1089
kolay olarak gördükleri şampiyonlar ligi kura çekimi sırasında başkanı ve asbaşkanı şu görüntüyü vermiştir:
https://hizliresim.com/nQ72Ng
gerek kümülatif vizyonu ve maddi olanakları, gerek ise türkçe bilgileri, adı galatasaray olmayan herhangi bir takımı kümede tutmaya yetmeyecek “demek istemiyorum ama” bu az yukarıda bahsettiğim iki kişi, aynı zamanda kulübün başkanı, asbaşkanı, futbol şube sorumlusu, sportif direktör ve transfer komitesi başkanı sıfatlarını da kendilerinde tuttuklarından, “maaş ödeyemiyorlar” denmemesi için, - çünkü, beklendiği üzere ilave kaynak yaratamadılar - sıcak para getirebilecek tek adam olan gomis’i satma yoluna gittiler.
bu süreçte asbaşkan ve aynı zamanda futboldan sorumlu yönetici olan şahıs çıkarak taraftara “içı forfet alazaaz” diyerek yalan söyledi. bu yalan, aynı şekilde futbol takımının hocasına da söylendi ki fatih terim 10.12.2018 tarihli basın toplantısında “bana iki forvet alınacağı sözü verilmese forvetimizin satılmasına onay vermezdim” diyerek, kendisine de aynı yalanın söylendiğini beyan etti.
şimdi “kimse galatasaray asbaşkına yalancı diyemez” diyenler olacaktır. beyanat, almaya çalışıyoruz olsa haklısınız; ancak alacağız dendi. ha aynı şahıs çok değil 2-3 hafta önce gece söylediği şeyi, sabah söylemediğini de iddia etti ama bu durum ülkemizde popüler biliyorsunuz.
genel kurulda kürsüye çıkarak “bir kuruşa bile ihtiyacımız var” diyerek kulübe yeni üye olacakların giriş aidatını iki katına çıkartan bu yönetimin, aynı zamanda baya şık ve tanesi tahminim 500 liraya mal olan plaketleri, kulüpler birliği çatısı altında yayınladıkları deklerasyon ile ağzımıza sıçmaya çalışan çapsız kulüp başkanlarına dağıttığı da ortaya çıktı. umuyorum bu plaketler kulüp kasasından değil de asbaşkanın cebinden çıkan para ile yaptırılmıştır; aksi doğrudan maddi ibrasızlık gerektirir.
neyse; bizleri içeride ve dışarıda başarısızlığa mahkum ederek (bugünü öngörmeyeniniz var mı?) sezona başlatan kişiler topluluğu adına konuşan aynı yönetici, “ocak ayında dunya bizu konusacak, sabirli olun lutfen” “beyannatı” (kendi ifadesi) verdi.
aralık ayının ortasına geldiğimiz şu dönemde haftasonu yenilirsek, neredeyse lige havlu atıyoruz, şampiyonlar ligi gitti, uefa’da da çıtır takımlar yok.
zamanında dursun özbek için söylediğimi kendileri için de söylemek istiyorum:
“sayın mustafa cengiz ve yönetimi; istifa da bir hizmettir, ve istifa, sizin bu kulübe yapabileceğiniz en büyük hizmettir”
https://hizliresim.com/nQ72Ng
gerek kümülatif vizyonu ve maddi olanakları, gerek ise türkçe bilgileri, adı galatasaray olmayan herhangi bir takımı kümede tutmaya yetmeyecek “demek istemiyorum ama” bu az yukarıda bahsettiğim iki kişi, aynı zamanda kulübün başkanı, asbaşkanı, futbol şube sorumlusu, sportif direktör ve transfer komitesi başkanı sıfatlarını da kendilerinde tuttuklarından, “maaş ödeyemiyorlar” denmemesi için, - çünkü, beklendiği üzere ilave kaynak yaratamadılar - sıcak para getirebilecek tek adam olan gomis’i satma yoluna gittiler.
bu süreçte asbaşkan ve aynı zamanda futboldan sorumlu yönetici olan şahıs çıkarak taraftara “içı forfet alazaaz” diyerek yalan söyledi. bu yalan, aynı şekilde futbol takımının hocasına da söylendi ki fatih terim 10.12.2018 tarihli basın toplantısında “bana iki forvet alınacağı sözü verilmese forvetimizin satılmasına onay vermezdim” diyerek, kendisine de aynı yalanın söylendiğini beyan etti.
şimdi “kimse galatasaray asbaşkına yalancı diyemez” diyenler olacaktır. beyanat, almaya çalışıyoruz olsa haklısınız; ancak alacağız dendi. ha aynı şahıs çok değil 2-3 hafta önce gece söylediği şeyi, sabah söylemediğini de iddia etti ama bu durum ülkemizde popüler biliyorsunuz.
genel kurulda kürsüye çıkarak “bir kuruşa bile ihtiyacımız var” diyerek kulübe yeni üye olacakların giriş aidatını iki katına çıkartan bu yönetimin, aynı zamanda baya şık ve tanesi tahminim 500 liraya mal olan plaketleri, kulüpler birliği çatısı altında yayınladıkları deklerasyon ile ağzımıza sıçmaya çalışan çapsız kulüp başkanlarına dağıttığı da ortaya çıktı. umuyorum bu plaketler kulüp kasasından değil de asbaşkanın cebinden çıkan para ile yaptırılmıştır; aksi doğrudan maddi ibrasızlık gerektirir.
neyse; bizleri içeride ve dışarıda başarısızlığa mahkum ederek (bugünü öngörmeyeniniz var mı?) sezona başlatan kişiler topluluğu adına konuşan aynı yönetici, “ocak ayında dunya bizu konusacak, sabirli olun lutfen” “beyannatı” (kendi ifadesi) verdi.
aralık ayının ortasına geldiğimiz şu dönemde haftasonu yenilirsek, neredeyse lige havlu atıyoruz, şampiyonlar ligi gitti, uefa’da da çıtır takımlar yok.
zamanında dursun özbek için söylediğimi kendileri için de söylemek istiyorum:
“sayın mustafa cengiz ve yönetimi; istifa da bir hizmettir, ve istifa, sizin bu kulübe yapabileceğiniz en büyük hizmettir”