resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 5549
    dün gece saat 23:15 sularında içine girdiğim soyut ruh hâlinin içinden, çocukluğumdan bana doğru, bir gol sonrası gülüşüyle, o çocuksu tebessümüyle beni allak bullak etmiş olan tarihsel şahsiyet; efsanemiz.

    engel olamadım ki. "durup dururken ben ne yapıyorum?" da diyemedim. fırsat olmadı. gözlerim beni pusuya düşürdü; çocuk gibi hüngür hüngür ağlamaya başladım. o 10 sayısı var ya formasının arkasındaki, işte o 10, benim çocukluğumun en özel sayısıydı. ben henüz okula başlamamışken, gazetelerden biri, hagi'nin masa üstü maketini vermişti, almıştık. yine aynı zamanlarda, babam (sanırım parasının yettiği kadarıyla), üzerinde arma, bayrak ya da reklam namına hiçbir şeyin olmadığı bir parçalı almıştı bana. küçücük bir şey. sadece arkasında, beyaz satenle "10" yazıyordu. ondan sonra hayatımda hiç forma alamadım. içim el vermedi.

    dün gece yaşadığım şeyse, 10'un, giderek ele ayağa düşmesine dairmiş; şimdi farkına varıyorum. bir insanın çocukluğu böylesine mutlu edilmez ki... ne şanslı çocukmuşum, ulan ne şanslı insanlarmış bu karakteri; bu öfkelenirken ve sevinirken dibine kadar çocuk olan karakterin sahada büyüyerek fezayı fethedişini izleyenler! sonrakilerin hiçbiri, ona bir adım bile yaklaşmadılar, bir adım bile! ben hagi sayesinde, profesyonel futbolcuyu değil; mesleğinin gerektirdiği için çalışan ve fit kalan futbolcuyu değil; karakterinden taviz vermeyen, tepesi atabilen futbolcuyu sevmişim. şimdi burada gollerini anmaya kalksam, bir daha başlayacağım dolup boşalmaya, hiç gerek yok.

    metin oktay ve onun sportmen ruhu arştaki yerinde kabul edilip o numaranın hagi'den sonra emekliye ayrılması teklif edilemez miydi? adım gibi biliyorum; onu kendimden tanıyorum; bu onun çok hoşuna giderdi ve daha da hazini, o bunu hak etmişti. eğer gerçekten idari bir geleneğimiz olmuş olsaydı, bu tip ritüellerimiz olurdu. kadim kültürler, özellikle bugün onları simule eden strateji oyunlarında, kendilerine has (diğer kültürlerde rastlanmayan) araçlarla sembolize edilirler. hagi de böylesi bir şeydi; bir şahi topuydu, bir rum ateşiydi. bugün "modern futbol" adı altında yaşanan kakofoni, şaklaban futbolcuların ilkel karakterlerinin etrafını saran süptil bir imaj inşa etme endüstrisinden başka bir şey değil. sanki artık doğuştan eşsiz futbolcular, bir suikastçı ordusu tarafından, bir bir, gizlice katledildi ve geriye "çalışarak" daha iyi yerlere gelebilen sikimin kanat forvetleri kaldı. bir değer olarak eskisine sadığım.

    dün gece o formanın ne hâlde olduğunu görmek, yüreğimin en ince sesini veren teline dokundu. kulaklarım sağır, gözlerim kör oldu bir süre için. şu an bile o ruh hâli hâkim. belki bu entryi de fazla tutmam burada, tıpkı 10 gibi, utanırım belli başlı şeylerden.
App Store'dan indirin Google Play'den alın