3759
2017-2018 sezonunda önde basan rakiplerimize karşı topu ileri taşımamızı sağlayan 2 futbolcumuzdan diğeriydi. diğeri için (bkz: garry rodriguez).
bu kadar beğenilmeme sebebinin belhanda'nın bug'ı olan "1 metre yarıçapına pas atamama" özelliğinden ötürü olduğunu düşünüyorum. bu özelliği dışında bir de şut atamaması vardı ancak bunu açık ara duygusallığı ile açıklayabiliriz.
şöyle ki:
sezonun başında, hepimizin malumu, önceki sezonlarda on numaranın sahibi olan (bkz: wesley sneijder), takımdan ayrıldığını açıklamış, çok geçmeden belhanda instagram hesabından on numarayı kendisinin aldığını ilan eden formasını paylaşmıştı. bu ve bunun gibi bir çok eylemde bulunan, adını anmak istemediğim, adını yalnızca içinde çocuğu geçen bir küfürle anabildiğim başkanımızın hareketlerine akıl sır erdiremeyen ve sinir stresle dolan taraftarımız, bütün negatif enerjisini, bu paylaşımın altındaki yorumlarda belhanda'nın; anası, bacısı, karısı, çocukları hatta ve hatta doğduğu topraklar ile vatandaşı olduğu topraklara kadar, cinsel eylem yorumlarıyla boşaltmıştı. biraz çocuksu, biraz ergenimsi, çok çeşitli isyan bayraklarına sahip olan, negatif olaylar karşısında nasıl tepki vereceği belli olmayan belhanda ise tepkisini bu sefer taraftara küserek ve pısarak veriyordu. instagram hesabını kapatıyordu yunus bey. aynı zamanda yüzünden düşen bin parçaydı. fatih terim gelene kadar...
gerçek bir empati kurun. bu durumu kendi işinize entegre edin. size bunu yapan insanlara kazandırmak için canla başla savaşır mıydınız? boşuna değildi fatih terim'in geldiği günden itibaren belhanda'yı markaja alması. ona kızması, ona gülmesi, onunla konuşması ve onun hakkında konuşması. haa... reaksiyon alamasaydı tartışmasız gönderecekti kendisini. ancak bu süreçte olağanüstü, kendisine veriliyormuş gibi görünen ancak yarısını menajerlerin aldığı yıllık ücretinin, karşılığını verebildi mi? eh işte... zaman zaman... bu yeterli mi? şu konjenktürde daha iyisini alamayacağımız için (bkz: finansal fair play anlaşması) kendisine kredi kazandırdı.
daha kısa anlatayım: belhanda gibi topu hem öne taşıyabilen (özellikle pres yapan rakiplere karşı, takımın ileri çıkmakta zorlandığı anlarda ve dar alanlarda) hem de önde prese katkı verebilen ve eser miktarda pas arası özelliği de bulunan futbolcu sayısı dünyada öyle sanıldığı kadar çok değil. kendisinin değerini bilmek gerekiyor. yıllık ücretinin yarısını, bu seneden önce* sözleşme yapılmış tüm futbolcularda olduğu gibi, menejeri alıyordur. bu konuda kendisine değil adını anmak istemediğim ve adı aklıma her geldiğinde içinde "çocuğu" içeren bir küfrü de telaffuz ettiğim kişiye kızın...
belhanda'yı ilahlaştırmayın ama şu adama da kazma demeyin. sevilmeye yada dalga geçilmeye müsait bir yapısı var. sevin yada dalga geçin...
ama kendisi üzerinden kavga etmeyin.
edit: minik kelime düzeltmeleri...
bu kadar beğenilmeme sebebinin belhanda'nın bug'ı olan "1 metre yarıçapına pas atamama" özelliğinden ötürü olduğunu düşünüyorum. bu özelliği dışında bir de şut atamaması vardı ancak bunu açık ara duygusallığı ile açıklayabiliriz.
şöyle ki:
sezonun başında, hepimizin malumu, önceki sezonlarda on numaranın sahibi olan (bkz: wesley sneijder), takımdan ayrıldığını açıklamış, çok geçmeden belhanda instagram hesabından on numarayı kendisinin aldığını ilan eden formasını paylaşmıştı. bu ve bunun gibi bir çok eylemde bulunan, adını anmak istemediğim, adını yalnızca içinde çocuğu geçen bir küfürle anabildiğim başkanımızın hareketlerine akıl sır erdiremeyen ve sinir stresle dolan taraftarımız, bütün negatif enerjisini, bu paylaşımın altındaki yorumlarda belhanda'nın; anası, bacısı, karısı, çocukları hatta ve hatta doğduğu topraklar ile vatandaşı olduğu topraklara kadar, cinsel eylem yorumlarıyla boşaltmıştı. biraz çocuksu, biraz ergenimsi, çok çeşitli isyan bayraklarına sahip olan, negatif olaylar karşısında nasıl tepki vereceği belli olmayan belhanda ise tepkisini bu sefer taraftara küserek ve pısarak veriyordu. instagram hesabını kapatıyordu yunus bey. aynı zamanda yüzünden düşen bin parçaydı. fatih terim gelene kadar...
gerçek bir empati kurun. bu durumu kendi işinize entegre edin. size bunu yapan insanlara kazandırmak için canla başla savaşır mıydınız? boşuna değildi fatih terim'in geldiği günden itibaren belhanda'yı markaja alması. ona kızması, ona gülmesi, onunla konuşması ve onun hakkında konuşması. haa... reaksiyon alamasaydı tartışmasız gönderecekti kendisini. ancak bu süreçte olağanüstü, kendisine veriliyormuş gibi görünen ancak yarısını menajerlerin aldığı yıllık ücretinin, karşılığını verebildi mi? eh işte... zaman zaman... bu yeterli mi? şu konjenktürde daha iyisini alamayacağımız için (bkz: finansal fair play anlaşması) kendisine kredi kazandırdı.
daha kısa anlatayım: belhanda gibi topu hem öne taşıyabilen (özellikle pres yapan rakiplere karşı, takımın ileri çıkmakta zorlandığı anlarda ve dar alanlarda) hem de önde prese katkı verebilen ve eser miktarda pas arası özelliği de bulunan futbolcu sayısı dünyada öyle sanıldığı kadar çok değil. kendisinin değerini bilmek gerekiyor. yıllık ücretinin yarısını, bu seneden önce* sözleşme yapılmış tüm futbolcularda olduğu gibi, menejeri alıyordur. bu konuda kendisine değil adını anmak istemediğim ve adı aklıma her geldiğinde içinde "çocuğu" içeren bir küfrü de telaffuz ettiğim kişiye kızın...
belhanda'yı ilahlaştırmayın ama şu adama da kazma demeyin. sevilmeye yada dalga geçilmeye müsait bir yapısı var. sevin yada dalga geçin...
ama kendisi üzerinden kavga etmeyin.
edit: minik kelime düzeltmeleri...