2299
düşük performansına sebep aranan futbolcu. bence sebep çok basit; hücum repartuarı yoktur. rakipler artık garry’i ezberlemiştir. fiziğinde bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum, garry hala hızlı ve güçlü bir oyuncu. ama hücum çeşitliliği olmayan bir isim bu çok net.
rakipler artık garry’i ezberledi solda oynarsa çizgiye yakın dur, garry hızını azaltınca topu sağına çekecek, sol tarafınla hamle yap ve topu al. bu kadar basit. ben bu olayı feci şekilde miroslav stoch olayına benzetiyorum. stoch fenerbahçedeki ilk sezonunda müthiş oynamıştı. sonraki sezonlarda ise hiç etkili olamadı. çünkü tek hareketi topu sağına çekmekti. rakipler yukarıda yazdığım tarifeyi uygulayıp stoch’u durdurunca, zaten defans yardımı da olmayan stoch oyundan iyice düşüyor ve fenerbahçe 10 kişi gibi oynuyordu. bir kişi eksik oynamak istemeyen takımlar da stoch’a şans vermedi. ki kendisinin şut tehdidi garry’den yüksek. stoch’u 80’de alırsın; iyice kapanan savunmaya karşı uzaktan 3-4 şut deneyebilir. garry’de o da yok.
katılabileceğim tek konu sağ açık oynaması gerektiği olabilirdi; mariano bu kadar düşmeseydi.
sağ bekte iki alternatifimiz var; mariano ve linnes.
mariano defansif yönü zayıf ama oyun yönlendirmesi yapabilen, pas oyununa katkısı büyük bir isim.
linnes: yorulmak bilmeyen, enerjik bir bek ancak pas oyununa katkısı yok.
galatasaray’ın sakat ve cezalılardan ötürü pas oyununu tamamen yönetebilecek bir orta saha kurgusu olmadığı herkesin malumu.
linnes-garry oynarsa defansif zaafı azaltabiliriz, ama hücum varyasyonumuz pasa yatkın olmaz. kontra oyununa yatkın bir takım oluruz, topu bize bırakan anadolu takımlarının kilidini açamayız, ki bu başımıza çok kez geldi.
mariano-garry oynarsa hem iyi pas oyunu hem de kanattan hücum edebilecek bir takımımız olur ama eldeki savunma hattıyla her maç 4-5 gol pozisyonu veririz.
yani neresinden tutsak elimizde kalıyor.
umarım devre arasında iyi bir fiyata satılır, ki bence o tren kaçtı, ve güzel anılarla yollarımızı ayırırız.
rakipler artık garry’i ezberledi solda oynarsa çizgiye yakın dur, garry hızını azaltınca topu sağına çekecek, sol tarafınla hamle yap ve topu al. bu kadar basit. ben bu olayı feci şekilde miroslav stoch olayına benzetiyorum. stoch fenerbahçedeki ilk sezonunda müthiş oynamıştı. sonraki sezonlarda ise hiç etkili olamadı. çünkü tek hareketi topu sağına çekmekti. rakipler yukarıda yazdığım tarifeyi uygulayıp stoch’u durdurunca, zaten defans yardımı da olmayan stoch oyundan iyice düşüyor ve fenerbahçe 10 kişi gibi oynuyordu. bir kişi eksik oynamak istemeyen takımlar da stoch’a şans vermedi. ki kendisinin şut tehdidi garry’den yüksek. stoch’u 80’de alırsın; iyice kapanan savunmaya karşı uzaktan 3-4 şut deneyebilir. garry’de o da yok.
katılabileceğim tek konu sağ açık oynaması gerektiği olabilirdi; mariano bu kadar düşmeseydi.
sağ bekte iki alternatifimiz var; mariano ve linnes.
mariano defansif yönü zayıf ama oyun yönlendirmesi yapabilen, pas oyununa katkısı büyük bir isim.
linnes: yorulmak bilmeyen, enerjik bir bek ancak pas oyununa katkısı yok.
galatasaray’ın sakat ve cezalılardan ötürü pas oyununu tamamen yönetebilecek bir orta saha kurgusu olmadığı herkesin malumu.
linnes-garry oynarsa defansif zaafı azaltabiliriz, ama hücum varyasyonumuz pasa yatkın olmaz. kontra oyununa yatkın bir takım oluruz, topu bize bırakan anadolu takımlarının kilidini açamayız, ki bu başımıza çok kez geldi.
mariano-garry oynarsa hem iyi pas oyunu hem de kanattan hücum edebilecek bir takımımız olur ama eldeki savunma hattıyla her maç 4-5 gol pozisyonu veririz.
yani neresinden tutsak elimizde kalıyor.
umarım devre arasında iyi bir fiyata satılır, ki bence o tren kaçtı, ve güzel anılarla yollarımızı ayırırız.