31
zamanında fetö'nün kucağına oturup devran dönünce kendini aklama peşine düşen her karakter yoksunu gibi birilerine fetöcü damgası vurarak kendini aklamaya çalışan bir organizma çeşidi.
15 temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası ne yazık ki böyle bir kalabalık var artık ülkede. evde, okulda, işte, sokakta, market kuyruğunda, stadyumda, internette; kısacası heryerdeler. zamanında ülkedeki siyasal islam fetö ile omuz omuza yükselirken bu ılık arkadaş gibi onbinlerce karaktersiz ve çıkarcı insan bunların nimetlerinden bir şekile faydalanmıştı. kimisi bedava yurt, kimisi bedava yemek, kimisi bir kadro, kimisi bir gazete köşesi karşılığında kişiliklerini satmıştı. karşılıklı çıkar ilişkisinin gereği olarak üzerlerine düşen rolü gık çıkarmadan oynuyorlardı...
15 temmuz 2016 gecesi harbi savaş baltaları ortaya çıkıp ümmet birbirine silah, top, tank hatta uçak çekince iki tarafa da dahil olamayacak kadar kişilik yoksunu olan bu onbinleri haklı bir korku aldı. yıllarca omuz omuza yükselen, beraber yürüdük biz bu yollarda diyen kesimlerin birbirine karşı döktüğü öfke ve şiddet sonrası foyaları ortaya çıkarsa kendi başlarına neler gelebileceğini düşündükçe korkudan kafayı yedi hepsi...
son 2 yılda uçuk kaçık, siyasal islam ürünü beyanat veren hatta mecliste bir şekilde olay çıkaran vekillere, siyasilere, bürokratlara falan bir bakın. istisnasız hepsinin "muhterem hoca efendi" ile çekilmiş bir fotoğrafı falan vardır. bu göt korkusunu atlatabilmenin yegane yolu da gündemi bir şekilde değiştirerek rüzgarın estiği yöne bağlılıklarını göstermeleridir. gidip başka milletvekillerine sataşan vekillerin, saçma sapan icraatlar yapan belediye başkanlarının, akla hayale gelmeyecek vaaz veren diyanet adamlarının ortak noktası biryerlerde var olan "el etek öpme" fotoğraflarının ortaya saçılma ihtimalidir...
bu durumun basın-yayın alanındaki yansımalarından biri de bu zavallı arkadaştır işte. her ne kadar kartvizitinde gazeteci yazsa da yıllar yılı fetönün götünü yalayarak, tetikçiliğini yaparak ulusal basının tirajlı gazetelerinden birinde köşe yazarlığı yapabilmiş bir parazittir kendisi aslında. 17-25 aralık sürecinde fetö himayesindeki televizyon kanallarında tescilli fetöcülerle yaptıkları yayınlar hala akıllarda... beşiktaş jimnastik kuübünde medya sorumlusu gibi bir görevi de var sanırım.
2016 sonrası kendi götünü kurtarıp aklanabilmek adına yırtınıyordu. şu sıralar ekşi sözlükteki meczup beşiktaşlı itleri besleyip örgüteyip her başlıkta organize şekilde galatasaray-fetö muhabbeti döndürtüyormuş. kendisi gibi karaktersiz ve omurgasız bir adamdan* beklenecek nitelikte bir hareket olduğu için insan açıkçası tereddüt bile etmiyor bu iddialar karşısında...
umarım o devran gerçekten döner de kişisel çıkarları uğruna bu pisliğin tüm ülkenin ırzına geçmesine yardım-yataklık yapan onbinlerce insan da hakettikleri cezayı alır...
15 temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası ne yazık ki böyle bir kalabalık var artık ülkede. evde, okulda, işte, sokakta, market kuyruğunda, stadyumda, internette; kısacası heryerdeler. zamanında ülkedeki siyasal islam fetö ile omuz omuza yükselirken bu ılık arkadaş gibi onbinlerce karaktersiz ve çıkarcı insan bunların nimetlerinden bir şekile faydalanmıştı. kimisi bedava yurt, kimisi bedava yemek, kimisi bir kadro, kimisi bir gazete köşesi karşılığında kişiliklerini satmıştı. karşılıklı çıkar ilişkisinin gereği olarak üzerlerine düşen rolü gık çıkarmadan oynuyorlardı...
15 temmuz 2016 gecesi harbi savaş baltaları ortaya çıkıp ümmet birbirine silah, top, tank hatta uçak çekince iki tarafa da dahil olamayacak kadar kişilik yoksunu olan bu onbinleri haklı bir korku aldı. yıllarca omuz omuza yükselen, beraber yürüdük biz bu yollarda diyen kesimlerin birbirine karşı döktüğü öfke ve şiddet sonrası foyaları ortaya çıkarsa kendi başlarına neler gelebileceğini düşündükçe korkudan kafayı yedi hepsi...
son 2 yılda uçuk kaçık, siyasal islam ürünü beyanat veren hatta mecliste bir şekilde olay çıkaran vekillere, siyasilere, bürokratlara falan bir bakın. istisnasız hepsinin "muhterem hoca efendi" ile çekilmiş bir fotoğrafı falan vardır. bu göt korkusunu atlatabilmenin yegane yolu da gündemi bir şekilde değiştirerek rüzgarın estiği yöne bağlılıklarını göstermeleridir. gidip başka milletvekillerine sataşan vekillerin, saçma sapan icraatlar yapan belediye başkanlarının, akla hayale gelmeyecek vaaz veren diyanet adamlarının ortak noktası biryerlerde var olan "el etek öpme" fotoğraflarının ortaya saçılma ihtimalidir...
bu durumun basın-yayın alanındaki yansımalarından biri de bu zavallı arkadaştır işte. her ne kadar kartvizitinde gazeteci yazsa da yıllar yılı fetönün götünü yalayarak, tetikçiliğini yaparak ulusal basının tirajlı gazetelerinden birinde köşe yazarlığı yapabilmiş bir parazittir kendisi aslında. 17-25 aralık sürecinde fetö himayesindeki televizyon kanallarında tescilli fetöcülerle yaptıkları yayınlar hala akıllarda... beşiktaş jimnastik kuübünde medya sorumlusu gibi bir görevi de var sanırım.
2016 sonrası kendi götünü kurtarıp aklanabilmek adına yırtınıyordu. şu sıralar ekşi sözlükteki meczup beşiktaşlı itleri besleyip örgüteyip her başlıkta organize şekilde galatasaray-fetö muhabbeti döndürtüyormuş. kendisi gibi karaktersiz ve omurgasız bir adamdan* beklenecek nitelikte bir hareket olduğu için insan açıkçası tereddüt bile etmiyor bu iddialar karşısında...
umarım o devran gerçekten döner de kişisel çıkarları uğruna bu pisliğin tüm ülkenin ırzına geçmesine yardım-yataklık yapan onbinlerce insan da hakettikleri cezayı alır...