58
evet şu andaki en büyük problemimiz bu koşu mesafesi. zaten çok açık ve net gözüküyor. ancak bu taktik gereği mi takımın kondisyon promlemi kaynaklı mı biraz kafam karışık. çünkü fatih hoca, “taktik icabı sabırlı top çevirmelerimize taraftar sabretsin” mesajı vermişti ve kafamı karıştıran da bu söylem. eğer taktik icabı geride ya da orta sahada ağır çekim top çeviriyorsak bundan derhal vaz geçmeliyiz.
ancak takımın kondisyonu düşük ise işte o sıkıntılı bir durum. bu sıkıntılı durumdan bir an önce kurtulmalıyız. takımımızın yaş ortalaması oldukça düşük. yani genç bir kadroya sahibiz. muslera’yı ortalamanın dışında tutarsak, linnes, ozan, serdar, ndiaye, rodrigues, onyekuru, belhanda, feghouli ve sinan’ın yaş ortalaması herhalde 24’ün altındadır. (hesaplamadım, tahmini olarak yazıyorum) bu yaştaki takım koşmayacaksa yaş ortalaması 31-32 olan beşiktaş ya da başakşehir mi koşacak.
ben anlayamıyorum. sakatlıktan korkuluyorsa, çok koşan takım sakatlanmaz tam aksine direnci artar diye bir fizyolojik kural olduğunu hatırlatmak isterim. eğer ağır bir darbe yoksa kasık çekmesi ve adale sakatlıkları tamamen geç yatma, gece hayatı yaşama, yanlış beslenme ve yeterince antrene olmamadan kaynaklanır. bunları çözmesi gereken fatih hoca ve ekibidir. gerekirse futbolcuların peşine hafiye takılmalıdır, bir zamanlar yapıldığı gibi.
fatih terim 2017 aralığında geldiğinde takıma oynattığı oyunu hatırlıyorum. takım prese başladığında rakiplerin eli ayağına dolaşıyordu. şimdi bakıyorum o presten eser yok. sinan gümüş sağlık için koşu modunda koşularla takımın enerjisini sıfırlıyor. çünkü orta saha ve kanatlara pres enerjisini santrafor verir. geçen sezon gomis bunu çok iyi başlatıyordu ama bu sezon sinan ve eren bunu yapamıyorlar. en iyi yapan muğdat o da ilginç biçimde oynatılmıyor. nitekim 6 kasım 2018 schalke maçında en etkili presi muğdat-sinan değişikliğinden sonra yaptık. ligdeki maçta da malatya’da da aynısı oldu. muğdat oyuna girdikten sonra takım presle top kapıp pozisyonlar buldu. buna rağmen fatih hoca ısrarla sinan diyor ve bu bütün taraftarı üzüyor.
muğdat akhisar’dan gelmiş olabilir, muğdat sakalları ve ismiyle biraz itici olabilir ama sahada koşuyorsa forma onun hakkıdır. bunu en iyi taktir edecek olan da fatih hoca’dır.
yunus, celil ve atalay gibi nice genç ve yetenekli futbolcularımız var alttan gelen. onların şans bulmaları için ne olması gerekiyor. aylardır yalvarıyoruz adeta hocam ali sami yen’de şans ver yunus’a. alanya maçında öyle işaretler verdi ki hepimiz ikinci ozan’ı bulduk diye heyecanlandık ve sevindik ama ondan sonra bir daha göremedik. porto maçında ve malatya maçında takım oyundan düştükten ve enerjisini kaybettikten sonra süre verilmesi yunus’a iyilik getirmez. bursaspor maçında hepimiz yunus’u ilk onbirde beklerken bir de baktık feghouli sinan vesaire. üstelik bursa spor’da da en az dört genç futbolcu ilk onbirdeyken.
ingilizlerin dediği gibi anyway. şimdilik bu kadarıyla bırakalım.
ancak takımın kondisyonu düşük ise işte o sıkıntılı bir durum. bu sıkıntılı durumdan bir an önce kurtulmalıyız. takımımızın yaş ortalaması oldukça düşük. yani genç bir kadroya sahibiz. muslera’yı ortalamanın dışında tutarsak, linnes, ozan, serdar, ndiaye, rodrigues, onyekuru, belhanda, feghouli ve sinan’ın yaş ortalaması herhalde 24’ün altındadır. (hesaplamadım, tahmini olarak yazıyorum) bu yaştaki takım koşmayacaksa yaş ortalaması 31-32 olan beşiktaş ya da başakşehir mi koşacak.
ben anlayamıyorum. sakatlıktan korkuluyorsa, çok koşan takım sakatlanmaz tam aksine direnci artar diye bir fizyolojik kural olduğunu hatırlatmak isterim. eğer ağır bir darbe yoksa kasık çekmesi ve adale sakatlıkları tamamen geç yatma, gece hayatı yaşama, yanlış beslenme ve yeterince antrene olmamadan kaynaklanır. bunları çözmesi gereken fatih hoca ve ekibidir. gerekirse futbolcuların peşine hafiye takılmalıdır, bir zamanlar yapıldığı gibi.
fatih terim 2017 aralığında geldiğinde takıma oynattığı oyunu hatırlıyorum. takım prese başladığında rakiplerin eli ayağına dolaşıyordu. şimdi bakıyorum o presten eser yok. sinan gümüş sağlık için koşu modunda koşularla takımın enerjisini sıfırlıyor. çünkü orta saha ve kanatlara pres enerjisini santrafor verir. geçen sezon gomis bunu çok iyi başlatıyordu ama bu sezon sinan ve eren bunu yapamıyorlar. en iyi yapan muğdat o da ilginç biçimde oynatılmıyor. nitekim 6 kasım 2018 schalke maçında en etkili presi muğdat-sinan değişikliğinden sonra yaptık. ligdeki maçta da malatya’da da aynısı oldu. muğdat oyuna girdikten sonra takım presle top kapıp pozisyonlar buldu. buna rağmen fatih hoca ısrarla sinan diyor ve bu bütün taraftarı üzüyor.
muğdat akhisar’dan gelmiş olabilir, muğdat sakalları ve ismiyle biraz itici olabilir ama sahada koşuyorsa forma onun hakkıdır. bunu en iyi taktir edecek olan da fatih hoca’dır.
yunus, celil ve atalay gibi nice genç ve yetenekli futbolcularımız var alttan gelen. onların şans bulmaları için ne olması gerekiyor. aylardır yalvarıyoruz adeta hocam ali sami yen’de şans ver yunus’a. alanya maçında öyle işaretler verdi ki hepimiz ikinci ozan’ı bulduk diye heyecanlandık ve sevindik ama ondan sonra bir daha göremedik. porto maçında ve malatya maçında takım oyundan düştükten ve enerjisini kaybettikten sonra süre verilmesi yunus’a iyilik getirmez. bursaspor maçında hepimiz yunus’u ilk onbirde beklerken bir de baktık feghouli sinan vesaire. üstelik bursa spor’da da en az dört genç futbolcu ilk onbirdeyken.
ingilizlerin dediği gibi anyway. şimdilik bu kadarıyla bırakalım.