613
kendisi galatasaray'ın son 20 yılda aldığı en anlamlı şampiyonluğun mimarıdır. ezeli rakip fenerbahçe tarihinin en iyi kadrosunu kurmaya başlarken(alex, marcio nobre, marco aurelio, nicholas anelka ve tuncay şanlı gibi isimler), borç harç içinde ve o dönemde alay konusu edilen, oyuncularının paralarını ödeyemeyen ve elinde avucunda epey mütevazı bir kadro bulunan bir galatasaray vardı. biz bu sezon şampiyon olamasaydık -ki gayet olasıydı- fenerbahçe 03-04, 04-05, 05-06 ve 06-07 şampiyonluklarıyla 4 sene üst üste şampiyon olacaktı; yaratacakları psikolojik üstünlüğü bir düşünün.
eric geretsli galatasaray, -böyle bir ortamda- galatasaray tarihinin en yüksek puanı olan 83 puanla şampiyon oldu.(96-97 sezonunda 82'yle şampiyon olmuştuk) ligde ise 3 mağlubiyet almıştık, bunların 2'si fenerbahçe'ye karşı idi(kadrolar düşünüldüğünde gayet doğal).
salt hücum futbolu oynattığı yönündeki fikirlere ise genel olarak katılmıyorum; zira o galatasaray kadrosu başka bir futbol oynayamazdı zaten. zira kadronun en kaliteli yönü direkt ileri ucuydu: hakan şükür, ümit karan, sasa ilic, necati ateş ve hasan kabze. orta sahada saidou, volkan arslan, ayhan akman, ergün penbe, marek heinz ve hasan şaş varken defansta rigobert song ve stjepan tomas oynuyordu. bekler orhan ak ve cihan haspolatlı. bu kadro ne oynayabilir ki? takımda 3. stoper olarak emre aşık ve yalçın ayhan vardı. uğur uçar 18 yaşında 17, ferhat öztorun 9 lig maçında ilk 11 başladı.
haldır huldur bir hücum futbolu oynatma niyeti olduğunu sanmıyorum, eldeki kadroya en uygun oyun olarak bu tarzı seçti; zira o dönemki çok formda necati'den de, hakan şükür'den de, bitirici ümit karan'dan da fayda sağlamayı seçti. öyle bir fayda sağladı ki, bu üçlü sadece ligde 44 gol attı.(hasan kabze'yle beraber 50; ilic'i de dahil edersek 62 gol atmış oluyor 5 tane oyuncu.) yanlış anlaşılmasın, çok yüksek bir istatistik sayılmaz bu; ancak elde 34'lük hakan şükür ve ismi o dönem duyulmamış sasa ilic varken alınabilecek maksimum verim buydu.
galatasaray'a eşi benzeri olmayan bir şampiyonluk yaşattı gerets. fenerbahçe'nin en fazla can sıktığı, ligi domine etmeye bir adım yakınlıkta olduğu bir noktada görev aldı; bütün maddî imkânsızlıklara rağmen kadrodaki emektarlarımızın(hasan şaş, hakan şükür, ergün penbe) da büyük emekleriyle takımı şampiyon yaptı. eldeki kadroya inandı, yeri geldiğinde en gençleri dahi sahaya sürmekten çekinmedi.
öyle bir sezon yaşattı ki, gelecek sezon bir daha tekrarlanamazdı. hem oyuncular o istatistiklere bir daha ulaşamazlardı, hem de camiada benzer bir kenetlenme yaşanamazdı; nitekim ardından gelen sezon 3. olduk(şampiyon kadroya şampiyonlar ligi için yapılan transferler marcelo carrusca, okan buruk, junichi inamoto, mehmet topal ve tolga seyhan'dı).
galatasaray taraftarına en zor gününde çok değerli bir şampiyonluk hediye etmiştir. yeri ayrıdır.
eric geretsli galatasaray, -böyle bir ortamda- galatasaray tarihinin en yüksek puanı olan 83 puanla şampiyon oldu.(96-97 sezonunda 82'yle şampiyon olmuştuk) ligde ise 3 mağlubiyet almıştık, bunların 2'si fenerbahçe'ye karşı idi(kadrolar düşünüldüğünde gayet doğal).
salt hücum futbolu oynattığı yönündeki fikirlere ise genel olarak katılmıyorum; zira o galatasaray kadrosu başka bir futbol oynayamazdı zaten. zira kadronun en kaliteli yönü direkt ileri ucuydu: hakan şükür, ümit karan, sasa ilic, necati ateş ve hasan kabze. orta sahada saidou, volkan arslan, ayhan akman, ergün penbe, marek heinz ve hasan şaş varken defansta rigobert song ve stjepan tomas oynuyordu. bekler orhan ak ve cihan haspolatlı. bu kadro ne oynayabilir ki? takımda 3. stoper olarak emre aşık ve yalçın ayhan vardı. uğur uçar 18 yaşında 17, ferhat öztorun 9 lig maçında ilk 11 başladı.
haldır huldur bir hücum futbolu oynatma niyeti olduğunu sanmıyorum, eldeki kadroya en uygun oyun olarak bu tarzı seçti; zira o dönemki çok formda necati'den de, hakan şükür'den de, bitirici ümit karan'dan da fayda sağlamayı seçti. öyle bir fayda sağladı ki, bu üçlü sadece ligde 44 gol attı.(hasan kabze'yle beraber 50; ilic'i de dahil edersek 62 gol atmış oluyor 5 tane oyuncu.) yanlış anlaşılmasın, çok yüksek bir istatistik sayılmaz bu; ancak elde 34'lük hakan şükür ve ismi o dönem duyulmamış sasa ilic varken alınabilecek maksimum verim buydu.
galatasaray'a eşi benzeri olmayan bir şampiyonluk yaşattı gerets. fenerbahçe'nin en fazla can sıktığı, ligi domine etmeye bir adım yakınlıkta olduğu bir noktada görev aldı; bütün maddî imkânsızlıklara rağmen kadrodaki emektarlarımızın(hasan şaş, hakan şükür, ergün penbe) da büyük emekleriyle takımı şampiyon yaptı. eldeki kadroya inandı, yeri geldiğinde en gençleri dahi sahaya sürmekten çekinmedi.
öyle bir sezon yaşattı ki, gelecek sezon bir daha tekrarlanamazdı. hem oyuncular o istatistiklere bir daha ulaşamazlardı, hem de camiada benzer bir kenetlenme yaşanamazdı; nitekim ardından gelen sezon 3. olduk(şampiyon kadroya şampiyonlar ligi için yapılan transferler marcelo carrusca, okan buruk, junichi inamoto, mehmet topal ve tolga seyhan'dı).
galatasaray taraftarına en zor gününde çok değerli bir şampiyonluk hediye etmiştir. yeri ayrıdır.