25
(bkz: 17 ekim 2004 galatasaray kayserispor maçı)
istanbul üniversitesini kazanıp yeni geldiğim zamanlardı, kaldığım yurt stada 15 dk yürüme mesafesindeydi. daha kredi/burs vs olmadığı için de cepte para yok. arkadaşlardan biri 'maçın bitimine 5-10dk kala kapıları açıyorlar gel gidelim' dedi, gittik. kapı açıldı daldık içeri, yalnız benim gözler de miyop olduğundan tanıyamıyorum futbolcuları, sadece renklere göre bizim takım hangisi onu algılayabiliyorum. 5-0 da öndeyiz derken bir gol daha oldu, goolll diye sevinirken farkettim ki bir tek ben bağırıyorum. meğer beyaz formalılar bizim takım, sarı kırmızı kayseri imiş, tabi maç 5-1 bitti, bizimkilerin gollerini de göremedik, ilk maçta rakip takımın attığı gole sevindik bi de. kendimi o an çok mal hissettiğim için unutamadığım anılar içerisinde kendine yer buldu haliyle.
istanbul üniversitesini kazanıp yeni geldiğim zamanlardı, kaldığım yurt stada 15 dk yürüme mesafesindeydi. daha kredi/burs vs olmadığı için de cepte para yok. arkadaşlardan biri 'maçın bitimine 5-10dk kala kapıları açıyorlar gel gidelim' dedi, gittik. kapı açıldı daldık içeri, yalnız benim gözler de miyop olduğundan tanıyamıyorum futbolcuları, sadece renklere göre bizim takım hangisi onu algılayabiliyorum. 5-0 da öndeyiz derken bir gol daha oldu, goolll diye sevinirken farkettim ki bir tek ben bağırıyorum. meğer beyaz formalılar bizim takım, sarı kırmızı kayseri imiş, tabi maç 5-1 bitti, bizimkilerin gollerini de göremedik, ilk maçta rakip takımın attığı gole sevindik bi de. kendimi o an çok mal hissettiğim için unutamadığım anılar içerisinde kendine yer buldu haliyle.