12410
emlakçılarda klasik bir taktik vardır. satılık ev ararsın, üç dört seçenek sunarlar başlarsın gezmeye. ilk ev 70 m2, berbat bir ev. güneş müneş yok, fiyat 430 bin lira. oha lan ne olmuş böyle diye sorarsın, abi fiyatlar böyle ne zannettin cevabını alırsın, ikinci ev kötü ama öncekine göre nisbeten daha iyi fiyat 440 bin lira. üçüncü ev biraz daha iyi fiyat 445 bin lira. tam biz düzgün bir ev bulamayacağız telaşına kapılmışken umutsuz bir şekilde son eve gelirsin. 130 m2, güneş gören bir ara kat, banyo falan iyi yapılmış fiyat 465 bin lira. hanımın/kocanın kulağına eğilir "450'ye verirlerse bunu alalım, bu ev süper" denilir, müzakereler sonucunda ev alınır. emlakçı çakal, direkt o eve götürse 465 dese, müşteri hayatta almaz çünkü ederi maksimum 400 bin liradır. ama o berbat üç evden sonra sonuncu saray yavrusu gelir adama.
selçuk inan üç senedir o kadar berbat oynuyor ki, 14 ekim atiker konyaspor galatasaray maçında attığı bir pasa 4 milyon euro yıllık kazancı helal edeceğiz neredeyse. yemeyin bu numaraları. selçuk inan son yıllardaki berbat oyunuyla bu takıma en az 10 milyon euro borçludur. galtasaray'ın en iyi oyuncusundan daha iyi oynaması lazım ki, taraftar olarak yaptıklarını unutalım.
selçuk inan üç senedir o kadar berbat oynuyor ki, 14 ekim atiker konyaspor galatasaray maçında attığı bir pasa 4 milyon euro yıllık kazancı helal edeceğiz neredeyse. yemeyin bu numaraları. selçuk inan son yıllardaki berbat oyunuyla bu takıma en az 10 milyon euro borçludur. galtasaray'ın en iyi oyuncusundan daha iyi oynaması lazım ki, taraftar olarak yaptıklarını unutalım.