180
kulüp yöneticilerinin harcanan paradan sorumlu olup olmamaları elmadır, kulüplerin özel sermayeye satılması ise armut. kulüp yöneticilerinin harcanan paradan sorumlu olduğu bir yasal düzenleme yaparsınız, çok şikayet ettiğiniz o sorumluluk konusu çözülmüş olur. demek ki; sorumluluk için sahipliğe gerek var mıymış? yokmuş.
memlekette özel sektör sanki çok denetleniyormuş, her şey çok şeffafmış gibi konuşuyorsunuz da kaçırılan vergilerden, çalışanların haklarının gasp edilmelerinden pek haberiniz yok herhalde? zaten, özel sektör (mülkiyet) düzeni ahbap-çavuş ilişkileri yumağının baş müsebbibidir. bunu anlamak için patron-işçi ilişkilerine değil patron-devlet ilişkilerine bakmak gerekir.
ekonomik konuları bireyler üzerinden konuşursanız gerçeği göremezsiniz. düzgün insan yoktur, düzgün sistem vardır arkadaşlar. sadece büyük sermayedarların yönlendirebildiği bir sistemde o "gevşeklik" dediğiniz şey kendiliğinden olur. siz avrupa veya amerika'da keyfiliğin olmadığını falan mı sanıyorsunuz? tabii ki var. çünkü sonuçta onlar da aynı mehmet ayan gibi sınıfsal çıkarlarının peşinde. ayrıca liberalizm ve diğer başka "sınıflı" ekonomik sistemlerin yansımaları her ekonomik katmanda farklıdır. ingiltere, almanya, fransa, norveç, isveç, danimarka gibi ülkelerde liberalizmin zengine olan katkısını; türkiye, suriye, fas, cezayir, tunus, suriye, ırak vs gibi kapitalist ekonomi açısından "geri, gelişmekte olan" diye (aslı "sömürülen"dir) ifade edilen ülkelerde ise yoksula olan yıkıcı etkisini görürsünüz.
liberalizm malı-mülkü olana güzeldir, yoksula değil. bizim ülkemizin de kulüplerimizin de ekonomik standartları bellidir, bizler avrupa kulüplerine göre yoksuluz. ayrıca diyelim ki onların seviyesine eriştik, ne kadar sürebilir ki bu saltanat? epl kulüpleri'nin, psg'nin sonsuza kadar bu şekilde idare edileceğine inanıyor musunuz hakikaten? borç içinde yüzüyorlar, borç! alman kulüplerinin borçlanmasının önüne yasal düzenlemeyle geçilmiş işte, daha ne konuşuyoruz ki? olay sadece borçlanmaysa çözüm bulmuşlar işte gayet.
liberal ve dolayısıyla da tehlikeli bir kafa yapısına sahiptir mehmet ayan ve türdaşları. cumhuriyet'in ilk yıllarında elde edilen bütün kazanımların düşmanı bu tür tiplerdir. her platformda mücadele etmek lazım.
düzenleme: imla
memlekette özel sektör sanki çok denetleniyormuş, her şey çok şeffafmış gibi konuşuyorsunuz da kaçırılan vergilerden, çalışanların haklarının gasp edilmelerinden pek haberiniz yok herhalde? zaten, özel sektör (mülkiyet) düzeni ahbap-çavuş ilişkileri yumağının baş müsebbibidir. bunu anlamak için patron-işçi ilişkilerine değil patron-devlet ilişkilerine bakmak gerekir.
ekonomik konuları bireyler üzerinden konuşursanız gerçeği göremezsiniz. düzgün insan yoktur, düzgün sistem vardır arkadaşlar. sadece büyük sermayedarların yönlendirebildiği bir sistemde o "gevşeklik" dediğiniz şey kendiliğinden olur. siz avrupa veya amerika'da keyfiliğin olmadığını falan mı sanıyorsunuz? tabii ki var. çünkü sonuçta onlar da aynı mehmet ayan gibi sınıfsal çıkarlarının peşinde. ayrıca liberalizm ve diğer başka "sınıflı" ekonomik sistemlerin yansımaları her ekonomik katmanda farklıdır. ingiltere, almanya, fransa, norveç, isveç, danimarka gibi ülkelerde liberalizmin zengine olan katkısını; türkiye, suriye, fas, cezayir, tunus, suriye, ırak vs gibi kapitalist ekonomi açısından "geri, gelişmekte olan" diye (aslı "sömürülen"dir) ifade edilen ülkelerde ise yoksula olan yıkıcı etkisini görürsünüz.
liberalizm malı-mülkü olana güzeldir, yoksula değil. bizim ülkemizin de kulüplerimizin de ekonomik standartları bellidir, bizler avrupa kulüplerine göre yoksuluz. ayrıca diyelim ki onların seviyesine eriştik, ne kadar sürebilir ki bu saltanat? epl kulüpleri'nin, psg'nin sonsuza kadar bu şekilde idare edileceğine inanıyor musunuz hakikaten? borç içinde yüzüyorlar, borç! alman kulüplerinin borçlanmasının önüne yasal düzenlemeyle geçilmiş işte, daha ne konuşuyoruz ki? olay sadece borçlanmaysa çözüm bulmuşlar işte gayet.
liberal ve dolayısıyla da tehlikeli bir kafa yapısına sahiptir mehmet ayan ve türdaşları. cumhuriyet'in ilk yıllarında elde edilen bütün kazanımların düşmanı bu tür tiplerdir. her platformda mücadele etmek lazım.
düzenleme: imla