9
kim beşyüz milyar ister'de, 17 sene önce "kravatı kim bulmuştur" gibi bir soru çıkmıştı. yarışmacı yarı yarıya joker hakkını kullanınca geriye fransa ve hırvatistan kalmıştı. o gün fransa diyen yarışmacı da kaybetmişti: http://arsiv.ntv.com.tr/news/127859.asp
1998 fransa dünya kupası'nda yarı finalde, hırvatistan karşısında hakemin takdir haklarını, ev sahibi lehine kullandığı maçta fransa finale kalmıştı. fransa'nın zorlandığı her maçta durum böyleydi. yıllar sonra fransa'nın ev sahipliğini rüşvetle aldığı da ortaya çıktı. gerçeği bu işler rüşvetsiz olmuyor.
o maç realli suker, hırvatistan'ın yıldızıydı. bugün federasyon başkanı. o maçta fransa'nın yıldızı realli zidane'dı. bugün hırvatistan'ın yıldızı realli modric'in tarzı mevkisinden de dolayı suker'den çok, zidane'a yakın. tüm bunların dışında modric ve zidane oyun anlayışlarıyla tıpatıp aynı. ama zidane başka bir seviye tabi.
1998'den günümüze fransa'nın şampiyon olduğu turnuvadaki torpillerin, karşılığını mesela brezilya 2002 kore-japonya dünya kupası'nda aldı. fransa gol bile atamadan ilk turda elenirken, brezilya yıldız kadrosuna rağmen kötü futbol ve hakemlerin takdir haklarıyla şampiyon oldu.
zaten 2 kez brezilya'ya yenildiğimiz, o 3. olduğumuz turnuva da vasattı. yine 98'de fransa'nın çeyrek finalde hakemlerin takdir haklarıyla penaltılarla elediği italya, 2006 almanya dünya kupası'nda, materazzi'nin kafasıyla da şampiyon olmuştu. bu hikaye uzayıp gidecekse eğer bu maç sıra hırvatistan'da demek.
ilk beş paragraf edit.
geçmişte fransızları kurtarmalarımız ve hırvatlarla tarihsel bağlarımız malum. bu faktörler göze alınınca, bu maçı kim kazanırsa kazansın, kazanan türkiye olacaktır. aksi bir sonuç dış güçlerin oyunu, en çok da almanya'nın bizi kıskanmasıdır. bizi ve teknolojimizi çekemiyorlar: https://eksisozluk.com/entry/79082660
1998 fransa dünya kupası'nda yarı finalde, hırvatistan karşısında hakemin takdir haklarını, ev sahibi lehine kullandığı maçta fransa finale kalmıştı. fransa'nın zorlandığı her maçta durum böyleydi. yıllar sonra fransa'nın ev sahipliğini rüşvetle aldığı da ortaya çıktı. gerçeği bu işler rüşvetsiz olmuyor.
o maç realli suker, hırvatistan'ın yıldızıydı. bugün federasyon başkanı. o maçta fransa'nın yıldızı realli zidane'dı. bugün hırvatistan'ın yıldızı realli modric'in tarzı mevkisinden de dolayı suker'den çok, zidane'a yakın. tüm bunların dışında modric ve zidane oyun anlayışlarıyla tıpatıp aynı. ama zidane başka bir seviye tabi.
1998'den günümüze fransa'nın şampiyon olduğu turnuvadaki torpillerin, karşılığını mesela brezilya 2002 kore-japonya dünya kupası'nda aldı. fransa gol bile atamadan ilk turda elenirken, brezilya yıldız kadrosuna rağmen kötü futbol ve hakemlerin takdir haklarıyla şampiyon oldu.
zaten 2 kez brezilya'ya yenildiğimiz, o 3. olduğumuz turnuva da vasattı. yine 98'de fransa'nın çeyrek finalde hakemlerin takdir haklarıyla penaltılarla elediği italya, 2006 almanya dünya kupası'nda, materazzi'nin kafasıyla da şampiyon olmuştu. bu hikaye uzayıp gidecekse eğer bu maç sıra hırvatistan'da demek.
ilk beş paragraf edit.
geçmişte fransızları kurtarmalarımız ve hırvatlarla tarihsel bağlarımız malum. bu faktörler göze alınınca, bu maçı kim kazanırsa kazansın, kazanan türkiye olacaktır. aksi bir sonuç dış güçlerin oyunu, en çok da almanya'nın bizi kıskanmasıdır. bizi ve teknolojimizi çekemiyorlar: https://eksisozluk.com/entry/79082660