1611
illüzyonlar hakkındaki yazı dizisine devam etmek istiyorum (bkz: #2288770).
galatasaray futbol takımının küçük maçların büyük takımı olması yanılsamasından sonra, bu kez de, linnes'in neden oynamadığı hakkında geçen sezondan beri devam eden bir yanılgıyı sunmak isterim.
her şeyden önce, linnes bir sol bek değil. futbol aklı belli bir seviyenin üstüne çıkmış oyuncular, mevkileri doldurabilir katılıyorum. örnek, philipp lahm'ın orta saha oynaması veya bixente lizarazu'nun sağ ve sol bek olması olabilir. bana göreyse linnes sol beki yalnızca "kotarabilir". ayrıca bütün bir kamp sezonunu, her hafta antrenmanları birlikte geçirdiği hocaları da linnes'i ilk tercih olarak kullanmıyor. biz neden işi teknik direktörlük olan insanların seçimlerine bu kadar güvensiziz, pek aklım kesmiyor doğrusu. maç içerisinde olup bitenler hakkında fikirlerimiz olabilir elbette ama bir oyuncunun oynayıp oynamaması hakkında ne söylesek biraz farazi oluyor.
bu argüman sistemsel nedenlerle dışarıda kalmış oyuncular için geçerli değil tabi ki. o zaman sistemi eleştirmek en doğal hakkımız olabilir. ama bir mevkiye yerleşecek oyuncunun x değil de y olması sorunu, en azından beni enterese eden bir durum değil. eğer ki neden oynatılmadığına dair, antrenörün onu tercih etmemesi dışında, bir fikir aranıyorsa; maliyeti ucuz oyuncuların yedek olmasında pek de bir beis görülmediği algısıdır. "bir dünya para veriyoruz sen onu oynatmıyorsun" baskısını hissetmiyorlar teknik direktörler. bu nedenle de kolay elimine edebiliyorlar.
not: burada bahsedilen x oyuncu yerine y oyuncu tercihinin eleştirilmesi algısıdır. antrenöre güvenmeme konusu bu anlamda denkleme dahil edilmiştir. yoksa taraftarlar teknik direktörlere, oyunculara, başkana güvenmek zorunda değiller elbette.
edit: elemine->elimine olarak düzeltildi. teşekkürler dream big and dare to fail...
galatasaray futbol takımının küçük maçların büyük takımı olması yanılsamasından sonra, bu kez de, linnes'in neden oynamadığı hakkında geçen sezondan beri devam eden bir yanılgıyı sunmak isterim.
her şeyden önce, linnes bir sol bek değil. futbol aklı belli bir seviyenin üstüne çıkmış oyuncular, mevkileri doldurabilir katılıyorum. örnek, philipp lahm'ın orta saha oynaması veya bixente lizarazu'nun sağ ve sol bek olması olabilir. bana göreyse linnes sol beki yalnızca "kotarabilir". ayrıca bütün bir kamp sezonunu, her hafta antrenmanları birlikte geçirdiği hocaları da linnes'i ilk tercih olarak kullanmıyor. biz neden işi teknik direktörlük olan insanların seçimlerine bu kadar güvensiziz, pek aklım kesmiyor doğrusu. maç içerisinde olup bitenler hakkında fikirlerimiz olabilir elbette ama bir oyuncunun oynayıp oynamaması hakkında ne söylesek biraz farazi oluyor.
bu argüman sistemsel nedenlerle dışarıda kalmış oyuncular için geçerli değil tabi ki. o zaman sistemi eleştirmek en doğal hakkımız olabilir. ama bir mevkiye yerleşecek oyuncunun x değil de y olması sorunu, en azından beni enterese eden bir durum değil. eğer ki neden oynatılmadığına dair, antrenörün onu tercih etmemesi dışında, bir fikir aranıyorsa; maliyeti ucuz oyuncuların yedek olmasında pek de bir beis görülmediği algısıdır. "bir dünya para veriyoruz sen onu oynatmıyorsun" baskısını hissetmiyorlar teknik direktörler. bu nedenle de kolay elimine edebiliyorlar.
not: burada bahsedilen x oyuncu yerine y oyuncu tercihinin eleştirilmesi algısıdır. antrenöre güvenmeme konusu bu anlamda denkleme dahil edilmiştir. yoksa taraftarlar teknik direktörlere, oyunculara, başkana güvenmek zorunda değiller elbette.
edit: elemine->elimine olarak düzeltildi. teşekkürler dream big and dare to fail...
