381
bu sistemin bizim ülkemizde tek uygulanabilirliği şöyle olabilir; maçı türk hakemler yönetir. ama uzman ve türk olmayan profesyonel bir ekip var hakemleri olur. bu uzman ekip hakemi uyarır, hakeme doğruyu söyler. bizim eyyamcı, tarafcı, yeteneksiz, bahisçi, şikeci türk hakemi gidip pozisyonu izler. eğer ki yukarıda saydığım kötü özelliklere sahip değilse, yeteneksiz bile olsa "aaa yanlış karar vermişim. hem adamlar öyle diyor hem de kaç açıdan kaç kere izledim, kararımı değiştiriyorum" der. maç içinde pozisyonu doğru yorumlamaması hadi eksi puan olsa bile gidip hem tekrarını defalarca izlemesi, hem de uzman ekip tarafından doğru kararın söylenmesine rağmen yanlış karar veren hakem, ciddi anlamda düşük puan alır. bu ısrarlı yanlış kararından sonra kayda değer bir süre maç yönetemez. üç kere ciddi anlamda düşük puan alan hakem bir daha en üst ligde maç yönetemez ve klasmanı düşer. burada hem var ekibi, hem de hakemleri her hafta puanlayan ekip profesyonel ve türk olmayan kişiler olarak federasyon bünyesinde göreve alınmış insanlar olacak. yani yok öyle senelerdir dünya kadar maçta fahiş hatalar yap, hiçbir yaptırım olmasın. yine maç yönet, yine güzel paralar kazan. kötü performansın bırak işlem görmeyi hep ödüllendirilsin. ulan federasyon taraflı kişiler, tahkim taraflı kişiler, hakemler öyle, var ekibi zaten yine aynı hakemler, hakemleri puanlayanlar yine birilerinin adamları. siyaset desen her şeye olduğu gibi futbola da direkt ve sürekli karışıyor. ulan bu türk futbolu ilerleyebilir mi lan?
federasyon olarak bu kadar paramız var, bu kadar fazla veriyoruz diye de hava at. ama şu süper ligde, her zemin bok tarlası olsun. buna yaptırımın olmasın, buna bir standartın olmasın. ama milli takım başarılı olamıyor diye sürekli yabancı sınırını değiştir. lan bu yabancı sınırı her yıl değişiyor, ben görmedim ki işte yabancı sınırı bu olursa milli takım uçuyor lan diyebileceğimiz bir karar noktası! demek ki yabancı sınırıyla alakası yok, sizin beyninizin sınırlarıyla alakası var. hepimiz de biliyoruz ki bu kadar gerizekalı olamazsınız. sadece ve sadece idare etmek için varsınız, geliştirmek ya da iyileştirmek için değil. hepiniz koltuğunuzu, ticari çıkarlarınızı gözeten satılmış, yeteneksiz, basiretsiz adamlarsınız. belki hepiniz değilsinizdir ha. herkes üstüne alınmasın. genelleme yapmayayım. ama futbol, adil futbol, adil kararlar almak, şu oyunu daha da güzelleştirmek ya da ileri götürmek çok da zor bir iş değil. bunu biliyoruz. sadece işinize gelmiyor.
federasyon olarak bu kadar paramız var, bu kadar fazla veriyoruz diye de hava at. ama şu süper ligde, her zemin bok tarlası olsun. buna yaptırımın olmasın, buna bir standartın olmasın. ama milli takım başarılı olamıyor diye sürekli yabancı sınırını değiştir. lan bu yabancı sınırı her yıl değişiyor, ben görmedim ki işte yabancı sınırı bu olursa milli takım uçuyor lan diyebileceğimiz bir karar noktası! demek ki yabancı sınırıyla alakası yok, sizin beyninizin sınırlarıyla alakası var. hepimiz de biliyoruz ki bu kadar gerizekalı olamazsınız. sadece ve sadece idare etmek için varsınız, geliştirmek ya da iyileştirmek için değil. hepiniz koltuğunuzu, ticari çıkarlarınızı gözeten satılmış, yeteneksiz, basiretsiz adamlarsınız. belki hepiniz değilsinizdir ha. herkes üstüne alınmasın. genelleme yapmayayım. ama futbol, adil futbol, adil kararlar almak, şu oyunu daha da güzelleştirmek ya da ileri götürmek çok da zor bir iş değil. bunu biliyoruz. sadece işinize gelmiyor.