10
değil galatasaray açık ara bu ülkenin gördüğü en iyi yabancı futbolcuyu görememiş, muhtemelen de onun gibisini hiç göremeyecek olan nesil. topla sanat yapan, terminolojiye ‘hagi gibi’ tanımını sokmuş bir orkestra şefininin galatasararay’da oynuyor oluşunun mutluluğunu yaşamamış jenerasyon. geldiğine inanamamıştık, o dereceydik. sadece oynayan değil, oyun aklıyla yanında oynayanların da performansını üst düzeye taşıyan, tek bir adamın, bir futbol takımının oyununu nasıl üst düzeye çıkarabileceğini gösteren en iyi örnekti (bkz: gheorghe hagi). attığı hiçbir golü canlı görmesemde bir anadolu deplasmanında rakip taraftarlar içinde kendisini seyretmek, büyük heyecan ve mutluluktu.