5272
sebebimdir, özlemimdir, hasretimdir kısacası herşeyimdir.
1 sene yurtdışında yaşadım. hayat şartlarım gayet iyi, işi olan gücü olan, kurulu bir düzeni olan bir insandım. çok iyi okullarda tahsil yapıp gelecekle alakalı kendime çok daha güçlü bir yatırım yapma fırsatı vardı elimde. ama tek bir şeye hasret duyardım oda galatasaray kardeşim.
hepimizin gençlik zamanları ve gençlik anıları vardır. benim bu gençlik anılarımda tebessüm ederek andığım hatıraların %80 i galatasaray ile doludur. günü geldi madrid de sebebsiz yere jop yedik, atinada yasak olmasına rağmen basketbol takımını yalnız bırakmamak için 20000 tane yunanlının arasında sessizce destek verdik, romanya ya 60 kişilik minibüsün içinde 70 kişi gittik, berlinde tam 18 saat boyunca otelde yer bulamadığımız için stadın kapısında 5 paket sigara içerek maç saatini bekledik, sivasta yolda kaldık otobüsü ittik, kadıköyde aç susuz stadyumda saatlerce bekledik, inönüde kafamıza gaz fişeği yedik. peki bunların hangisinde şikayet ettik.
şikayet ettik mi ?
yıllarca derbi kazanamadık ama bir sonraki maça yine gittik. yenildik hatta dibi gördük ama hiç vazgeçmedik. bizi galatasaraylı yapan şey umutsuzluğun peşinden umudumuzu kaybetmeden gitmemizdir.
malı mülkü olan adam ölümden korkar ama gerçek galatasaraylılar varını yoğunu galatasaraya harcar. işte bu yüzden galatasaraylılar gerçekten galatasarayı hak eden sporculara değer verir. bu yüzden metin oktayı, felipe melo yu, sneijder i, muslera yı, taffareli sever. galatasarayı haketmeyen, en az ali sami yen kadar kutsal olan florya metin oktay tesislerinin antreman sahasına jipi ile girenlere tepki gösterir. hayatında galatasaray için cebinden 1 kuruş çıkarmamış adamların galatasarayda söz sahibi olmasını içine sindiremez.
günümüz türkiyesindeki galatasaray düşmanlığını özetlemek gerekirse;
harita üzerinde bir bütün halinde gözüksek bile, duygusal bütünlüğünü tümüyle kaybetmiş bir ülkenin vatandaşlarıyız biz. bu durumdayken bile galatasaraya karşı duyulan nefret her görüşten kendini göstermektedir.
günümüz türkiyesinin en iyi okulu galatasaray lisesi çanakkale savaşının olduğu yıl mezun vermemiştir. liseden sahaya sahadan cepheye koşan ve savaşta ellerindeki silahlar dışında kıvrak zekalarıyla çanakkale savaşının kazanılmasındaki en büyük etkenlerden biridir bu aslanlar. bu ülke için şehit olmuş, adları ve ruhları galatasaray lisesinin duvarlarında yer almaktadır.
birçok koldan bu camiayı karalayan sözde vatan millet sevdalıları, bundan 2-3 sene önce rakı sofralarında ülkeyi kurtarırken "tek yol askeri darbe", "bu herifi asker indirir" diyenlerdir. 15 temmuz gecesi bağdat caddesinden tanklar geçerken "yürüyün aslanlarım" diye bağıranların videosunu google dan aratarak izlemelerini tavsiye ederim. hani sözde orada sadece sarı laciverti tutanlar yaşıyor diyorlardı, bu yüzden bu lokasyonu örnek gösterdim.
bir diğer kişiler işi sözde manevi yönü güçlü, para için cinsiyetini, vatanını, dinini, anasını, babasını, kardeşini, karakterini, görüşünü değiştirebilecek kişiler var. bunlar biz fetöye fetö derken onlar hocaefendi diyorlardı. istanbuldaki lüks konutlarda, villalarda, yalılarda fetönün sohbet günlerini, en pahalı pastalarla, çöreklerle gerçekleştirenler bugün utanmadan galatasaray eski futbolcusunun fetö ile görüntülerini sunuyor. bunların siyasi boyutuda var tabi. ama bunu zaten bilen biliyor yazmama gerek yok.
sözde devrimcilere gelecek olursak. nevroz bayramında sözde kürdistan bayrağını öpüp, apoya bestelenmiş bir şarkıyı telefon melodisi yapan, system of a down konserine gidip türk bayrağı yakan, anıtkabire kerhane diyen ve bugün galatasarayın renkleri üzerinden terör sempatizanı olduğunu iddia eden zavallı gülünç insanlardır.
bizler kuruluş tarihimizden beri ne bu vatana ihanet ettik ne de adımıza leke sürdürecek örneğin; şike gibi bir olaya karışmadık. galatasarayın rakipleri her türlü pisliği yapıp yinede galatasarayı yıkamadığı için daha da çıldırmaktadır.
galatasaray, gece 4 te duvalarlara gizli saklı yazılan yıkılmazlardan değildir. galatasaray ruhuyla, tarihiyle, başarılarıyla yıkılmaz. bugün barcelona, real madrid ya da büyük sayılabilecek takımlar dünyanın ucunda biryere gitse ve maç yapsa orada bu takımların sempatizanlarıyla karşılaşırlar. ama dünyanın neresine giderseniz gidin illaki galatasarayı yürekten seven ve yürekten destekleyen galatasaraylılarla karşılaşırsınız.
`
1 sene yurtdışında yaşadım. hayat şartlarım gayet iyi, işi olan gücü olan, kurulu bir düzeni olan bir insandım. çok iyi okullarda tahsil yapıp gelecekle alakalı kendime çok daha güçlü bir yatırım yapma fırsatı vardı elimde. ama tek bir şeye hasret duyardım oda galatasaray kardeşim.
hepimizin gençlik zamanları ve gençlik anıları vardır. benim bu gençlik anılarımda tebessüm ederek andığım hatıraların %80 i galatasaray ile doludur. günü geldi madrid de sebebsiz yere jop yedik, atinada yasak olmasına rağmen basketbol takımını yalnız bırakmamak için 20000 tane yunanlının arasında sessizce destek verdik, romanya ya 60 kişilik minibüsün içinde 70 kişi gittik, berlinde tam 18 saat boyunca otelde yer bulamadığımız için stadın kapısında 5 paket sigara içerek maç saatini bekledik, sivasta yolda kaldık otobüsü ittik, kadıköyde aç susuz stadyumda saatlerce bekledik, inönüde kafamıza gaz fişeği yedik. peki bunların hangisinde şikayet ettik.
şikayet ettik mi ?
yıllarca derbi kazanamadık ama bir sonraki maça yine gittik. yenildik hatta dibi gördük ama hiç vazgeçmedik. bizi galatasaraylı yapan şey umutsuzluğun peşinden umudumuzu kaybetmeden gitmemizdir.
malı mülkü olan adam ölümden korkar ama gerçek galatasaraylılar varını yoğunu galatasaraya harcar. işte bu yüzden galatasaraylılar gerçekten galatasarayı hak eden sporculara değer verir. bu yüzden metin oktayı, felipe melo yu, sneijder i, muslera yı, taffareli sever. galatasarayı haketmeyen, en az ali sami yen kadar kutsal olan florya metin oktay tesislerinin antreman sahasına jipi ile girenlere tepki gösterir. hayatında galatasaray için cebinden 1 kuruş çıkarmamış adamların galatasarayda söz sahibi olmasını içine sindiremez.
günümüz türkiyesindeki galatasaray düşmanlığını özetlemek gerekirse;
harita üzerinde bir bütün halinde gözüksek bile, duygusal bütünlüğünü tümüyle kaybetmiş bir ülkenin vatandaşlarıyız biz. bu durumdayken bile galatasaraya karşı duyulan nefret her görüşten kendini göstermektedir.
günümüz türkiyesinin en iyi okulu galatasaray lisesi çanakkale savaşının olduğu yıl mezun vermemiştir. liseden sahaya sahadan cepheye koşan ve savaşta ellerindeki silahlar dışında kıvrak zekalarıyla çanakkale savaşının kazanılmasındaki en büyük etkenlerden biridir bu aslanlar. bu ülke için şehit olmuş, adları ve ruhları galatasaray lisesinin duvarlarında yer almaktadır.
birçok koldan bu camiayı karalayan sözde vatan millet sevdalıları, bundan 2-3 sene önce rakı sofralarında ülkeyi kurtarırken "tek yol askeri darbe", "bu herifi asker indirir" diyenlerdir. 15 temmuz gecesi bağdat caddesinden tanklar geçerken "yürüyün aslanlarım" diye bağıranların videosunu google dan aratarak izlemelerini tavsiye ederim. hani sözde orada sadece sarı laciverti tutanlar yaşıyor diyorlardı, bu yüzden bu lokasyonu örnek gösterdim.
bir diğer kişiler işi sözde manevi yönü güçlü, para için cinsiyetini, vatanını, dinini, anasını, babasını, kardeşini, karakterini, görüşünü değiştirebilecek kişiler var. bunlar biz fetöye fetö derken onlar hocaefendi diyorlardı. istanbuldaki lüks konutlarda, villalarda, yalılarda fetönün sohbet günlerini, en pahalı pastalarla, çöreklerle gerçekleştirenler bugün utanmadan galatasaray eski futbolcusunun fetö ile görüntülerini sunuyor. bunların siyasi boyutuda var tabi. ama bunu zaten bilen biliyor yazmama gerek yok.
sözde devrimcilere gelecek olursak. nevroz bayramında sözde kürdistan bayrağını öpüp, apoya bestelenmiş bir şarkıyı telefon melodisi yapan, system of a down konserine gidip türk bayrağı yakan, anıtkabire kerhane diyen ve bugün galatasarayın renkleri üzerinden terör sempatizanı olduğunu iddia eden zavallı gülünç insanlardır.
bizler kuruluş tarihimizden beri ne bu vatana ihanet ettik ne de adımıza leke sürdürecek örneğin; şike gibi bir olaya karışmadık. galatasarayın rakipleri her türlü pisliği yapıp yinede galatasarayı yıkamadığı için daha da çıldırmaktadır.
galatasaray, gece 4 te duvalarlara gizli saklı yazılan yıkılmazlardan değildir. galatasaray ruhuyla, tarihiyle, başarılarıyla yıkılmaz. bugün barcelona, real madrid ya da büyük sayılabilecek takımlar dünyanın ucunda biryere gitse ve maç yapsa orada bu takımların sempatizanlarıyla karşılaşırlar. ama dünyanın neresine giderseniz gidin illaki galatasarayı yürekten seven ve yürekten destekleyen galatasaraylılarla karşılaşırsınız.
`