Kariyer Sonu2988
kendisinin yerine bitiriciliği değil, hareketliliği, alan açma, topla rakibin üstüne gidebilme, top tutabilme ve asist özellikleri daha ön planda olan bir santrafor almamız gereken kara boğamız.
insan kıyamıyor. ama maalesef durumumuz sıkıntılı.
kendisiyle ilgili sıkıntımız gol kaçırması değil. 1 sezonda 29 gol atmış adam. öyle ya da böyle atıyor. ancak sıkıntı kendisinin ceza sahasında sürekli son adam olması. yani top hep en son gomis'e geliyor. gomis'i marke ettiğiniz anda hücum gücümüz tükeniyor.
ceza sahası dışına çıkarak diğer arkadaşlarına alan açması, markajcısını zorlaması lazım. bunu ara sıra yapıyor ama bu sefer de çok çabuk yoruluyor. oyundan düşüyor. 1-2 gol kaçırınca iyice hevesi kaçıyor. bu sefer sürekli top bekliyor.
takımın rakip sahada yerleşmesini de zorlaştırıyor. zira top tutamıyor. çok kısa süre kalıyor kendisinde top. ver-kaç işlerine giriyor ama kaçan kendisi olamıyor. yaşı ve oyun yapısı nedeniyle bu saatten sonra bahsettiğimiz gibi bir hale de evrilemez.
kendisiyle çift santrafor da oynayamayız. zira zaten orta sahamız yeterince naif. ndiaye bile gelse kendisi yine çok statik bir santrafor olarak kalacak. biz yine orta sahadan eksildiğimizle kalacağız. statik bir santrafor ile çift santrafor oynanmaz. tek santrafor oynanabilir. ama bu sefer de santraforun hava topu alma ve indirmede, top saklamada, vücudunu kullanmada çok iyi olması lazım. gomis'de bunlar da yok.
gomis net bir golcü topu ayağına istiyor. zaten 29 gol atan adam golcüdür. bunu tartışmıyorum. ancak attığı goller çok birbirine benziyor. ekstrası yok gomis'in. yani onun gol yollarını tıkadığınız anda galatasaray'ı 10 kişi oynatabiliyorsunuz. ceza sahası dışına çıkıp şut çeken, rakibin sırtına alıp bir anda ekarte edebilen, karambollere girip sürpriz bir gol atabilen oyuncu değil gomis. bütün sezon attığı golleri izleyin. copy-paste neredeyse. açısı biraz farklı, mesafesi biraz farklı ama çoğunlukla aynı goller. ya çaprazdan sert şutla tavana asıyor ya da kaleye çok yakından ve yerden plase ile golünü atıyor.
bu yollar kapandığı anda gomis sahada yokları oynuyor. deplasmandaki problemlerimizden bir tanesini de bu oluşturuyor.
insan kıyamıyor. ama maalesef durumumuz sıkıntılı.
kendisiyle ilgili sıkıntımız gol kaçırması değil. 1 sezonda 29 gol atmış adam. öyle ya da böyle atıyor. ancak sıkıntı kendisinin ceza sahasında sürekli son adam olması. yani top hep en son gomis'e geliyor. gomis'i marke ettiğiniz anda hücum gücümüz tükeniyor.
ceza sahası dışına çıkarak diğer arkadaşlarına alan açması, markajcısını zorlaması lazım. bunu ara sıra yapıyor ama bu sefer de çok çabuk yoruluyor. oyundan düşüyor. 1-2 gol kaçırınca iyice hevesi kaçıyor. bu sefer sürekli top bekliyor.
takımın rakip sahada yerleşmesini de zorlaştırıyor. zira top tutamıyor. çok kısa süre kalıyor kendisinde top. ver-kaç işlerine giriyor ama kaçan kendisi olamıyor. yaşı ve oyun yapısı nedeniyle bu saatten sonra bahsettiğimiz gibi bir hale de evrilemez.
kendisiyle çift santrafor da oynayamayız. zira zaten orta sahamız yeterince naif. ndiaye bile gelse kendisi yine çok statik bir santrafor olarak kalacak. biz yine orta sahadan eksildiğimizle kalacağız. statik bir santrafor ile çift santrafor oynanmaz. tek santrafor oynanabilir. ama bu sefer de santraforun hava topu alma ve indirmede, top saklamada, vücudunu kullanmada çok iyi olması lazım. gomis'de bunlar da yok.
gomis net bir golcü topu ayağına istiyor. zaten 29 gol atan adam golcüdür. bunu tartışmıyorum. ancak attığı goller çok birbirine benziyor. ekstrası yok gomis'in. yani onun gol yollarını tıkadığınız anda galatasaray'ı 10 kişi oynatabiliyorsunuz. ceza sahası dışına çıkıp şut çeken, rakibin sırtına alıp bir anda ekarte edebilen, karambollere girip sürpriz bir gol atabilen oyuncu değil gomis. bütün sezon attığı golleri izleyin. copy-paste neredeyse. açısı biraz farklı, mesafesi biraz farklı ama çoğunlukla aynı goller. ya çaprazdan sert şutla tavana asıyor ya da kaleye çok yakından ve yerden plase ile golünü atıyor.
bu yollar kapandığı anda gomis sahada yokları oynuyor. deplasmandaki problemlerimizden bir tanesini de bu oluşturuyor.
