159
seçim öncesi hazırlık olarak başkan mustafa cengiz hariç diğer 3 başkan adayının galatasaray tv'de katıldığı programları izledim, bu programlar sonucunda adaylar hakkındaki tarafsız izlenimlerimi aktarmak istiyorum. onlarla ilgili kısaca yorum yapmadan önce mustafa cengiz ve yönetimi hakkında yorum yapmak lazım hakkaniyet açısından. başkan cengiz'in geçen 4 ay içerisinde yapması gereken hemen hemen her şeyi doğru bir şekilde yaptığını biliyoruz. şampiyonlukta payları çok mu yüksektir, belki değildir ama sonuçta bu başarı mustafa cengiz ve ekibinin yönetiminde gelmiştir. uefadan ceza konusu da benzer şekilde, durumun detaylarına hakim değiliz ama sonuca baktığımızda burada da başarılı olmuştur cengiz yönetimi. başkanın sözünde durarak mayısta seçim kararı alması da yine bir pozitif onun hanesine. tabi benim beğenmediğim icraatları olmadı mı oldu, ilk aklıma gelen hemen hemen her gün çıkan başkanımız şu belediyeyi ziyaret etti, buraya gitti şeklindeki bana göre gereksiz tweetler/haberler. ama totale baktığımda mustafa cengiz yönetimini başarılı görüyorum ve bence bu başarılarıyla bir dönem daha seçilmeyi hak ettiler. eğer seçilmezlerse benim adıma yarım kalmış bir hikaye olarak kalacak mustafa cengiz yönetiminin hikayesi.
adaylardan ilk olarak ozan korkut'un programını seyrettim. programda bana donanımlı ve ne konuştuğunu bilen bir insan olarak göründü. önemli, somut noktalara temas etti, yapmayı planladıkları hamleleri birer birer anlattı. ekibinin de güçlü bir ekip olduğunu söylemek gerek, mustafa cengiz yönetimini övdüğümüz uefa'dan ceza alınmaması hususunda önemli katkı vermiş insanların bu ekipte olduğunu söylemek lazım mesela. bence ideal senaryo bu ekiple mustafa cengiz ekibinin anlaşarak bir orta yol bulması olurdu, ancak bu anlaşma maalesef çeşitli sebeplerden olmadı. ekibin özellikle vizyonunu ve hazırlığını başarılı buldum. kurumsallaşma kelimesi bizim taraftarda alerji yaratır hale geldi maalesef son yıllardaki gelişmeler sonrasında, ama dünyada rekabet etmeyi hedeflediğimiz kulüplere baktığımızda bunun elzem olduğunu kabul etmemiz gerek. bu bağlamda fatih terim'in yetkilerinin arttırılması yanlış bir adım olmaz benim gözümde. şahsen bu ekibin oy bölmek için yola çıktığına kesinlikle inanmıyorum. programı izleyenler ozan korkut'un dursun özbek yönetimine satır aralarında ciddi eleştiriler getirdiğini, mustafa cengiz'eyse genel olarak ağır bir eleştiri getirmediğini fark edecektir. seçilmesi halinde ozan korkut ve ekibinin aklı başında bir yönetim sergileyeceğini, ekonomik olarak sağlam adımlar atacaklarını düşünüyorum. seçilmedikleri takdirde de genç isimlerin ağırlıkta olduğu bir ekip, ilerleyen dönemlerde galatasaray'a katkı sağlayacaktır bu ekipten insanlar. dolayısıyla seçim heyecanıyla eleştiri getirirken dozunu kaçırmamakta fayda var.
ikinci olarak eski başkan dursun aydın özbek'in katıldığı programı izledim. başkanlık döneminde çok söz söyleyip hiçbir şey anlatmamasıyla tanıdığımız dursun özbek'in bu programda geçmişten soru işareti yaratan bazı konuları iyi aktardığını kabul etmem gerek. benim tanıdıklarım vasıtasıyla duyduklarım ve medyada gördüklerim ışığında kurduğum dursun özbek portresi bu sözlükteki genel kanıdan biraz farklı. benim kendisiyle ilgili görüşüm, galatasaray başkanlığı için kesinlikle yeterli donanıma sahip olmayan biri olduğu, ancak kötü niyetle hareket ettiğine tam olarak ikna olmuş değilim. çok hata yapan bir başkan, verdiği sözleri tutamayan, iş bilmeyen, maalesef galatasaray'ı sportif açıdan çok başarısız vaziyete sokmuş bir başkan. maalesef türkiye'de yaygın olan ben yaparımcı, tek adamcı ve bana göre profesyonelliğe yakışmayan bir anlayışı var. fakat ne olursa olsun önemli bir süre galatasaray başkanlığı yapmış bir isim, sözlükte zaman zaman terbiye sınırlarının ve sözlük kurallarının dışına çıkan başlıklar ve yorumlarla eleştirilmesini doğru bulmuyorum. muhakkak galatasaray'a bazı katkıları olmuştur, bu katkıları için teşekkür etmek lazım. ama artık galatasaray'ın başarılı başkanlara ve yönetimlere ihtiyacı var. her şey bir yana kendisi seçildiği takdirde taraftarla bağı çok ciddi derecede sarsılacak yönetimin ve dolayısıyla kulübün başarılı olma şansı düşeceği için kendisinin seçilmemesini temenni ediyorum.
son olarak ali fatinoğlu'nun katıldığı programı seyrettim. kendisi beni olumlu anlamda şaşırttı. egosu çok yüksek, galatasaray başkanlığına yakıştırdığım bir profil değil. ancak başkanlık için ciddi bir çalışma yaptığı ve özellikle mali konulara ciddi anlamda kafa yorduğu belli. ada meselesindeki çalışmasıyla da zaten belli bir miktar takdir topladığını biliyoruz. fatinoğlu ve ozan korkut'un bazı tespitlerinde ve projelerinde paralellik olduğunu da belirtmem lazım. başkan seçilme ihtimali düşük olsa da ortaya koyduğu emekten ve projelerinden dolayı kendisini tebrik ediyorum.
dört adaylı bir seçim olmasını ben kulübümüz adına olumlu buluyorum. galatasaray'da demokrasi kültürü önemlidir, seçim geleneği vardır. ben yazıyı yazıp yollayana kadar seçim başladı, katılım da gayet yüksek görünüyor :) umarım galatasaray'ımız adına en hayırlı olacak yönetim ve başkan seçilir. seçilmeyen ekip ve adayların da seçilmiş yönetimle projelerini paylaşıp, bu projeleri ve uzmanlıklarını galatasaray yönetiminin sunmalarını temenni ediyorum. taraftar olarak biz de seçilen yönetime kim seçilirse seçilsin (gönlümüz elverdiğince) destek olmalıyız. galatasaray camiası birlikte çalışır, bütünlüğünü korursa şartlar ne olursa olsun hedeflerine ulaşır, bunu aklımızdan çıkarmayalım.
adaylardan ilk olarak ozan korkut'un programını seyrettim. programda bana donanımlı ve ne konuştuğunu bilen bir insan olarak göründü. önemli, somut noktalara temas etti, yapmayı planladıkları hamleleri birer birer anlattı. ekibinin de güçlü bir ekip olduğunu söylemek gerek, mustafa cengiz yönetimini övdüğümüz uefa'dan ceza alınmaması hususunda önemli katkı vermiş insanların bu ekipte olduğunu söylemek lazım mesela. bence ideal senaryo bu ekiple mustafa cengiz ekibinin anlaşarak bir orta yol bulması olurdu, ancak bu anlaşma maalesef çeşitli sebeplerden olmadı. ekibin özellikle vizyonunu ve hazırlığını başarılı buldum. kurumsallaşma kelimesi bizim taraftarda alerji yaratır hale geldi maalesef son yıllardaki gelişmeler sonrasında, ama dünyada rekabet etmeyi hedeflediğimiz kulüplere baktığımızda bunun elzem olduğunu kabul etmemiz gerek. bu bağlamda fatih terim'in yetkilerinin arttırılması yanlış bir adım olmaz benim gözümde. şahsen bu ekibin oy bölmek için yola çıktığına kesinlikle inanmıyorum. programı izleyenler ozan korkut'un dursun özbek yönetimine satır aralarında ciddi eleştiriler getirdiğini, mustafa cengiz'eyse genel olarak ağır bir eleştiri getirmediğini fark edecektir. seçilmesi halinde ozan korkut ve ekibinin aklı başında bir yönetim sergileyeceğini, ekonomik olarak sağlam adımlar atacaklarını düşünüyorum. seçilmedikleri takdirde de genç isimlerin ağırlıkta olduğu bir ekip, ilerleyen dönemlerde galatasaray'a katkı sağlayacaktır bu ekipten insanlar. dolayısıyla seçim heyecanıyla eleştiri getirirken dozunu kaçırmamakta fayda var.
ikinci olarak eski başkan dursun aydın özbek'in katıldığı programı izledim. başkanlık döneminde çok söz söyleyip hiçbir şey anlatmamasıyla tanıdığımız dursun özbek'in bu programda geçmişten soru işareti yaratan bazı konuları iyi aktardığını kabul etmem gerek. benim tanıdıklarım vasıtasıyla duyduklarım ve medyada gördüklerim ışığında kurduğum dursun özbek portresi bu sözlükteki genel kanıdan biraz farklı. benim kendisiyle ilgili görüşüm, galatasaray başkanlığı için kesinlikle yeterli donanıma sahip olmayan biri olduğu, ancak kötü niyetle hareket ettiğine tam olarak ikna olmuş değilim. çok hata yapan bir başkan, verdiği sözleri tutamayan, iş bilmeyen, maalesef galatasaray'ı sportif açıdan çok başarısız vaziyete sokmuş bir başkan. maalesef türkiye'de yaygın olan ben yaparımcı, tek adamcı ve bana göre profesyonelliğe yakışmayan bir anlayışı var. fakat ne olursa olsun önemli bir süre galatasaray başkanlığı yapmış bir isim, sözlükte zaman zaman terbiye sınırlarının ve sözlük kurallarının dışına çıkan başlıklar ve yorumlarla eleştirilmesini doğru bulmuyorum. muhakkak galatasaray'a bazı katkıları olmuştur, bu katkıları için teşekkür etmek lazım. ama artık galatasaray'ın başarılı başkanlara ve yönetimlere ihtiyacı var. her şey bir yana kendisi seçildiği takdirde taraftarla bağı çok ciddi derecede sarsılacak yönetimin ve dolayısıyla kulübün başarılı olma şansı düşeceği için kendisinin seçilmemesini temenni ediyorum.
son olarak ali fatinoğlu'nun katıldığı programı seyrettim. kendisi beni olumlu anlamda şaşırttı. egosu çok yüksek, galatasaray başkanlığına yakıştırdığım bir profil değil. ancak başkanlık için ciddi bir çalışma yaptığı ve özellikle mali konulara ciddi anlamda kafa yorduğu belli. ada meselesindeki çalışmasıyla da zaten belli bir miktar takdir topladığını biliyoruz. fatinoğlu ve ozan korkut'un bazı tespitlerinde ve projelerinde paralellik olduğunu da belirtmem lazım. başkan seçilme ihtimali düşük olsa da ortaya koyduğu emekten ve projelerinden dolayı kendisini tebrik ediyorum.
dört adaylı bir seçim olmasını ben kulübümüz adına olumlu buluyorum. galatasaray'da demokrasi kültürü önemlidir, seçim geleneği vardır. ben yazıyı yazıp yollayana kadar seçim başladı, katılım da gayet yüksek görünüyor :) umarım galatasaray'ımız adına en hayırlı olacak yönetim ve başkan seçilir. seçilmeyen ekip ve adayların da seçilmiş yönetimle projelerini paylaşıp, bu projeleri ve uzmanlıklarını galatasaray yönetiminin sunmalarını temenni ediyorum. taraftar olarak biz de seçilen yönetime kim seçilirse seçilsin (gönlümüz elverdiğince) destek olmalıyız. galatasaray camiası birlikte çalışır, bütünlüğünü korursa şartlar ne olursa olsun hedeflerine ulaşır, bunu aklımızdan çıkarmayalım.