1355
fatih terim'in bu yönetimin transfer beceriksizliği sebebiyle istifa edeceği şeklinde bir endişeniz varsa üç ihtimal var:
a) fatih terim'in "ayın kaçı oldu forvetim nerede kaldı benim, pazarlık falan etmeyin basın parayı getirin" diyeceğini sanacak kadar hocayı tanımıyorsunuz
b) kulüpte fatih terim'den habersiz kuş uçmayacağını, bir diğer deyişle futbol branşını fiili manada fatih hoca'nın yönettiğini bilmiyorsunuz
c) sevgili ünal aysal'ın 2013 yazında fatih terim'in istediği hiçbir oyuncuyu (alper potuk, yusuf erdoğan, gökhan töre) al(a)madığı, milli takımdan gelen davetten sonra dalga geçer gibi yeni kontrat teklif ettiği halde hocanın "her şeyin farkındayım, beni kovmadıkları sürece gitmem" röportajını hatırlamıyorsunuz
yönetimle fatih hoca arasında en ufak bir uyumsuzluk ya da çekişme yok. forvet ihtiyacı ortadayken stoper transferi için 3.5 milyon euro ödenmesinin fatih hoca'dan habersiz gerçekleşmesi mümkün değil. belli ki bütün takviyeler için ayrı ayrı bütçe belirlenmiş, görüşmeler ve pazarlıklar devam ediyor. hoca ne kadar isterse o kadar süre de devam edecek.
şu an galatasaray'daki tek sorun sevgili ünal aysal ve dursun özbek'in yaptığı korkunç harcamalar yüzünden kuruşun hesabını yapmak zorunda olmamız. maalesef önümüzdeki birkaç sene daha bu kuruş hesabı yapma mecburiyetimiz devam edecek. rodrigues'ten gelen 7 milyon euro'yu iki tane 30 yaş üstü santrfora basıp kampa tam kadro girmek çok zor bir iş değildi. ama hoca galatasaray'ın büyüyebilmesi için "genç ve kar ederek satabileceğimiz oyuncular" almak zorunda olduğunu biliyor.
çünkü 2018-19 sezonunun ilk yarısını forvetsiz geçirmemize sebep olan sattığın kadar al kuralı önümüzdeki sezonlarda da devam ediyor. kırk kapıyı çalıp kırk oyuncu için pazarlık etmeden adam almak yok bundan sonra. çilek dönemi bitti maalesef.
a) fatih terim'in "ayın kaçı oldu forvetim nerede kaldı benim, pazarlık falan etmeyin basın parayı getirin" diyeceğini sanacak kadar hocayı tanımıyorsunuz
b) kulüpte fatih terim'den habersiz kuş uçmayacağını, bir diğer deyişle futbol branşını fiili manada fatih hoca'nın yönettiğini bilmiyorsunuz
c) sevgili ünal aysal'ın 2013 yazında fatih terim'in istediği hiçbir oyuncuyu (alper potuk, yusuf erdoğan, gökhan töre) al(a)madığı, milli takımdan gelen davetten sonra dalga geçer gibi yeni kontrat teklif ettiği halde hocanın "her şeyin farkındayım, beni kovmadıkları sürece gitmem" röportajını hatırlamıyorsunuz
yönetimle fatih hoca arasında en ufak bir uyumsuzluk ya da çekişme yok. forvet ihtiyacı ortadayken stoper transferi için 3.5 milyon euro ödenmesinin fatih hoca'dan habersiz gerçekleşmesi mümkün değil. belli ki bütün takviyeler için ayrı ayrı bütçe belirlenmiş, görüşmeler ve pazarlıklar devam ediyor. hoca ne kadar isterse o kadar süre de devam edecek.
şu an galatasaray'daki tek sorun sevgili ünal aysal ve dursun özbek'in yaptığı korkunç harcamalar yüzünden kuruşun hesabını yapmak zorunda olmamız. maalesef önümüzdeki birkaç sene daha bu kuruş hesabı yapma mecburiyetimiz devam edecek. rodrigues'ten gelen 7 milyon euro'yu iki tane 30 yaş üstü santrfora basıp kampa tam kadro girmek çok zor bir iş değildi. ama hoca galatasaray'ın büyüyebilmesi için "genç ve kar ederek satabileceğimiz oyuncular" almak zorunda olduğunu biliyor.
çünkü 2018-19 sezonunun ilk yarısını forvetsiz geçirmemize sebep olan sattığın kadar al kuralı önümüzdeki sezonlarda da devam ediyor. kırk kapıyı çalıp kırk oyuncu için pazarlık etmeden adam almak yok bundan sonra. çilek dönemi bitti maalesef.