209
yıllar önceydi sevgili sözlük. o zamanlar okuldan yeni bir kızla tanışmışız, muhabbet etmişiz, muhabbeti ilerletmişiz, arkadaşlarımızı ekip buluşmaya, görüşmeye, içmeye başlamışız. gel zaman git zaman sevgili olmuşuz fark etmeden. bu kur yapmakla geçen, hemen hemen her erkeğin nefret ettiği bir aylık dönemi atlattıktan sonra sevgili olduk (gerçi onu da kız bana aşkım diyince anlamıştım). ancak kazın ayağı öyle değilmiş. o bir aylık sohbeti, muhabbeti yavaş yavaş kaybetmeye başladık. hani bazı şeyler vardır, elde etmek için uğraşır durursunuz ve elde ettiğiniz zaman "bu muydu lan?" dersiniz ya, bu da öyle olmuştu benim için. kızla aslında hiçbir ortak yönümüz olmadığını, sadece varmış gibi kur yaptığımızı, onun sevdiği şeyleri aslında sevmediğimi fark etmeye başlamam, ilişki başladıktan 2-3 hafta sonrasına denk gelmekteydi.
neyse, bir gün ben kızı aldım karşıma, dedim "böyle olmaz, iletişimimiz yok, yan yanayken artık eğlenip mutlu olamıyorum yeterince, çok bunalıyorum, seni de kaybetmek istemiyorum ama bazı şeyleri çok erken tükettik sanırım." kız da delikanlı kızmış, hak verdi bana, görüşmeleri azalttık, mesajları azalttık, arada çıkıp 2 bira içip ayrılıyorduk. bu bana daha çok keyif vermeye başlamıştı. ancak kız bu dönemde futbolu ezberlemeye başlamış. baya taktik dehası olmuş kendince, galatasaray kadrosunu ezberlemiş, teknik direktörler, rakip takımların form durumları falan her şeyi güntekin kıvamına getirmiş. mesajlaşırken arada konuları galatasaray maçlarına getirmeye başlıyor, kadro tahmini yapıyor, puan kaybettiğimiz maçlardan sonra hakemlere sövüyor falan. kız resmen benimle konuşmak için futbolu hatmedip muhabbet oluşturuyor arada sırada.
işte tam o sıralar süper final'deki maçı arena'da kaybetmişiz, sinirlerim tepemde, elim ayağım titriyor, şoktayım. mesaj geldi "elmander-baroş çift forvet çıksana, necati nedir?!" minvalinde. dedim orada bir dur. baroş-elmander yerine formda bir necati-elmander'in çok daha etkili olduğunu, şanssız olduğumuzu falan anlatıyorum. o emre çolak'a sövüyor, ben riera neden oynamaz diyorum falan. ortam kızıştı. fatih terim'e salladı. o an durdum, sönmüş sigaramı yakıp bir fırt çektim, sonra dedim "lan göt senin ağzına sıçarım bir daha fatih terim'e laf atarsan!"
o gün bu gündür kızla konuşmuyoruz. geçen gördüm, evlenmiş. çocuk da bana benziyor resmen. sakal, saç, boy, tip falan. çocuğun profili gezdim, her yerinde kızla vıcık vıcık fotoğrafları var; kız çocuğu resmen esir almış.
fatih hocam, seni seviyorum. belki kıza ısınırdım, o çocuk ben olabilirdim. allah senden razı olsun.
neyse, bir gün ben kızı aldım karşıma, dedim "böyle olmaz, iletişimimiz yok, yan yanayken artık eğlenip mutlu olamıyorum yeterince, çok bunalıyorum, seni de kaybetmek istemiyorum ama bazı şeyleri çok erken tükettik sanırım." kız da delikanlı kızmış, hak verdi bana, görüşmeleri azalttık, mesajları azalttık, arada çıkıp 2 bira içip ayrılıyorduk. bu bana daha çok keyif vermeye başlamıştı. ancak kız bu dönemde futbolu ezberlemeye başlamış. baya taktik dehası olmuş kendince, galatasaray kadrosunu ezberlemiş, teknik direktörler, rakip takımların form durumları falan her şeyi güntekin kıvamına getirmiş. mesajlaşırken arada konuları galatasaray maçlarına getirmeye başlıyor, kadro tahmini yapıyor, puan kaybettiğimiz maçlardan sonra hakemlere sövüyor falan. kız resmen benimle konuşmak için futbolu hatmedip muhabbet oluşturuyor arada sırada.
işte tam o sıralar süper final'deki maçı arena'da kaybetmişiz, sinirlerim tepemde, elim ayağım titriyor, şoktayım. mesaj geldi "elmander-baroş çift forvet çıksana, necati nedir?!" minvalinde. dedim orada bir dur. baroş-elmander yerine formda bir necati-elmander'in çok daha etkili olduğunu, şanssız olduğumuzu falan anlatıyorum. o emre çolak'a sövüyor, ben riera neden oynamaz diyorum falan. ortam kızıştı. fatih terim'e salladı. o an durdum, sönmüş sigaramı yakıp bir fırt çektim, sonra dedim "lan göt senin ağzına sıçarım bir daha fatih terim'e laf atarsan!"
o gün bu gündür kızla konuşmuyoruz. geçen gördüm, evlenmiş. çocuk da bana benziyor resmen. sakal, saç, boy, tip falan. çocuğun profili gezdim, her yerinde kızla vıcık vıcık fotoğrafları var; kız çocuğu resmen esir almış.
fatih hocam, seni seviyorum. belki kıza ısınırdım, o çocuk ben olabilirdim. allah senden razı olsun.