4412
bu sezon yaptıkları şeyi ilk defa yapmıyorlar. hatta bu kulvarda “ genç oyuncu değirmeni” derler kendileri için. fakat, bu sene, daha önceki yıllarda yaptıklarından farklı şeyler de deniyorlar: takımın iskeleti olmadan, genç oyuncuları direkt takıma eklediler. bu oyuncuları ve takımı fenerbahçeyi hiç bilmeyen adamın eline emanet edecekler. altyapı için de yeni biriyle anlaştılar (bkz: david badia). bu yaptıkları hamleyi ben şu şekilde yorumluyorum; bir proje belirleyelim, onun başına çağdaş futbolu bilen adam getirelim, getirdiğimiz adamın istediği futbolcuları takıma kazandırabilecek isim yapmış bir sportif direktör bulalım. aynı zamanda altyapıyı adam edelim ordan da futbolcu çıksın ve gelecek yıllara ambargo koyalım. kısacası dortmund olalım niyetindeler. şimdiden yazıyorum, bu kafa ve yapılan hamlelere bakınca, hüsrana uğrayacaklar ve çok fena madara olacaklar.
bunun birinci nedeni,
genç oyuncu hamlelerine sabredecek taraftarı yok, camiası hazır değil. ayrıca, takımın halihazırda bir iskeleti yok. bütün pozisyonlara genç oyuncuları bir anda koyamazssınız. tecrübe eksikliği adamı alır götürür. orantılı iş yapmanız lazım gelir. gün sonunda o gencecik yeteneklere kıyılacak tabiki. kısaca bir hatırlayalım. kimleri harcamadılar ki,
serkan reçber, yaşı yetenler hatırlar zeytinburnuspor’dan almışlardı, orta saha oynardı. söndü gitti, şimdi bilen yok. mustafa doğan‘ı aldılar, almanya ikinci liginden getirmişlerdi, hatırlayanlar yaka silkti bile. bizim adrian’a karşılık sabin ilie‘yi getirdiler , sonuç: taraftar boğacaktı zor kaçtı buralardan. ertesi senelerde, ali güneşgeldi, ne uzadı ne kısaldı sonra da bjk ya gitti. sonra, serhat akın‘ı getirdiker kariyerinin nerede bittiği çok biliniyor. aziz başkanı sen şu köşede oyna artık deyiverdi bir gün. 2002 de yine olduğumuz yıla benzer şekilde adeta genç oyuncu göçü yaşattılar. aklıma geldiğince, tuncay şanlı kemal aslan ismail güldüren erhan albayrak volkan demirel fahri tatan ve altyapıdan semih şentürk‘ü getirmişlerdi. kemal aslanı bir hafta gözümüze soka soka, zorla izlettiler. yeni zidane mı demediler, sonraki durağı real mi demediler, neler söylediler. üzülerek söylüyorum, ayağı kırıldı ve kariyeri bitti. bu aldıkları adamlardan sadece tuncay ve volkandan yararlanabildiler. ama onlar dahil, içlerinden bir tanesinin bile kariyeri yükselmedi. ertesi sene, olcan adın mahmut hanefi selçuk şahin ve servet çetin transferleri yapıldı. mahmut hanefi için yerli carlos diyorlardı. nal topladı. bu grubun içerisinde bizde oynamış iki oyuncu da bulunmakta. fenere transfer olup kariyerini yükseltebilmiş iki isim... sonraki yıl serkan balcı ve kerim zengin katılmış a takıma. kerim için aman allahım neler dediler hatırlayın. sonuç: fiyasko. sonra ilhan parlak transfer edildi ve harcandı. resmen bozuk para sesi duyuldu. özer hurmacı vardı, yeni alex dediler yeni ümit özat oldu. bize gelecekti, ben şampiyonlar liginde oynamak istiyorum dedi bunlara gitti, şampiyonlar ligini tersten gösterdiler: miroslav stoch. yanılmıyorsam aynı sene caner erkin de gelmişti. recep niyaz abdülkadir kayalı altyapı artık çalışıyor diye adamları a takıma aldılar, ikinci maçta çocukların ne anaları kaldı ne avratları. izmirden salih uçan ‘ı getirdiler, yine ender kariyer yükselişi yaşayan isimlerden. hasan ali kaldırım var ne uzamış ne kısalmış gillerden. alper potuk beyefendi var, ben eşşek gibi pişman olduğunu düşünüyorum bizi seçmediğine. sanırım 3 kez şampiyonluk görecekti bizde olsaydı. ümit özat tan sonra ikinci bir güreşçi geldi: ozan tufan. aziz başkanım diye diye kendini bitirdi. serdar aziz in takım arkadaşı. ikisinin kariyerini karşılaştırmak işin nereye gittiğini görmek için sanırım yeterli. sonra da bu üç tane pırlanta gibi çocuklar. yukardaki isimler de 23 yaşına daha gelmeden transfer olmuş isimler. o zamanın en değerli adamları. hepsi tek tek harcanmışlar. gerek taraftar, gerek kulüp ve teknik yönetim eksikliklerinden. camia hazır değilken bunları kastetmiştim. uzun uzun yazıdım ki belki transfer olan çocuklardan biri galatasaray lıdır, açar burayı okur, kariyerinin nereye gideceğini görür en azından.
madara olacaklarına ikinci sebep, sportif direktör ve teknik heyet hatalı seçimleri olacak. comolli’yi andy caroll ‘dan hatırlarız, ağır komisyoncu ve değer belirleyememe uzmanı. diğer bıyıklı dayıyı burada arayacaklar. cocu için ise, daha önce de yazmıştım (bkz: #2450165) oynatacağı futbolun kırılgan olacağını düşünüyorum. ayrıca bir süre sonra taraftar tepkisi ile birlikte loop’a girecek. transfer edilen futbolcuları tanıdığını zannetmiyorum, illaki önermişler izlemiştir fakat, türk futbolcusundaki temel eksikliği atlıyor, mental ve altyapı eksiliği. bu sebeplerden kaybedecekler.
son neden olarak da yönetimi söyleyebilirim. davranışlardaki bütün emareler proje takımı olmayı gösteriyor ama proje takımı olabilmek için sabır, akıl ve kararlılık lazım. sabrın camialarında olmadığına eminim. 4 maç sonra herşey tartışılır ki o çöp formlarında bile şimdiden ali koçu tartışmaya başlamışlar. akıl aslında yabancıların wisdom dediği şey. biraz bilgelik, kabuğuna sığarak, zekayı kullanma. ali koçbeyi seçim dönemlerinde gördüğüm kadarıyla çok heyecanlı ve fevri. dolayısıyla bu maharetleri eksik. kararlılık konusunda, bir şey diyemem çünkü çok yeni yönetimleri var. ama şike sürecinde ortaya bir yalan attılar, kendileri de inandılar. buna karalılık diyebilir miyiz bilmiyorum ama yalan bile olsa bazı şeyleri sürdürme prensipleri var.
özetle, yeni sezonda ben şampiyonluk şanslarını çok az görüyorum ve hedeflerinden de baya sapacaklarını iddia ediyorum. ayrıca transfer edilen gençlere de acıyorum ve yazık olacağını düşünüyorum. bu transfer sürecinde tek iyi yaptıkları şey, maliyet bilgisi paylaşmamaları ve gençleri verdikleri para altından ezilmekten korumaları.
bunun birinci nedeni,
genç oyuncu hamlelerine sabredecek taraftarı yok, camiası hazır değil. ayrıca, takımın halihazırda bir iskeleti yok. bütün pozisyonlara genç oyuncuları bir anda koyamazssınız. tecrübe eksikliği adamı alır götürür. orantılı iş yapmanız lazım gelir. gün sonunda o gencecik yeteneklere kıyılacak tabiki. kısaca bir hatırlayalım. kimleri harcamadılar ki,
serkan reçber, yaşı yetenler hatırlar zeytinburnuspor’dan almışlardı, orta saha oynardı. söndü gitti, şimdi bilen yok. mustafa doğan‘ı aldılar, almanya ikinci liginden getirmişlerdi, hatırlayanlar yaka silkti bile. bizim adrian’a karşılık sabin ilie‘yi getirdiler , sonuç: taraftar boğacaktı zor kaçtı buralardan. ertesi senelerde, ali güneşgeldi, ne uzadı ne kısaldı sonra da bjk ya gitti. sonra, serhat akın‘ı getirdiker kariyerinin nerede bittiği çok biliniyor. aziz başkanı sen şu köşede oyna artık deyiverdi bir gün. 2002 de yine olduğumuz yıla benzer şekilde adeta genç oyuncu göçü yaşattılar. aklıma geldiğince, tuncay şanlı kemal aslan ismail güldüren erhan albayrak volkan demirel fahri tatan ve altyapıdan semih şentürk‘ü getirmişlerdi. kemal aslanı bir hafta gözümüze soka soka, zorla izlettiler. yeni zidane mı demediler, sonraki durağı real mi demediler, neler söylediler. üzülerek söylüyorum, ayağı kırıldı ve kariyeri bitti. bu aldıkları adamlardan sadece tuncay ve volkandan yararlanabildiler. ama onlar dahil, içlerinden bir tanesinin bile kariyeri yükselmedi. ertesi sene, olcan adın mahmut hanefi selçuk şahin ve servet çetin transferleri yapıldı. mahmut hanefi için yerli carlos diyorlardı. nal topladı. bu grubun içerisinde bizde oynamış iki oyuncu da bulunmakta. fenere transfer olup kariyerini yükseltebilmiş iki isim... sonraki yıl serkan balcı ve kerim zengin katılmış a takıma. kerim için aman allahım neler dediler hatırlayın. sonuç: fiyasko. sonra ilhan parlak transfer edildi ve harcandı. resmen bozuk para sesi duyuldu. özer hurmacı vardı, yeni alex dediler yeni ümit özat oldu. bize gelecekti, ben şampiyonlar liginde oynamak istiyorum dedi bunlara gitti, şampiyonlar ligini tersten gösterdiler: miroslav stoch. yanılmıyorsam aynı sene caner erkin de gelmişti. recep niyaz abdülkadir kayalı altyapı artık çalışıyor diye adamları a takıma aldılar, ikinci maçta çocukların ne anaları kaldı ne avratları. izmirden salih uçan ‘ı getirdiler, yine ender kariyer yükselişi yaşayan isimlerden. hasan ali kaldırım var ne uzamış ne kısalmış gillerden. alper potuk beyefendi var, ben eşşek gibi pişman olduğunu düşünüyorum bizi seçmediğine. sanırım 3 kez şampiyonluk görecekti bizde olsaydı. ümit özat tan sonra ikinci bir güreşçi geldi: ozan tufan. aziz başkanım diye diye kendini bitirdi. serdar aziz in takım arkadaşı. ikisinin kariyerini karşılaştırmak işin nereye gittiğini görmek için sanırım yeterli. sonra da bu üç tane pırlanta gibi çocuklar. yukardaki isimler de 23 yaşına daha gelmeden transfer olmuş isimler. o zamanın en değerli adamları. hepsi tek tek harcanmışlar. gerek taraftar, gerek kulüp ve teknik yönetim eksikliklerinden. camia hazır değilken bunları kastetmiştim. uzun uzun yazıdım ki belki transfer olan çocuklardan biri galatasaray lıdır, açar burayı okur, kariyerinin nereye gideceğini görür en azından.
madara olacaklarına ikinci sebep, sportif direktör ve teknik heyet hatalı seçimleri olacak. comolli’yi andy caroll ‘dan hatırlarız, ağır komisyoncu ve değer belirleyememe uzmanı. diğer bıyıklı dayıyı burada arayacaklar. cocu için ise, daha önce de yazmıştım (bkz: #2450165) oynatacağı futbolun kırılgan olacağını düşünüyorum. ayrıca bir süre sonra taraftar tepkisi ile birlikte loop’a girecek. transfer edilen futbolcuları tanıdığını zannetmiyorum, illaki önermişler izlemiştir fakat, türk futbolcusundaki temel eksikliği atlıyor, mental ve altyapı eksiliği. bu sebeplerden kaybedecekler.
son neden olarak da yönetimi söyleyebilirim. davranışlardaki bütün emareler proje takımı olmayı gösteriyor ama proje takımı olabilmek için sabır, akıl ve kararlılık lazım. sabrın camialarında olmadığına eminim. 4 maç sonra herşey tartışılır ki o çöp formlarında bile şimdiden ali koçu tartışmaya başlamışlar. akıl aslında yabancıların wisdom dediği şey. biraz bilgelik, kabuğuna sığarak, zekayı kullanma. ali koçbeyi seçim dönemlerinde gördüğüm kadarıyla çok heyecanlı ve fevri. dolayısıyla bu maharetleri eksik. kararlılık konusunda, bir şey diyemem çünkü çok yeni yönetimleri var. ama şike sürecinde ortaya bir yalan attılar, kendileri de inandılar. buna karalılık diyebilir miyiz bilmiyorum ama yalan bile olsa bazı şeyleri sürdürme prensipleri var.
özetle, yeni sezonda ben şampiyonluk şanslarını çok az görüyorum ve hedeflerinden de baya sapacaklarını iddia ediyorum. ayrıca transfer edilen gençlere de acıyorum ve yazık olacağını düşünüyorum. bu transfer sürecinde tek iyi yaptıkları şey, maliyet bilgisi paylaşmamaları ve gençleri verdikleri para altından ezilmekten korumaları.