12385
14 ekim 2017 konyaspor galatasaray maçında iyi performans sergileyerek maçın kazanılmasında önemli rol oynayan oyuncu. taraftar olarak olaylara sadece siyah ve beyaz olarak bakmayı, kendimizi teknik direktör sanmayı bırakmamız gerek. selçuk inan'a yıllarca xelçuk, maestro dedik; şimdi de leşçuk diyoruz. gerçeğin ikisinin ortasında, gri bir yerde olduğunu bugün de tekrar gördük sanıyorum.
oyuncuların performansını oynadıkları pozisyon ve takımın bütününden bağımsız değerlendirmek yanlış. geçen yıl da selçuk'un bana göre iyi oynadığı maçlara baktığımızda tudor'la 3-4-2-1 oynadığımız maçlar ön plana çıkıyordu. yine aynı şekilde selçuk'un en iyi oyununu oynadığı dönemde 4-4-2 oynadığımızı da hatırlamak gerek. önünde klasik bir on numara olmadan, pas opsiyonlarının bol olduğu dizilişlerde hücumdaki verimi artıyor. tudor'un ana planı 4'lü savunma oynamak, ama bu 3-4-2-1 planının da rakip takıma göre seçenekler arasında olduğunu biliyoruz. takımın yerli rotasyonunun yetersiz olduğunu da göz önünde bulundurursak selçuk'un ilk 11de değil ama takımın 14-15 kişilik ana kadrosunda oynayacağı bir rol olduğunu düşünüyorum. fiziksel olarak ne kuvvetli, ne çevik, ne de hızlı bir oyuncu; bu sebeple aslında az koşmamasına rağmen takım savunmasında zaaf yaratıyor. zaman zaman hücumda da takımın pas temposunu çok düşürdüğü (özellikle geçen yıllarda) da zaten hepimizin konuştuğu şeyler. ama iyi yönlerini de göz ardı etmeyelim. ayrıca takıma girebilmek için çok çalıştığını düşünüyorum, yabancı yasağının kalkmasıyla kurulan takım ve oluşan rekabet ortamı kendisinin performansını olumlu yönde etkilemiş gibi görünüyor. umarım haftaya fenerbahçe maçı öncesi taraftar kendisine destek olur. şampiyonluk için selçuk'un tecrübesi ve teknik kalitesine de ihtiyacımız var.
oyuncuların performansını oynadıkları pozisyon ve takımın bütününden bağımsız değerlendirmek yanlış. geçen yıl da selçuk'un bana göre iyi oynadığı maçlara baktığımızda tudor'la 3-4-2-1 oynadığımız maçlar ön plana çıkıyordu. yine aynı şekilde selçuk'un en iyi oyununu oynadığı dönemde 4-4-2 oynadığımızı da hatırlamak gerek. önünde klasik bir on numara olmadan, pas opsiyonlarının bol olduğu dizilişlerde hücumdaki verimi artıyor. tudor'un ana planı 4'lü savunma oynamak, ama bu 3-4-2-1 planının da rakip takıma göre seçenekler arasında olduğunu biliyoruz. takımın yerli rotasyonunun yetersiz olduğunu da göz önünde bulundurursak selçuk'un ilk 11de değil ama takımın 14-15 kişilik ana kadrosunda oynayacağı bir rol olduğunu düşünüyorum. fiziksel olarak ne kuvvetli, ne çevik, ne de hızlı bir oyuncu; bu sebeple aslında az koşmamasına rağmen takım savunmasında zaaf yaratıyor. zaman zaman hücumda da takımın pas temposunu çok düşürdüğü (özellikle geçen yıllarda) da zaten hepimizin konuştuğu şeyler. ama iyi yönlerini de göz ardı etmeyelim. ayrıca takıma girebilmek için çok çalıştığını düşünüyorum, yabancı yasağının kalkmasıyla kurulan takım ve oluşan rekabet ortamı kendisinin performansını olumlu yönde etkilemiş gibi görünüyor. umarım haftaya fenerbahçe maçı öncesi taraftar kendisine destek olur. şampiyonluk için selçuk'un tecrübesi ve teknik kalitesine de ihtiyacımız var.
