12249
son zamanlarda kendisinden hiç haz etmediğim, vaktinde inanılmaz sevdiğim orta sahamız.
eğer olur da buraları okumak için giriyorsa veya birileri kendisine iletiyorsa benim ve bir kesim taraftarın kendisine duyduğu sevgiyi neden kaybettiğini açıklayayım.
çalışmıyorsun güzel kardeşim. eski halini biliyoruz, idmanlardan sonra ne kadar top varsa sıraya dizip duran top çalışırdın. oyun görüşünü geliştirmek için çeşitli antrenmanlar yapardın. bu hususta yaş kesinlikle bir bahane değil. başakşehirli emre ile aranda 5 yaş fark var.
iniesta bile barcelona'da sözleşmesinin son senesine geldi, yeni sözleşmeye kulübü yanaşırken adam bir adım geri duruyor. kendimi tartmam lazım, eğer yeterli performansı gösteremezsem insanların bana olan saygısını yitirmek istemem diyor. bu adam attığı kritik golle ülkesine dünya kupasını kazandırmış bir şahıs. sen ise attığın kritik golle ülkenin sadece avrupa şampiyonasına katılmasını sağlamışsın. kendini tarttığın konu ise adamlık. nasıl saçma bir şey bu. sen yine elinden geleni yap, biz seni hem sever hem de gerekli saygıyı duyarız zaten. yerli topçunun genel yapısı, belirli bir yaşa geldiğinde hatta bazıları o yaşa gelmeden kendini tembelliğe adayıp oturduğu yerden yüksek sözleşmeyi kapıp insanlardan ben şöyle adamım böyle adamım diye saygı beklemek olmuş durumda.
sen galatasaray'ı seviyorsan çalışacaksın, rekabete gireceksin takım arkadaşlarınla. elinden geleni yaptıktan sonra yine iyi bir seviyeyi bulamadıysan maçlarda hak ettiğin kadar süre alırsın ve o süre içinde de maksimumunu verirsin takıma. oynadığın maçlardaki performansın ortada, mücadele sıfır. en basit maçlarda bile takıma zarar vermeyi başarıp 1 tane olumlu hareket yapamadan maçı tamamlar oldun. bir aynaya bakıp bu insanlar neden bana bu kadar tepki gösteriyor diye düşünmelisin. ne olursa olsun galatasaray'a faydalı olmak istiyorsan bunu dile getirip belki yeşil sahada süre almadan başka bir iş pozisyonunda bunu gerçekleştirebilirsin.
bundan sonrası için de garip garip açıklamalarda bulunup kalan sevgi ve saygıyı da yok etme. göz önünde olan sizsiniz ya hep siz üzülüp perişan oluyorsunuz. ulan azcık şu taraftarın penceresinden bakın konulara.
eğer olur da buraları okumak için giriyorsa veya birileri kendisine iletiyorsa benim ve bir kesim taraftarın kendisine duyduğu sevgiyi neden kaybettiğini açıklayayım.
çalışmıyorsun güzel kardeşim. eski halini biliyoruz, idmanlardan sonra ne kadar top varsa sıraya dizip duran top çalışırdın. oyun görüşünü geliştirmek için çeşitli antrenmanlar yapardın. bu hususta yaş kesinlikle bir bahane değil. başakşehirli emre ile aranda 5 yaş fark var.
iniesta bile barcelona'da sözleşmesinin son senesine geldi, yeni sözleşmeye kulübü yanaşırken adam bir adım geri duruyor. kendimi tartmam lazım, eğer yeterli performansı gösteremezsem insanların bana olan saygısını yitirmek istemem diyor. bu adam attığı kritik golle ülkesine dünya kupasını kazandırmış bir şahıs. sen ise attığın kritik golle ülkenin sadece avrupa şampiyonasına katılmasını sağlamışsın. kendini tarttığın konu ise adamlık. nasıl saçma bir şey bu. sen yine elinden geleni yap, biz seni hem sever hem de gerekli saygıyı duyarız zaten. yerli topçunun genel yapısı, belirli bir yaşa geldiğinde hatta bazıları o yaşa gelmeden kendini tembelliğe adayıp oturduğu yerden yüksek sözleşmeyi kapıp insanlardan ben şöyle adamım böyle adamım diye saygı beklemek olmuş durumda.
sen galatasaray'ı seviyorsan çalışacaksın, rekabete gireceksin takım arkadaşlarınla. elinden geleni yaptıktan sonra yine iyi bir seviyeyi bulamadıysan maçlarda hak ettiğin kadar süre alırsın ve o süre içinde de maksimumunu verirsin takıma. oynadığın maçlardaki performansın ortada, mücadele sıfır. en basit maçlarda bile takıma zarar vermeyi başarıp 1 tane olumlu hareket yapamadan maçı tamamlar oldun. bir aynaya bakıp bu insanlar neden bana bu kadar tepki gösteriyor diye düşünmelisin. ne olursa olsun galatasaray'a faydalı olmak istiyorsan bunu dile getirip belki yeşil sahada süre almadan başka bir iş pozisyonunda bunu gerçekleştirebilirsin.
bundan sonrası için de garip garip açıklamalarda bulunup kalan sevgi ve saygıyı da yok etme. göz önünde olan sizsiniz ya hep siz üzülüp perişan oluyorsunuz. ulan azcık şu taraftarın penceresinden bakın konulara.