulunan teknik kapasiteleri onlardan görece daha iyi olan ön liberolara. peki galatasaray geri dörtlüsü ne yaptı ? ya forvetsiz oynayan ve boy ortalaması 1.75 üstü olmayan galatasaray ileri 3lüsüne uzun top attı ya da ön liberolara atmaları gereken zamandan çok sonra, onlar avantajlı pozisyonlarını kaybettikten sonra pas verdiler. böyle olunca galatasaray akınları daha ilk aşamada çelme yedi.
    oldu ki ön liberolar iyi toplar aldı. peki ön libero ikilisinin durumu nasıl ? içler acısı dostlar içler acısı. galatasaray önliberoları muhtemelen ben gelen topu keseyim, çok koşayım 10 km istatistik yapayım bana yeter desturuyla yola çıkmışlar. ne mehmet ne de barış, ah barış ah, topla beraber en ufak yaratıcı düşünce olmadan aldıkları topları pas konusunda onlardan üstün olmayan geri dörtlüye yolladır. hal böyle olunca galatasaray akınları defans-ön libero arası paslaşmalara döndü. olur ya arada birinin aklına elano gelirde ona pas verirse akınlar şekil şemal aldı. bu sorunun reçetesi ayağına hakim bir stoper ve mustafa sarp ın yanında oynayacak, futbol zekası yüksek bir ön libero transferidir. yoksa barışın,hakan baltanın,servetin,mehmet topalın yaratıcı akınların temellerini atmasını beklersek biz daha çok yanarız. bakınız kesinlikle bahsettiğim oyuncuları karalamak gibi bir amacım yok. futbol bir yerde yetenek ve kapasite işidir. galatasarayın oynamak istediği sistemde bahsettiğim oyuncular %100 verim sağlayamazlar, ki sezon içinde gayet iyi gördük bunu, bu oyuncuların yeterince çabalamadıklarını iddia etmiyorum aksine her biri yapabileceklerinin en iyisini sahaya yansıtmaya çalışıyor ama vermeyince mabut neylesin mahmut oluyor bir yerde. galatasaray bu maçı usta ayaklarının 2-3 dakikalık performanslarıyla almıştır. evet bu usta ayaklar antalyasporu avlayabilirler fakat ortaya konan yüksek hedeflere bu defans ve önlibero hatlarıyla ulaşılamaz. son olarak bir not:
    sabriyi özleyeceğim, ah sabri olsaydı diyeceğim hiç aklıma gelmezdi. bu da bana kaderin bir tokadı olsun vesselam...
App Store'dan indirin Google Play'den alın