405
ultras/movement'in maç onbiri:
1-hafta içi konya tribünlerinin yapmış olduğu koreografi sonrası, bu hafta da önce cuma gecesi bursa taraftarı beşiktaş maçında şahane bir tribün "şovu" yaptı, bu gece de "yiğidolar" "ey şanlı asker" koreografisini yaptılar karşı tribünde. şimdilik ülkenin durumu ile ilgili koreografiler yapılıyor da umarım önümüzdeki haftalar maçın anlam ve önemine göre "eğlenceli" ve "zekice" çalışmalar da izleriz.
2-galatasaray'ın şampiyonluktaki rakipleri beşiktaş, fenerbahçe ve başakşehir'in ikişer ikişer puanlar kaybettiği haftada sivasspor'u yenmesi halinde liderliği eline geçirme şansı vardı sarı-kırmızıların ama onlar yenilerek haftanın kaybedeni oldular. sadece üç puan kaybetmediler, aynı zamanda yeni hocayla birlikte "en kötü" futbolu da oynadı sivas 4 eylül stadındaki "siyah-pembe" formalılar. abdurrahim albayrak'ın maç sonu dediği gibi "nazar boncuğu" olsun bu mağlubiyet, inanıyoruz ki hem fatih terim hem de topçular bu mağlubiyetten gerekli dersleri çıkarırlar. özellikle ilk yarıda mağlubiyete "isyan etmeyen" topçular, keşke kulübedeki hasan şaş kadar hırslı olsalardı, belki bu gece galibiyeti yazıyor olacaktık...
3- konyaspor kupa maçı bittiğinde "galatasaray taraftarı bu maçı eray'la hatırlayacak" demiştik, kalecimizin felaket bir maç çıkardığını yazmıştık. maalesef, bu gece de muslera ilk golde "zincirleme" hatalarıyla galatasaray'ın geriye düşmesinin sebebi oldu. önce nagatomo'nun geri pasında topu kontrol edemeyerek kornere sebep olurken, sivasspor köşe atışında artık "klasik" hale gelmiş bir gol yedi. ortaokul yıllarımızda okul takımında top oynarken, hocamızın kornerlerde bağırışı hala kulaklarımda çınlar :"ön direk, arka direk, ön direk, arka direk" galatasaray savunması ısrarla arka direğe adam koymamakta inat ediyor, hep arka direk tarafından kalesinde gol görüyor... bu gece takımın kısalarından nagatomo arka direği kollamakla görevlendirilse, galatasaray fena da başlamadığı oyunda 1-0 geriye düşmezdi. artık fatih terim mi olur, taffarel mi olur biri muslera'ya uyarıda bulunsun da "ön direk arka direk" uygulamasını yapsınlar artık. unutmadan, bu gece sarı kart görerek cezalı duruma düşen muslera'nın yerine bakalım haftaya kim kaleye geçecek?
4-konyaspor kupa maçında belhanda kötüydü, vurdumduymazdı ve sivasspor maçında onu ilk onbirde beklemiyorduk. fatih terim bizi yanıltmadı da selçuk'u kulübede oturtarak şaşırttı bizi. "galatasaray tedbir almaz, tedbir aldırtır" diyen hoca donk-tolga ikilisini orta sahaya koyarak "garantici" davrandı, sivas'ın fiziki gücüne karşı "göğüs göğüse çarpışmak" istedi belki de beklenmedik golü kalede görünce beraberlik için "yaratıcı" oyuncu eksikliği baş gösterdi. feghouli "serbest" oyuncu olarak oyun kurmakla görevliydi, istekliydi de cezayirli topçu ama delemediler sivasspor savunmasını...
5-igor tudor'un denayer tercihlerini çok eleştirmiştim, serdar aziz-maicon ikilisini bozduğuna kızmıştım da fatih terim de maalesef "denayerci" çıktı. ilk devre belki çok bariz hatalar yapmadı belçikalı ama ikinci yarı sivasspor'a "verilen" penaltıda kolayca rakibine geçilerek, aleks taşçıoğlu'na sahneye çıkma fırsatı yarattı. hocaların denayer'de görüp serdar'da bulmadığı her ne ise, ben bilmiyorum da benim gördüğüm savunmada ve hücumda serdar aziz'in takım adına daha faydalı olduğudur. özellikle rakip kalede hava toplarında serdar'ın faydası yadsınamaz. istastistik sever okurlarımdan rica edeyim, galatasaray serdar-maicon ikilisi ile kaç kafa golü yemiş, serdar'sız maçlarda kaç kafa golü yemiş, bulurlar ve yorumlara yazarlarsa sevinirim.
6-fatih terim, 65. dakikada oyuncu değişikliği yapmak için linnes'i yanına çağırdı. o an skor 2-0 galatasaray aleyhineydi. aklıma igor tudor'un beşiktaş maçında mağlup iken linnes'i oyuna alması ve maç sonu bu değişikliğin sebebi sorulduğunda verdiği "gol atmak için aldım" cevabı geldi. hoca kanatlardan etkisiz geldiğimizi görüp belki de sol beke nagatomo'nun yerine norveçliyi alacaktı ama sonra feghouli-belhanda değişikliğinde karar kıldı. bakalım şimdi fatih terim'e "sallayan" çıkabilecek mi? riekerink ya da tudor'u "şamaroğlanına" çevirenlerin fatih hocaya soru sormaya cesaretleri olacak mı acaba?
7-belhanda oyuna girdikten sonra oynadığı 25 dakikalık sürede galatasaray'a geldiğinden beri belki de en etkili ve "istekli" oyununu oynadı. böyle oynarsa zaten forma tartışmasız kendisinindir de maalesef gelecek adına hiç ümidim yok. n'olur şaşırt beni belhanda...
8-n'diaye'nin gidişi sonrası fatih terim'in en büyük sıkıntısı orta sahaya mücadeleci ve "pas yeteneği" yüksek bir oyuncu bulmak olacaktır. hoca, bu gece orta sahayı donk ve tolga ile "güçlendirmek" istedi, selçuk'un fiziki olarak "zayıf" kalacağını düşündü ama maalesef yanıldı. özellikle donk sanki belhanda'nın "vurdumduymazlık" kontenjanından oynar gibiydi, saha içinde dolaştı durdu. ikili mücadele kazanmak bir yana, kendisine verilen topları da "eveledi geveledi" durdu. ayrıca, n'diaye'den alışık olduğumuz hızlı bir şekilde rakip yarı sahaya dikine geçmek ya da boş koşu yapan arkadaşına top yollamak özelliklerinin hiç biri donk'ta yok...
9-sol beke inter'den kiralanan nagatomo ilk maçı olmasına rağmen fena değildi. sivasspor ceza sahasına pek sık olmamakla birlikte yaptığı bindirmelerde istediği toplara alamadı, daha çok mariano tarafından oynamayı tercih etti galatasaraylılar. haftalar ilerledikçe yuto'nun daha iyi performanslarını izleyeceğiz.
10-eren'in oyuna girmesiyle 4-4-2'ye döndü galatasaray ve ev sahibi ceza sahasında daha da etkili olmaya başladı. fatih hoca sever iki forvetle çıkmaya maçlara, eren'in de formda olduğu bu haftalarda eren-gomis'li maçlar seyrettirse taraftara fena olmaz...
11- fatih terim maç sonunda "çuvaldızı" kendisine batırmış, "bazıları" gibi "hakem hakem" diyerek ağlamamış ama galatasaray'ın 1 puanını aleks taşçıoğlu aldı desek yalan mı olur? maçın ilk yarısı boyunca gomis'in ofsayt pozisyonlarında "masturbe" olurcasına bayraklar kaldıran yan hakem, ikinci devre yukarıda fotoğrafı olan pozisyonda fırat aydınus'a penaltı kararı verdirdi. aslında oldukça başarılı bir maç yöneten fırat hoca, kendisinin de hakim olduğu bu ikili mücadelede neden yan hakemine güvendi, orası da ayrı bir soru işareti. zira, bahsi geçen aleks taşçıoğlu, fırat aydınus'u çokça "tartışmalar" içine sokmadı mı? 2010-2011 sezonunun son maçında yine sivas'ta ev sahibinin "buz" gibi golünü geçersiz sayıp ligin şampiyonunu değiştiren kişi olmadı mı? fırat hocanın artık yardımcı hakemini değiştirme zamanı gelmedi mi?
---http://ultrasmovement.blogspot.com.tr/...galatasaray.html?m=1
1-hafta içi konya tribünlerinin yapmış olduğu koreografi sonrası, bu hafta da önce cuma gecesi bursa taraftarı beşiktaş maçında şahane bir tribün "şovu" yaptı, bu gece de "yiğidolar" "ey şanlı asker" koreografisini yaptılar karşı tribünde. şimdilik ülkenin durumu ile ilgili koreografiler yapılıyor da umarım önümüzdeki haftalar maçın anlam ve önemine göre "eğlenceli" ve "zekice" çalışmalar da izleriz.
2-galatasaray'ın şampiyonluktaki rakipleri beşiktaş, fenerbahçe ve başakşehir'in ikişer ikişer puanlar kaybettiği haftada sivasspor'u yenmesi halinde liderliği eline geçirme şansı vardı sarı-kırmızıların ama onlar yenilerek haftanın kaybedeni oldular. sadece üç puan kaybetmediler, aynı zamanda yeni hocayla birlikte "en kötü" futbolu da oynadı sivas 4 eylül stadındaki "siyah-pembe" formalılar. abdurrahim albayrak'ın maç sonu dediği gibi "nazar boncuğu" olsun bu mağlubiyet, inanıyoruz ki hem fatih terim hem de topçular bu mağlubiyetten gerekli dersleri çıkarırlar. özellikle ilk yarıda mağlubiyete "isyan etmeyen" topçular, keşke kulübedeki hasan şaş kadar hırslı olsalardı, belki bu gece galibiyeti yazıyor olacaktık...
3- konyaspor kupa maçı bittiğinde "galatasaray taraftarı bu maçı eray'la hatırlayacak" demiştik, kalecimizin felaket bir maç çıkardığını yazmıştık. maalesef, bu gece de muslera ilk golde "zincirleme" hatalarıyla galatasaray'ın geriye düşmesinin sebebi oldu. önce nagatomo'nun geri pasında topu kontrol edemeyerek kornere sebep olurken, sivasspor köşe atışında artık "klasik" hale gelmiş bir gol yedi. ortaokul yıllarımızda okul takımında top oynarken, hocamızın kornerlerde bağırışı hala kulaklarımda çınlar :"ön direk, arka direk, ön direk, arka direk" galatasaray savunması ısrarla arka direğe adam koymamakta inat ediyor, hep arka direk tarafından kalesinde gol görüyor... bu gece takımın kısalarından nagatomo arka direği kollamakla görevlendirilse, galatasaray fena da başlamadığı oyunda 1-0 geriye düşmezdi. artık fatih terim mi olur, taffarel mi olur biri muslera'ya uyarıda bulunsun da "ön direk arka direk" uygulamasını yapsınlar artık. unutmadan, bu gece sarı kart görerek cezalı duruma düşen muslera'nın yerine bakalım haftaya kim kaleye geçecek?
4-konyaspor kupa maçında belhanda kötüydü, vurdumduymazdı ve sivasspor maçında onu ilk onbirde beklemiyorduk. fatih terim bizi yanıltmadı da selçuk'u kulübede oturtarak şaşırttı bizi. "galatasaray tedbir almaz, tedbir aldırtır" diyen hoca donk-tolga ikilisini orta sahaya koyarak "garantici" davrandı, sivas'ın fiziki gücüne karşı "göğüs göğüse çarpışmak" istedi belki de beklenmedik golü kalede görünce beraberlik için "yaratıcı" oyuncu eksikliği baş gösterdi. feghouli "serbest" oyuncu olarak oyun kurmakla görevliydi, istekliydi de cezayirli topçu ama delemediler sivasspor savunmasını...
5-igor tudor'un denayer tercihlerini çok eleştirmiştim, serdar aziz-maicon ikilisini bozduğuna kızmıştım da fatih terim de maalesef "denayerci" çıktı. ilk devre belki çok bariz hatalar yapmadı belçikalı ama ikinci yarı sivasspor'a "verilen" penaltıda kolayca rakibine geçilerek, aleks taşçıoğlu'na sahneye çıkma fırsatı yarattı. hocaların denayer'de görüp serdar'da bulmadığı her ne ise, ben bilmiyorum da benim gördüğüm savunmada ve hücumda serdar aziz'in takım adına daha faydalı olduğudur. özellikle rakip kalede hava toplarında serdar'ın faydası yadsınamaz. istastistik sever okurlarımdan rica edeyim, galatasaray serdar-maicon ikilisi ile kaç kafa golü yemiş, serdar'sız maçlarda kaç kafa golü yemiş, bulurlar ve yorumlara yazarlarsa sevinirim.
6-fatih terim, 65. dakikada oyuncu değişikliği yapmak için linnes'i yanına çağırdı. o an skor 2-0 galatasaray aleyhineydi. aklıma igor tudor'un beşiktaş maçında mağlup iken linnes'i oyuna alması ve maç sonu bu değişikliğin sebebi sorulduğunda verdiği "gol atmak için aldım" cevabı geldi. hoca kanatlardan etkisiz geldiğimizi görüp belki de sol beke nagatomo'nun yerine norveçliyi alacaktı ama sonra feghouli-belhanda değişikliğinde karar kıldı. bakalım şimdi fatih terim'e "sallayan" çıkabilecek mi? riekerink ya da tudor'u "şamaroğlanına" çevirenlerin fatih hocaya soru sormaya cesaretleri olacak mı acaba?
7-belhanda oyuna girdikten sonra oynadığı 25 dakikalık sürede galatasaray'a geldiğinden beri belki de en etkili ve "istekli" oyununu oynadı. böyle oynarsa zaten forma tartışmasız kendisinindir de maalesef gelecek adına hiç ümidim yok. n'olur şaşırt beni belhanda...
8-n'diaye'nin gidişi sonrası fatih terim'in en büyük sıkıntısı orta sahaya mücadeleci ve "pas yeteneği" yüksek bir oyuncu bulmak olacaktır. hoca, bu gece orta sahayı donk ve tolga ile "güçlendirmek" istedi, selçuk'un fiziki olarak "zayıf" kalacağını düşündü ama maalesef yanıldı. özellikle donk sanki belhanda'nın "vurdumduymazlık" kontenjanından oynar gibiydi, saha içinde dolaştı durdu. ikili mücadele kazanmak bir yana, kendisine verilen topları da "eveledi geveledi" durdu. ayrıca, n'diaye'den alışık olduğumuz hızlı bir şekilde rakip yarı sahaya dikine geçmek ya da boş koşu yapan arkadaşına top yollamak özelliklerinin hiç biri donk'ta yok...
9-sol beke inter'den kiralanan nagatomo ilk maçı olmasına rağmen fena değildi. sivasspor ceza sahasına pek sık olmamakla birlikte yaptığı bindirmelerde istediği toplara alamadı, daha çok mariano tarafından oynamayı tercih etti galatasaraylılar. haftalar ilerledikçe yuto'nun daha iyi performanslarını izleyeceğiz.
10-eren'in oyuna girmesiyle 4-4-2'ye döndü galatasaray ve ev sahibi ceza sahasında daha da etkili olmaya başladı. fatih hoca sever iki forvetle çıkmaya maçlara, eren'in de formda olduğu bu haftalarda eren-gomis'li maçlar seyrettirse taraftara fena olmaz...
11- fatih terim maç sonunda "çuvaldızı" kendisine batırmış, "bazıları" gibi "hakem hakem" diyerek ağlamamış ama galatasaray'ın 1 puanını aleks taşçıoğlu aldı desek yalan mı olur? maçın ilk yarısı boyunca gomis'in ofsayt pozisyonlarında "masturbe" olurcasına bayraklar kaldıran yan hakem, ikinci devre yukarıda fotoğrafı olan pozisyonda fırat aydınus'a penaltı kararı verdirdi. aslında oldukça başarılı bir maç yöneten fırat hoca, kendisinin de hakim olduğu bu ikili mücadelede neden yan hakemine güvendi, orası da ayrı bir soru işareti. zira, bahsi geçen aleks taşçıoğlu, fırat aydınus'u çokça "tartışmalar" içine sokmadı mı? 2010-2011 sezonunun son maçında yine sivas'ta ev sahibinin "buz" gibi golünü geçersiz sayıp ligin şampiyonunu değiştiren kişi olmadı mı? fırat hocanın artık yardımcı hakemini değiştirme zamanı gelmedi mi?
---http://ultrasmovement.blogspot.com.tr/...galatasaray.html?m=1