69
arkadaşlar devlet öyle kuru kuruya kimsenin borcunu kapatmaz merak etmeyin. devletle iş yapmayı en iyi biz, yani galatasaray taraftarının bilmesi gerek. daha önce, devlet kurumlarıyla stad ve riva projelerinde beraber çalıştık. basın yayında bu olay, devlet galatasaray'a yardım eli uzatıyor gibi lanse edildi. ancak ne kadar zarar ettiğimizi burada defalarca konuştuk.
şimdi ben kendi adıma senaryoyu yazayım buraya. devlet, bankaları aracılığı ile isteyen kulüplerin tüm borcu, faiz yükü çok fazla olan veya kısa vadeli olan borçlar kapatabilir. bunun sonucunda kulüp devlete, devlet bankası aracılığı ile borçlanmış olur. bunun karşılığında devlet kulüp yönetimlerine dışarıdan atama yoluyla borcun miktarına göre bir veya iki tane denetleyici yönetici yerleştirebilir. düşünsenize devlet olarak en büyük sivil toplum kuruluşu olan spor kulüplerinin yönetiminde birer ikişer yöneticiniz olduğunu. muazzam bir olay. (eğer bu atamada mevzuata uygun olmayan durum var ise mevzuat süratle değiştirilebilir).
bir başka senaryo, tff kulüplere istediği cezaları verebilir. sesli düşünelim yine; mesela borç taksitini zamanında ödeyemeyen kulüpten puan silinebilir. hadi canım olur mu öyle şey demeyin. olur arkadaşlar. her şey yapılacak olan anlaşmaya bakar. büyük kulüpler zaten borca batık, bu ve bu tarz şartları olan anlaşmaları kabul etmek zorundalar.
devlet bu iyiliği babasının hayrına yapmıyor. muhakkak ki kendi menfaatlerine de birşeyler olacaktır.
konunun zamanlamasına gelecek olursak, bizim açımızdan mide bulandırıcı kabul ediyorum. ali koç'un saraya fenerbahçe spor kulübü başkanı sıfatıyla çıkması, galatasaray'ın mali yapısını diğer kulüplere nazaran düzeltmesi ve borç alacak farkının en az olduğu büyük takım olması vs. ancak bu yardıma en güçlü tepkiyi, kendi kendini döndüren anadolu kulüplerinin vermesi gerekiyor bence. onun dışında her şey teferruat. anlaşmanın detayları ortaya çıktığında devam edeceğim.
şimdi ben kendi adıma senaryoyu yazayım buraya. devlet, bankaları aracılığı ile isteyen kulüplerin tüm borcu, faiz yükü çok fazla olan veya kısa vadeli olan borçlar kapatabilir. bunun sonucunda kulüp devlete, devlet bankası aracılığı ile borçlanmış olur. bunun karşılığında devlet kulüp yönetimlerine dışarıdan atama yoluyla borcun miktarına göre bir veya iki tane denetleyici yönetici yerleştirebilir. düşünsenize devlet olarak en büyük sivil toplum kuruluşu olan spor kulüplerinin yönetiminde birer ikişer yöneticiniz olduğunu. muazzam bir olay. (eğer bu atamada mevzuata uygun olmayan durum var ise mevzuat süratle değiştirilebilir).
bir başka senaryo, tff kulüplere istediği cezaları verebilir. sesli düşünelim yine; mesela borç taksitini zamanında ödeyemeyen kulüpten puan silinebilir. hadi canım olur mu öyle şey demeyin. olur arkadaşlar. her şey yapılacak olan anlaşmaya bakar. büyük kulüpler zaten borca batık, bu ve bu tarz şartları olan anlaşmaları kabul etmek zorundalar.
devlet bu iyiliği babasının hayrına yapmıyor. muhakkak ki kendi menfaatlerine de birşeyler olacaktır.
konunun zamanlamasına gelecek olursak, bizim açımızdan mide bulandırıcı kabul ediyorum. ali koç'un saraya fenerbahçe spor kulübü başkanı sıfatıyla çıkması, galatasaray'ın mali yapısını diğer kulüplere nazaran düzeltmesi ve borç alacak farkının en az olduğu büyük takım olması vs. ancak bu yardıma en güçlü tepkiyi, kendi kendini döndüren anadolu kulüplerinin vermesi gerekiyor bence. onun dışında her şey teferruat. anlaşmanın detayları ortaya çıktığında devam edeceğim.