• 179
    ağır galatasaray kompleksi olan kişi. öyle böyle değil hem de. normalde bu benim hoşuma gider, çünkü başarılı olduğumuzda karşıdaki kişi ile dalga geçmemi, o kişiyi kızdırmamı kolaylaştıran bir şey. direk tuz basılabilecek bir yara.* ancak galatasaray kompleksi olan kişi sürekli ekrana çıkan, kolayca algı yaratabilen, yalan yanlış bilgilerle insanları manipüle edebilen bir konumda olunca bu tip birisi sıkıntı yaratıyor.

    bu arada galatasaray kompleksi yazdığı köşe yazılarında ve life+ tv'de yaptığı yorumlarda daha çok belli oluyor. oralarda dili daha sivri. sanırım daha küçük bir kitleye hitap ettiği için göze batmaz, gündem olmam diye düşünüyor.

    kendisinin fenerbahçe fanatiği olduğu zaten yazılmış. ipin ucunu kaçırdığı kısımı biliyorsunuz*:

    ''fenerbahçe türkiye'nin bayern münih'idir. o bir tarafa diğer 17 takım diğer tarafa.''

    sadece gülüyorum.

    buna ek olarak galatasaray taraftarına, yani bize hakaret etmişliği de var bu arkadaşın. fener
    erkek basketbolda euroleague şampiyonu olduğu zaman erbatur ergenekon gelen mesajları okuyordu da ''diğer tüm takım taraftarları tebrik ediyor.'' demişti. bu arkadaş da onun üzerine ''galatasaraylılar tebrik etmez.'' demişti. ''niye etmesinler?'' diye sorulunca da cevabı ''onlarda o kapasite yok.'' olmuştu. lafa bak...

    galatasaray ile ilgili de imalı imalı konuşmalarını, tarihi ve gerçekleri çarpıtarak kazandığımız başarılara gölge düşürmeye çalışmasını ya da galatasaray'a çamur atmaya çalışmasını zaten biliyorsunuz. örnek vermek gerekirse; muslera ve maicon ile ilgili konuştuğu diğer bir konuyu ben de yazacaktım ama ekşisözlük'te sigara69 nickli yazar zaten güzel bir şekilde yazmış, onu buraya alıntılıyorum:

    --- alıntı ---

    gözden kaçıyor ama aynı programdan başka kesitler;

    ''por favore'' kezman-alex penaltı bırakma hikayesini anlatırken kurduğu cümleler nasıl bir bilinç altı ve nasıl bir kafa yapısı olduğunu size gösteriyor.

    cümleler;

    - aynı hafta gençlerbirliği-galatasaray maçı var.lincoln'ün gol attığı.sabri'nin adamı eliyle ittiği ama kuddusi'nin penaltıyı çalamadığı.çok iyi hatırlıyorum.akşam erman hoca böyle ''eliyle itme'' hareketini anlatmıştı.bariz penaltıydı.

    - ankaraspor maçı kezman penaltıyı dışarı attı.90+4 verilmişti.90+5'te mehmet yılmaz golü attı.90+5.4 dakika verilen uzatmaydı ama.

    skandal cümle geliyor;

    - fenerbahçe, galatasaray maçına aynı puanda gitti.eğer 2 puan kaybetmeseydi ankara'da.galatasaray, fenerbahçe'yi yendi diyelim.gene nonda'nın golü ile yendi.galatasaray bitime 2 hafta kala 1 puan öne geçti.

    -nereye gitti galatasaray? sivas'a gitti.kaç kaç yendi? 3-4 yendi.sivas fenerbahçe'nin şampiyon olabilmesi için yenmesi gerekiyordu ( hayırdır?? ) sivas o gün 3 gol attı.yenmek için oynadı 4 yedi.beraberlik için oynasaydı? ( haysiyet? ) fener yine şampiyon olurdu.por favore'den gitti.

    serdar ali çeliker

    bu muhabbet başlamadan önce şunu da dedi.
    fener'de son hafta biri ile oynuyor işte.

    o biri de trabzon deplasmanı ve 2-0 kaybetti fenerbahçe.

    galatasaray 6 puan fark ile şampiyon oldu.

    içinde ki galatasaray nefreti, galatasaray şampiyonluğa yaklaştığı her hafta daha da körüklenecek ve rıdvan dilmen'in başka türevi olan bu kişiyi halen izleyen,savunan galatasaray'lı kardeşlerime de tavsiyem;

    yapmayın.

    bugün muslera-maicon tudor'u yedi diyecek; 2 hafta sonra yarış daha da alevlenince başka bir ''pr'' çalışması yapacak.

    --- alıntı ---

    bu söylediklerine de mehmet ayan ''evet galatasaray hakem hatasıyla şampiyon oldu.'' diye destek verdi.

    olabilir, hakem hatası bizim lehimize de oluyor. ancak burada asıl sorun şikeye ''kumpas''* diyen, ''fenerbahçe 3 temmuz'u hücum ederek yenmiştir.''* diyen tiplerin bize ''hakem hatasıyla şampiyon oldular.'' demesi.

    pozitif yönleri de var tabii ki. hayat siyah beyaz değil sonuçta.

    bu adamın hayat tecrübesi yüksek. o yüzden saha dışı konuları iyi analiz edebiliyor. gerçi burada da bizim bilmediğimiz, ekranlara ya da gazetelere yansımayan bazı bilgilere ulaşabilmesi bunu yapabilmesine çokça yardım eden bir durum ama aynı şartlara sahip olup bunu yapamayan spor medyası çalışanı gırla.

    bir de bu adam okuyor, araştırıyor, çoğu spor medyası çalışanı aksine. yabancı takımlarla ya da oyuncularla ilgili söyledikleri, yaptığı analizler falan genelde alıntı. belli oluyor, çünkü okumadığı bir konuda kendi düşüncesini söyleyince sırıtıyor. örnek vermek gerekirse; harry kane ile ilgili söyledikleri; kendini sürekli geliştirdiği falan:

    http://www.independent.co.uk/...-stats-a8130441.html

    buradan geliyor.

    yoksa bu adam bundesliga'da yılın oyuncusu seçilmiş nuri şahin'i gömdü, real madrid'in tarihini en başarılı yılını* geçirirken oynattığı stoperi varane'a giydirdi falan. liste uzar gider. işin özü okumayıp, kendi düşüncesini söyleyince belli oluyor. burada asıl sorun bizim halkımızın okumaması, okuyor olsalar bu adamın hiç bir büyüsü kalmaz.

    aykut kocaman analizleri de gayet başarılı. saha dışı özellikle. yoksa alex de souza cephesinde saf tuttuğu için orada da uçuk kaçık yorumları var saha içi ile ilgili.

    ancak bu yazdığım pozitif yönlerine rağmen futbol ve hatta genel olarak spordan anladığını düşünmüyorum. genel olarak yaptıkları programdaki üçlünün futbol ve sporla ilgili çoğu düşüncesine katılmıyorum ve fikirlerini beğenmiyorum. kırmızı çizgi programını da zaten genelde yemek yerken ya da evde iş yaparken bir şey açık olsun da ses olsun diye açıyorum.

    karman çorman bir entry oldu ama kırmızı çizgi programının akışı gibi oldu diye düşünün.*
App Store'dan indirin Google Play'den alın