178
galatasarayli oyuncularin sahada 11 ruhsuz adam olarak oynamadiklari, tersine bazi gerceklerin gözümüze girdigi mactir. hakem faktörünü ve ibb'nin özellikle son 20 dakikadaki kasap futbolunu gecelim. bunlar zaten tartisilmasi abes seyler. kendi takimimiza baktigimizda:
1) defans göbegi paslasarak top cikaramadigi icin ya sisiriyor ya da kanatlara aciyor. bu yüzden de galatasaray'in tüm hücum setleri kanatlardan gelismek durumunda kaliyor. takimda orta sahanin göbegi diye bir sey yok (aslinda var ama dogrudan pas aktarilmadigi icin süs niyetine duruyor). dogal olarak burada oynayan elano'ya da dogru düzgün pas gelmiyor, cünkü top cizgi üzerinden ileri tasiniyor ya da sisiriliyor.
2) baros'un yoklugunda en az onun kadar hizli bir forvete ihtiyacimiz oldugu acikca ortaya cikti. nonda her ne kadar iyi niyetli de olsa yorulan rakip defanslarin forveti. bugün kacirdigi gol sac bas yolduran cinstendi.
3) galatasaray oyunun cok büyük bir süresince sahayi domine etti. ama elano ciktiktan sonra ise karambole döndü ve top sürekli havada ucusmaya, rebound toplayan rakip sürekli defans hattini zorlamaya basladi.
4) galatasaray oyunu domine ettigi süre icinde rakip kale önünde son vuruslarinda etkisiz kaldigi icin bu sonuca boyun egmek durumunda kaldi. evet hakem eyyamci, evet hakem oyunu katletti, evet rakip oyuncular futbolu rezil ettiler son 24 dakika boyunca. ama rijkaard'in ilk haftalarda söyledigi gibi: eger siz iyi oynar ve goller atarsaniz hakemler macin gidisatini cok etkileyemezler. gol geldikten sonra galatasaray resmen rakip kale önünde bal yapmayan ari gibiydi, elano ciktiktan sonra orta sahasi da allahlik oldu.
5) tüm bunlar aslinda su anda elimizde bulunan takimin oyuncu profili acisindan eksigi oldugu anlamina geliyor. bir adet etkili (hizli ve bitirici) forvet alternatifi ve bir adet kafasi calisan stoper ile galatasaray bu aksam ibb'yi kumbaraya cevirebilirdi. artik haldun agabey bir el atsin ara dönemde su ise.
1) defans göbegi paslasarak top cikaramadigi icin ya sisiriyor ya da kanatlara aciyor. bu yüzden de galatasaray'in tüm hücum setleri kanatlardan gelismek durumunda kaliyor. takimda orta sahanin göbegi diye bir sey yok (aslinda var ama dogrudan pas aktarilmadigi icin süs niyetine duruyor). dogal olarak burada oynayan elano'ya da dogru düzgün pas gelmiyor, cünkü top cizgi üzerinden ileri tasiniyor ya da sisiriliyor.
2) baros'un yoklugunda en az onun kadar hizli bir forvete ihtiyacimiz oldugu acikca ortaya cikti. nonda her ne kadar iyi niyetli de olsa yorulan rakip defanslarin forveti. bugün kacirdigi gol sac bas yolduran cinstendi.
3) galatasaray oyunun cok büyük bir süresince sahayi domine etti. ama elano ciktiktan sonra ise karambole döndü ve top sürekli havada ucusmaya, rebound toplayan rakip sürekli defans hattini zorlamaya basladi.
4) galatasaray oyunu domine ettigi süre icinde rakip kale önünde son vuruslarinda etkisiz kaldigi icin bu sonuca boyun egmek durumunda kaldi. evet hakem eyyamci, evet hakem oyunu katletti, evet rakip oyuncular futbolu rezil ettiler son 24 dakika boyunca. ama rijkaard'in ilk haftalarda söyledigi gibi: eger siz iyi oynar ve goller atarsaniz hakemler macin gidisatini cok etkileyemezler. gol geldikten sonra galatasaray resmen rakip kale önünde bal yapmayan ari gibiydi, elano ciktiktan sonra orta sahasi da allahlik oldu.
5) tüm bunlar aslinda su anda elimizde bulunan takimin oyuncu profili acisindan eksigi oldugu anlamina geliyor. bir adet etkili (hizli ve bitirici) forvet alternatifi ve bir adet kafasi calisan stoper ile galatasaray bu aksam ibb'yi kumbaraya cevirebilirdi. artik haldun agabey bir el atsin ara dönemde su ise.