2009-10 Türkiye Süper Lig 15.Hafta Maçı
20:00 Ali Sami Yen
1 - 1
  • 220
    aslında analiz yazısı yazmamayı düşünüyordum ama sözlükte okuduklarımdan sonra yazmaya karar verdim. öncelikle şunu söylemeliyim ki bugün takımın oynadığı oyundan memnunum ama maçın sonlarına doğru öyle ölümcül hatalar yapıldı ki maç resmen hediye edildi.

    ligin 15. haftası bu hafta ve bu haftanın şu açıdan önemli olduğunu göreceğiz ileride. bu hafta teknik ekibimizin tanışma safhasından çıktığı haftadır. yani artık biz taraftarlar onları tanıyoruz, onlar biz taraftarları tanıyor ama çok daha önemlisi artık onlar futbolcularını, futbolcularımız da onları tanıyor. benim için en önemli olan onların futbolcularını tanıması kısmı. ilk defa bu hafta sahaya çıkaracakları en doğru 11'i buldular. bunu lig için söylüyorum tabii ki çünkü bu şablon ilk olarak pana maçında görüldü. neydi bu şablon? daha önce takımı analiz eden bir yazı yazmıştım okuyan hatırlar. oynayacağımız futbolun 4 temel ögesi vardı. bu 4 temel ögenin sezon başından beri sadece 1'ini gerçekleştirebiliyorduk. bugün ise bu 4 ögenin hepsi vardı maçın sonlarına kadar. önce o yazıda geçen şu 4 ögeyi hatılayalım:

    - orta sahada ayağa isabetli paslar,
    - etkili kanat bindirmeleri ve kanat oyuncularının forvete destek vermesi,
    - orta sahada etkili bir alan savunması,
    - savunmada top kesmek, pozisyon hatası yapmamak ve oyunu geriden başlatmak.

    evet bugün bu 4 ögenin hepsi vardı 80 dakika. bu oyun şablonu sistemli bir oyun şablonudur ve oynamamız gerekendir. herkes büyük bir yanılgı içerisinde bence. herkes sene başında oynadığımız futbolu iyi futbol sanıyor. neydi o oyun? bastır, bastır, bastır; bunalt ve at. ama bunu yaparken arkayı boş bırak. maçlarda 4-1,4-2,4-3 gibi bitiyordu. sahada tempolu, göze hoş gelen bir futbol gördüğümüz için biz de seviniyor ve iyi oynadığımızı sanıyorduk. taa ki kasımpaşa maçına kadar. teknik olarak çok bilgili olduğuna inandığım yılmaz vural'ın takımı önde basmıştı bize ve o baskıyı kuramıyorduk. ne zaman ki kasımpaşa'nın pili bitti maçın sonunda zar zor kazandık maçı. bu oyun şablonu riskliydi ve iyi olduğu da söylenemezdi. şimdi herkesten ricam o sezon başındaki oyunu bu açıdan görsünler ve o yanılgıya düşmesinler. o oyun gerets'in oyununun iyi oyuncularla oynananıydı.

    aradan zaman geçti teknik ekibimiz farklı sistemler denedi ve sonunda bu hafta en doğru takımı sahaya sürdüler. bu takım hocamızın eski takımı ve bizim de oyun sistemi olarak model kabul ettiğimiz barcelona takımının sistemini oynayabilecek en uygun takımdı. tabii ki de şu an onu oynayamaz eksikleri çok. hatta en can alıcı noktada. ama oynamamız gereken oyun ve sahadaki şablon bu olmalıdır. model olarak barcelona'yı alıyoruz demişti onlardan devam edelim. bakın hiç bir zaman barcelona takımının tempolu futbol oynadığını görmezsiniz. topu alırlar ve sürekli pas yaparlar. kaybettiklerinde de ileride baskı yapıp topu geri kazanırlar ve pas yapmaya devam ederler. şimdi bu adamlar bu sistemi 90'ların başından beri oynuyorlar. alt yapı oyuncularını bile bu şablona uygun çıkarıyorlar. hal böyle olunca o pasları o kadar hızlı yapıyorlar ki biz onları çok tempolu oynuyorlarmış sanıyoruz. halbuki onlar karambole değil sistemli oynuyorlar ve bu sistem tamamen oturmuş durumda.

    barcelona'dan devam edelim. bir soru sormak istiyorum: sizce barcelona takımının oynadığı sistemin en kilit oyuncuları kimdir? birçoğunuz xavi-iniesta dediniz sanırım. evet bence de öyle. bu sistemin olmazsa olmazları onlar. peki bizim takıma geçelim. sizce takımın en kilit iki oyuncusundan xavi'nin rolünü bizim takımda kim üstlenebilir? tek cevabı var bu sorunun: elano blumer. onun içindir ki bizim takımımızın en kilit oyuncusu elano'dur. olmazsa olmazdır. takımda yeri doldurulamazdır ve yeri forvet arkası değil ön libero önüdür. her maç 90 dakika oynamalıdır tıpkı xavi gibi. üstelik elano bizim takım için xavi'den de önemlidir çünkü iniestası yoktur. evet ne yazık ki sistemin 2 kilit oyuncusundan diğeri iniesta yok bizim takımda. o rolü üstlenebilecek kimse yok. hani yazının başında demiştik ya teknik ekip futbolcuları tanıma işini bu hafta bitirdi diye. işte eminim ki takımda eksik olan tek şeyin o rolü üstlenebilecek bir oyuncu olduğunu gördüler ve büyük olasılıkla devre arası oraya takviye isteyecekler.

    şimdi bu haftaki ibb maçına gelelim artık ki başlık o maç özelinde zaten. bu maçta tam 80 dakika oynayabileceğimiz en doğru futbolu oynadık. yukarıdaki 4 maddenin hepsini gerçekleştirdik. bunların getirisi olarak gol pozisyonlarına girdik, ileride pres yaptık, top kaptık, kaptırdık da bazen ama kaptırdıklarımızın hepsinin peşinden koştuk. her oyuncumuz verilen görevi eksiksiz yerine getirdiler ve iyi oynadılar ama ne yazık ki şanssızlık eseri sadece 1 gol çıkarabildik 80. dakikaya kadar. dakikalar 80'e geldiğinde kenara ayhan akman geldi. barış'ın çıkacağına emindim çünkü teknik ekip sistemde elano'nun ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu biliyordu. ölümcül bir yanılgıya düştüler. sandılar ki ayhan oyunu 2 yönlü oynayabilir. oynardı da aslında eskiden ama şu an ne ruhsal olarak ne teknik olarak formda değil ve yanına bile yaklaşamaz o görevin. evet bu yanılgı çok pahalıya patladı. elano oyundan çıktı yerine ayhan akman girdi. maçı da orada kaybettik. takım ayhan'ın girmesiyle iyice geriye yaslandı. topu alıp ileriye taşıyacak adam hiçbir oyuncu yoktu. bunun sonucunda ibb o baskıyla son dakikalarda bir gol sıkıştırıverdi ve bir hata 2 puana mal oldu.

    aslıda bugünün kazanımları kaybedilen 2 puandan daha fazla bence. takımımız istediğimiz sistemli oyununu oynadığ ilk defa. kulüpte kaos futbolu dönemi sona erdi bugün. inanın ileride bugünün sadece ilk 80 dakikasını hatırlayacağız. ben inanıyorum ki teknik heyetimiz bugünün son 10 dakikasında gerekli dersleri çıkarıp aynı hataları bir daha yapmayacak. bu entry şampiyon olduğumuz gün sol frame'deki herhangi bir başlığa bakınız olarak verilecek.

    edit: bu arada yazıda alıntı yaptığım entry: #251722
App Store'dan indirin Google Play'den alın