795
bu adamı kim efsane yaptı yüksek mertebelere çıkardı anlamıyorum. futbol taraftarlığıyla, basketbolu birbirine karıştırıyosunuz. sırf galatasaray'da oynadı ve kaptanlık yaptı diye efsane oldu adam. gittiğinde de ne adamlığı kaldı ne de başka bir şeyi.
herkesi galatasaray'da oynadı diye doğuştan galatasaray'lı zannediyoruz. karakteri düzgün ve duruşu olan biri diye kaptan oldu. galatasaray kaptanlığını da iyi temsil etti. ama biz ömrünü galatasaray'a filan adasın istiyoruz. nasıl fenerbahçeye gider diye isyan ediyoruz.
sinan güler amerika'da yetişmiş, mutlak futbolla ilgisi olmayan, kulüp takımı desteklemeyen çocukluğunu nba izleyerek geçirmiş birisi. beşiktaş'ta oynadı. sırf ergin ataman istedi diye geldi. yıllarca galatasaray'da kaldı ve ergin ataman gidince de gitti. belki ergin ataman kalsaydı takımda durabilirdi. ben sinan güler'in futbol takımı maçına gittiğini bile düşünmüyorum. galatasaray'a gelene kadar adamız bizle hiç ilgisi yoktu. ama adam nasıl galatasaray'dan gider diye dövünüyorsunuz. basketbolda hedefi olan, profesyonelce düşünen her adam istediği takıma gidebilir. şu basketbolda üç büyüklere gitmeyi futbol takımlarına gitmek gibi algılamayın. sinan güler belki fenerbahçe'de fazla oynayamayacak ama eurolegue görecek belki şampiyon olacak. ligde de büyük bir ihtimal şampiyonluk görecek. avrupa basketbolun en iyi koçuyla çalışacak. bu bile fb'ye gitmesi için en büyük sebep. ve en son para. fener daha çok para ve gitti. resmen emekli parasını iyi vurdu. bu kalibiyetsizliğyle çok çok iyi para kazanıyor.
emir pradlzic instagramda fenerbahçe fotoğraflarını silmiyor diye burada eleştiriliyordu. arkadaş bu adam holigan değil, futbol takımı gibi bir mantalite yok basketbolda. isteyen istediği takıma gider. allahın emir'i senin doğuştan itibaren sevdiğin gibi oynadığı takımı sevmiyor. kariyer için para için oynuyor. yarın beşiktaş'a da gider. adamın umurunda mı hangi formayla instagrama fotoğraf koyduğu.
sinan güler'de galatasaray'da oynadı, kaptan oldu, başarılarda katkısı vardı ve daha iyi bir takıma gitmek için sözleşme yenilemedi. hepsi bu. parayı ve kariyeri tercih etti. adamı eski sevgiliye küfür eder gibi anmaya gerek yok.
herkesi galatasaray'da oynadı diye doğuştan galatasaray'lı zannediyoruz. karakteri düzgün ve duruşu olan biri diye kaptan oldu. galatasaray kaptanlığını da iyi temsil etti. ama biz ömrünü galatasaray'a filan adasın istiyoruz. nasıl fenerbahçeye gider diye isyan ediyoruz.
sinan güler amerika'da yetişmiş, mutlak futbolla ilgisi olmayan, kulüp takımı desteklemeyen çocukluğunu nba izleyerek geçirmiş birisi. beşiktaş'ta oynadı. sırf ergin ataman istedi diye geldi. yıllarca galatasaray'da kaldı ve ergin ataman gidince de gitti. belki ergin ataman kalsaydı takımda durabilirdi. ben sinan güler'in futbol takımı maçına gittiğini bile düşünmüyorum. galatasaray'a gelene kadar adamız bizle hiç ilgisi yoktu. ama adam nasıl galatasaray'dan gider diye dövünüyorsunuz. basketbolda hedefi olan, profesyonelce düşünen her adam istediği takıma gidebilir. şu basketbolda üç büyüklere gitmeyi futbol takımlarına gitmek gibi algılamayın. sinan güler belki fenerbahçe'de fazla oynayamayacak ama eurolegue görecek belki şampiyon olacak. ligde de büyük bir ihtimal şampiyonluk görecek. avrupa basketbolun en iyi koçuyla çalışacak. bu bile fb'ye gitmesi için en büyük sebep. ve en son para. fener daha çok para ve gitti. resmen emekli parasını iyi vurdu. bu kalibiyetsizliğyle çok çok iyi para kazanıyor.
emir pradlzic instagramda fenerbahçe fotoğraflarını silmiyor diye burada eleştiriliyordu. arkadaş bu adam holigan değil, futbol takımı gibi bir mantalite yok basketbolda. isteyen istediği takıma gider. allahın emir'i senin doğuştan itibaren sevdiğin gibi oynadığı takımı sevmiyor. kariyer için para için oynuyor. yarın beşiktaş'a da gider. adamın umurunda mı hangi formayla instagrama fotoğraf koyduğu.
sinan güler'de galatasaray'da oynadı, kaptan oldu, başarılarda katkısı vardı ve daha iyi bir takıma gitmek için sözleşme yenilemedi. hepsi bu. parayı ve kariyeri tercih etti. adamı eski sevgiliye küfür eder gibi anmaya gerek yok.
