2115
"takımın açık ara en kötü oyuncusu
en iyi hali mariano'nun çeyreği etmez.
norveçli tarık çamdal.
kesinlikle galatasaray futbol takımı seviyesinde bir oyuncu değildir. adam kaçırır, orta yapamaz, çalım yer, gereksiz yerde faul yapar. bu arkadaşı izleyen ve öneren gözlemci arkadaş kimse, onu da kendisiyle birlikte ilk uçakla norveçe yollamak lazım.
3. lig seviyesinde norvec koylusu.
kabahat kendisinde değil, kendisini galatasaray’a bilmem kaç milyon yuroya transfer edip üstüne bir de oynatanlarda. bu çocuğun galatasaray seviyesi ile alakası olamaz.
malatya sag beki sabek bile kendisinden daha iyidir.
adı sercan çekmen olsa şu an karadeniz ereğlisi belediye spor'da oynuyordu.
top süremez, çevre kontrolü yapamaz, istisnasız her maç karşısında oynayan bek, açık oyuncusuna show yapma imkanı tanır...
e be kardeşim sen ne zarar ziyan bi herifsin böyle yahu?"
bunları başlığında birkaç sayfa geri giderek derledim.
bu sözlerin sahiplerini eleştirmiyorum. elbette düşüncelerini ifade edecekler.
ancak genel olarak yazılarımda hep ifade ettiğim üzere; en azından sözleşmemiz devam ederken, transfer sezonu değilken, kendisinden daha iyi bir alternatifimiz yokken, istifade etmemiz gerekirken, bizim armamızı taşırken futbolcularımızı bu kadar aşağılamayalım.
sözlükte en sık karşılaştığım durum: "beni g.t ettin helal olsun sana." "sen böyle oynayadur ben laflarımı yemeye razıyım." "helal olsun deli çocuk, utandırdın beni."
tamam özür dilemek, kötü sözlerden pişman olmak da bir erdem ama başta bu kadar gaza gelmesek, futbolcumuzu yerin dibine batırmasak, yerden yere vurmak için bu kadar acele etmesek daha iyi değil mi? (tarık çamdal gibiler bu hoşgörü sınırları içinde değildir. kötü niyetliler, ahlaksızlar, sömürenler, profesyonellikten uzak olanlar, galatasaray menfaatlerini düşünmeyenler, elinden geleni yapmayanlar, fitne üretenler her türlü eleştiriye açık olmalıdır.)
zaten bu derleme ve değerlendirmeyi yapmamdaki asıl sebep linnes değil, bu durumun genellik arzetmesidir.
nihayetinde linnes için kendi kanaatim; fiyat-performans olarak verimli, yedek kaldığında sorun etmeyen, futboldan uzaklaşmayan, profesyonelliğin gereğini yerine getiren, kendisini hazır tutan, görev verildiğinde elinden geleni, kabiliyetleri çerçevesinde yerine getirmeye çalışan, sempatik, galatasaray'ı seven, burada olmaktan mutlu olan, sorunsuz, karakterli, süper olmasa da da görev adamı olarak iyi bir futbolcudur.
doğum günü kutlu olsun.
en iyi hali mariano'nun çeyreği etmez.
norveçli tarık çamdal.
kesinlikle galatasaray futbol takımı seviyesinde bir oyuncu değildir. adam kaçırır, orta yapamaz, çalım yer, gereksiz yerde faul yapar. bu arkadaşı izleyen ve öneren gözlemci arkadaş kimse, onu da kendisiyle birlikte ilk uçakla norveçe yollamak lazım.
3. lig seviyesinde norvec koylusu.
kabahat kendisinde değil, kendisini galatasaray’a bilmem kaç milyon yuroya transfer edip üstüne bir de oynatanlarda. bu çocuğun galatasaray seviyesi ile alakası olamaz.
malatya sag beki sabek bile kendisinden daha iyidir.
adı sercan çekmen olsa şu an karadeniz ereğlisi belediye spor'da oynuyordu.
top süremez, çevre kontrolü yapamaz, istisnasız her maç karşısında oynayan bek, açık oyuncusuna show yapma imkanı tanır...
e be kardeşim sen ne zarar ziyan bi herifsin böyle yahu?"
bunları başlığında birkaç sayfa geri giderek derledim.
bu sözlerin sahiplerini eleştirmiyorum. elbette düşüncelerini ifade edecekler.
ancak genel olarak yazılarımda hep ifade ettiğim üzere; en azından sözleşmemiz devam ederken, transfer sezonu değilken, kendisinden daha iyi bir alternatifimiz yokken, istifade etmemiz gerekirken, bizim armamızı taşırken futbolcularımızı bu kadar aşağılamayalım.
sözlükte en sık karşılaştığım durum: "beni g.t ettin helal olsun sana." "sen böyle oynayadur ben laflarımı yemeye razıyım." "helal olsun deli çocuk, utandırdın beni."
tamam özür dilemek, kötü sözlerden pişman olmak da bir erdem ama başta bu kadar gaza gelmesek, futbolcumuzu yerin dibine batırmasak, yerden yere vurmak için bu kadar acele etmesek daha iyi değil mi? (tarık çamdal gibiler bu hoşgörü sınırları içinde değildir. kötü niyetliler, ahlaksızlar, sömürenler, profesyonellikten uzak olanlar, galatasaray menfaatlerini düşünmeyenler, elinden geleni yapmayanlar, fitne üretenler her türlü eleştiriye açık olmalıdır.)
zaten bu derleme ve değerlendirmeyi yapmamdaki asıl sebep linnes değil, bu durumun genellik arzetmesidir.
nihayetinde linnes için kendi kanaatim; fiyat-performans olarak verimli, yedek kaldığında sorun etmeyen, futboldan uzaklaşmayan, profesyonelliğin gereğini yerine getiren, kendisini hazır tutan, görev verildiğinde elinden geleni, kabiliyetleri çerçevesinde yerine getirmeye çalışan, sempatik, galatasaray'ı seven, burada olmaktan mutlu olan, sorunsuz, karakterli, süper olmasa da da görev adamı olarak iyi bir futbolcudur.
doğum günü kutlu olsun.
