47
kariyeriyle oynanmaya çalışılan bir adamın haklı isyanına şahit olduğumuz basın toplantısı.
hadi biraz empati yapalım. düşünün x firmasında satış müdürüsünüz. geçen yıl satışları çok kötü firmaya yıl ortasında gelmişsiniz. ekibiniz sizin kurduğunuz kişilerden oluşmuyor. ekibin çoğu ununu elemiş, eleğini asmış, işi takmıyor. hatta ekip içinde ağırlığı olanlardan bazıları sizin gelip onlara sıkı çalıştırıp, eğitimler verdirmenizden rahatsız olmuş ve sizin altınızı oymaya çalışıyor. üst yönetiminiz satışın zerresinden anlamıyor, şirketin kontrolünü kaybetmiş, finansal zorluklarla uğraşıyor ve geçen yılı kötü kapatıyorsunuz.
sonra yeni yılda daha siz istediğiniz ekibi oluşturamadan, ilk satış işinizi yurtdışında hiç de bilinmeyen bir firma elinizden kapıyor. bu yurtdışındaki firma çok küçük ama kurumsal disiplini olan ve bu satış için 2 aydır hazırlanan bir firma olsa da sizin ölçeğinize göre bu işi böyle firmaya kaybetmek gerçekten önemli bir başarısızlık. çünkü alımı yapan firmaya satışı bu sene bir daha yapamayacağınız anlamına geliyor. eski satışçılarınızın size ihanet ettiğini düşünüyorsunuz ama yine de üst yönetime ve kamuoyuna sorumluluğu kabul ettiğinizi söylüyorsunuz.
sonra üst yönetiminiz işi ciddiye alıp istediğiniz ekibi oluşturuyor. istemediğiniz elemanların bir kısmı ile yollar ayrılıyor. sonrasında yaptığınız yatırımlar sonuç veriyor ve yurtiçi satışlarda ilk 4 ayda tüm satışlarda birincisiniz. sektördeki asıl rakiplerinize satışta ve karlılıkta ciddi sayılabilecek fark atmışken, hükümetin desteğiyle kurulmuş ama yıllardır üstüne koyarak aynı ekiple başarıyı elde etmiş ile aynı seviyedesiniz. en yüksek ciroyu en düşük maliyetle gerçekleştirmişsiniz.
ama şirkete getirisi diğer işlerle aynı olan daha ünlü markaların ihalelerinde rakiplerinize geçilmişsiniz hatta hükümet desteğiyle kurulan firma bir ihalede sizi ciddi olarak yıpratmış. sizi daha önce sürekli aynı satış tekniklerini kullanmakla eleştiren hissedarlarınız ve ekonomi yorumcuları, şimdi de sizi işleyen düzeni neden bozduğunuz ile ilgili eleştiriyor.
bu arada bu 4 aylık süreçte, sizin ekibinizdeki en umut bağladığınız adamlarınızdan birine haksız bir şekilde devlet geçici bir engelleme getirmiş, üst yönetiminiz de bu duruma ses çıkarmıyor. satış yapmaya çalıştığınız firmalarla satış görüşmeleri sürerken, rekabet kurulu sizin aleyhinize bir sürü karar alıyor.
hissedarlarınız, sürekli eskiden çok başarılı olmuş ama sonra firmayı devlet yönetimindeki bir kuruma tercih etmiş eski satış müdürünü istiyor ve sosyal medyada bunu açıkça ifade ediyor. tv lerdeki ekonomi yorumcuları sizi yerin dibine sokarken, büyük rakiplerinizi sizin çok önünüzde gibi gösteriyor. hatta siz hala satışlarda ve karlılıkta birinciyken ve önünüz açık olduğunu düşünürken sizin kovulmanız için herkes özellikle sektörün önemli isimleri elinden geleni yapıyor.
ne yaparsınız ?
bu hikayeyi farklı mesleğe, işe de uyarlayabilirsiniz. kendi yaptığınız işte düşünün..
sizin kariyerinizle, ekmeğinizle böyle oynasalar ne düşünürsünüz? nasıl tepki verirsiniz?
hadi biraz empati yapalım. düşünün x firmasında satış müdürüsünüz. geçen yıl satışları çok kötü firmaya yıl ortasında gelmişsiniz. ekibiniz sizin kurduğunuz kişilerden oluşmuyor. ekibin çoğu ununu elemiş, eleğini asmış, işi takmıyor. hatta ekip içinde ağırlığı olanlardan bazıları sizin gelip onlara sıkı çalıştırıp, eğitimler verdirmenizden rahatsız olmuş ve sizin altınızı oymaya çalışıyor. üst yönetiminiz satışın zerresinden anlamıyor, şirketin kontrolünü kaybetmiş, finansal zorluklarla uğraşıyor ve geçen yılı kötü kapatıyorsunuz.
sonra yeni yılda daha siz istediğiniz ekibi oluşturamadan, ilk satış işinizi yurtdışında hiç de bilinmeyen bir firma elinizden kapıyor. bu yurtdışındaki firma çok küçük ama kurumsal disiplini olan ve bu satış için 2 aydır hazırlanan bir firma olsa da sizin ölçeğinize göre bu işi böyle firmaya kaybetmek gerçekten önemli bir başarısızlık. çünkü alımı yapan firmaya satışı bu sene bir daha yapamayacağınız anlamına geliyor. eski satışçılarınızın size ihanet ettiğini düşünüyorsunuz ama yine de üst yönetime ve kamuoyuna sorumluluğu kabul ettiğinizi söylüyorsunuz.
sonra üst yönetiminiz işi ciddiye alıp istediğiniz ekibi oluşturuyor. istemediğiniz elemanların bir kısmı ile yollar ayrılıyor. sonrasında yaptığınız yatırımlar sonuç veriyor ve yurtiçi satışlarda ilk 4 ayda tüm satışlarda birincisiniz. sektördeki asıl rakiplerinize satışta ve karlılıkta ciddi sayılabilecek fark atmışken, hükümetin desteğiyle kurulmuş ama yıllardır üstüne koyarak aynı ekiple başarıyı elde etmiş ile aynı seviyedesiniz. en yüksek ciroyu en düşük maliyetle gerçekleştirmişsiniz.
ama şirkete getirisi diğer işlerle aynı olan daha ünlü markaların ihalelerinde rakiplerinize geçilmişsiniz hatta hükümet desteğiyle kurulan firma bir ihalede sizi ciddi olarak yıpratmış. sizi daha önce sürekli aynı satış tekniklerini kullanmakla eleştiren hissedarlarınız ve ekonomi yorumcuları, şimdi de sizi işleyen düzeni neden bozduğunuz ile ilgili eleştiriyor.
bu arada bu 4 aylık süreçte, sizin ekibinizdeki en umut bağladığınız adamlarınızdan birine haksız bir şekilde devlet geçici bir engelleme getirmiş, üst yönetiminiz de bu duruma ses çıkarmıyor. satış yapmaya çalıştığınız firmalarla satış görüşmeleri sürerken, rekabet kurulu sizin aleyhinize bir sürü karar alıyor.
hissedarlarınız, sürekli eskiden çok başarılı olmuş ama sonra firmayı devlet yönetimindeki bir kuruma tercih etmiş eski satış müdürünü istiyor ve sosyal medyada bunu açıkça ifade ediyor. tv lerdeki ekonomi yorumcuları sizi yerin dibine sokarken, büyük rakiplerinizi sizin çok önünüzde gibi gösteriyor. hatta siz hala satışlarda ve karlılıkta birinciyken ve önünüz açık olduğunu düşünürken sizin kovulmanız için herkes özellikle sektörün önemli isimleri elinden geleni yapıyor.
ne yaparsınız ?
bu hikayeyi farklı mesleğe, işe de uyarlayabilirsiniz. kendi yaptığınız işte düşünün..
sizin kariyerinizle, ekmeğinizle böyle oynasalar ne düşünürsünüz? nasıl tepki verirsiniz?