• 1620
    ben bu kadar saçma, gereksiz, lüzumsuz bir kural görmedim.

    kardeşim, şuan 11 yabancı ile sahaya çıkmakta herhangi bir sakınca yok doğru mu? * peki 11 türk ile maça çıkmama yasağı var mı? *

    peki yasağı olmayan bir konu hakkında neden düzeltme yapma gereksinimi duyuyoruz?

    11 türk ile sahaya çıkarsam elek ederler beni diyorsan zaten yabancıların senden daha iyi olduğunu kabul etmiş oluyorsun.

    evet, yabancı futbolcuların büyük bir çoğunluğu benim ülkemin evlatlarından daha yetenekli, daha çok iş ahlakı var, daha çok kazanmak istiyor. peki burada utanması gereken yabancılar mı, sen mi? idmanda kol saatine bakarak bir gözü dışarda olan türkler ile idman bitiminde daha ne yapabilirim ve üstüne bir tık daha katabilirim, koyabilirim derdindeki yabancılar ile ilgili konuşuyoruz. bu cümlem bile aslında bir çok şeyi açıklıyor bence. benim ülkemin evladı, idman sonrasında belki duş bile almadan tesislerden kaçarcasına gidiyor. neden kardeşim? neden gidiyorsun? elin gavuru neden 1 saat daha ek idman yaparken sen gidiyorsun?

    bu ülkeye yıllardır sokaklarda formasını giydiğimiz, hayallerimizi süsleyen, zencilerin kralı drogba geldi. adam drogba yahu! ama her idman sonrası ek idman yapıyordu. o yaşında, o kariyerinde bıkmamış, üstüne koymak adına hala elinden geleni vermeye çalışıyordu. drogba beyefendisi ek idman sırasında terler dökerken, yabancı kuralını savunanlara bir sorum var?

    tarık çamdal ne yapıyordu? veysel sarı ne yapıyordu? ozan tufan ne yapıyordu? mustafa yumlu ne yapıyordu? ömer ali şahiner ne yapıyordu?

    korkarım bu sefer kendi evlatlarımı koruyamayacağım. elin gavurunda, türkler'e nispeten 5 kat iş ahlakı, onuru, gururu var.

    peki ben bu tezimin üzerine neden yabancı sınırını savunayım kardeşim? adam olacak futbolcu, ilk 11'de 1 türk futbolcu oynatmalısın kuralı olsa bile yetişir. futbolcu olmak kurallarla, yasaklarla olacak iş mi allah aşkına? adamın içinden gelirse olur.

    bir de madalyonun diğer tarafı var. simsar yöneticiler. bu tipler sadece anadolu kulüplerinde bulunuyor. sen 3 büyük olarak mecbur kötülerin arasında en iyileri seçmeye çalışıyorsun. örneğin bursaspor'dan x topçusuna talip oluyorsun. bursaspor başkanı biliyor ki sen 3 büyük olarak türk topçusu oynatmak zorundasın. elin bana mecbur mu? köpek gibi mecbur. hemen 'dur ben bunlara bi okutayım, kasamız dolsun, arabayı da modelleriz, ohhhh' diye geçiriyor içinden. pazarlık başlıyor. x topçusunun değeri taşı çatlat 2 milyon euro olsun. bursaspor başkanımız hemen fiyatı veriyor, 10 milyon eurocuk başkanım. 3 büyük yetkilisi de hemen pazarlığa başlıyor, 5 milyon euro civarında bitirdiğinde de ''ohh iyi fiyata aldık valla, bundan iyisi olmazdı'' diyor. sonra o aldığınız futbolcu elinizde dinamit gibi patlıyor. yıldızlı alıntı yapmayacağım, zibil gibi örnekleri var bunun.

    işin komik tarafı, yukarıda bahsettiğim bursaspor başkanı baktıki topçusunu okutamadı 3 büyüklere, kendi kadrosunda düşünmediği bu tip topçuları yine anadolu kulüpleri arasında bedavaya ya da bedavadan biraz fazlaya okutup geçiyorlar. iş 3 büyüklere gelince milyon eurolar söz konusu oluyor yani.

    şimdi ben bunların olduğu ülkede neden yabancı sınırını isteyim? gelsinler oynasınlar kardeşim. kendi takımım özelinde konuşuyorum, tarık çamdal'a 1.6 milyon euro vereceğime, gomis'e zam yapardım. hatta sneijder'i gönderip belhanda beye muhtaç kalmazdım. melo'yu yollamazdık belki zamanında. podolski'nin sırtını sıvazlarken 3-4 bin euro cebine sıkıştırırdık.

    neyse...
    gözlerim dolmaya başladı, daha fazla yazamayacağım.

    not:bursaspor olarak sadece örnek olması amaçlı yazdım. sonuçta aynı şeyi tüm anadolu kulüpleri yapmaktadır.

    #yabancısınırınahayır
App Store'dan indirin Google Play'den alın