1211
--- alıntı ---
1988 yılında tanju çolak, metin oktay' ın 25 yıldır kırılamayan gol rekorunu kırmıştır. ali kırca tanju' yu canlı yayına çıkarmak ister ve aklına metin oktay' ın bir fotoğrafı gelir o an. metin' e altın kaplama bir tac hediye edilmiştir. ali kırca da canlı yayında o tacın metin tarafından tanju' ya verilmesinin çok hoş bir olay olacağını düşünerek metin' i arar ve ricasını(isteğini) iletir. metin her zamanki beyefendiliği ile cevap verir: ''peki siz nasıl uygun görürseniz.'' ama sesinden kırıldığı anlaşılmaktadır. ali kırca da anlamıştır nasıl bir hata yaptığını ama geri dönememiştir hatasından. canlı yayında 'taçsız kral' tacını tanju' ya verir ve beklentinin aksini öğüt verme sınırlarını bile aşan sert bir konuşma yapar. o dönem ne mercedes olayı vardır gündem de ne de hülya avşar ama kral sanki bunları hissetmişçesine konuşur o gece sonra tacı verir ve gider kral. 3 yıl sonra da tekrar gider dönmemecesine.
ali kırca - futbol hayattır
***
hapise girmişliği vardır.
ama öyle kaçak mercedes' ten ya da bir dincinin peşine takıldığından değil, hakkıyla yaptığı askerliğe rağmen maç günlerine izin yazmayı unutanlar yüzünden hak etmediği halde hapise girmiştir ve 45 gün hapiste kalmıştır. şöyle anlatır;
“beyti'deki akşam yemeğinde baba gündüz benim için sofrayı donattırdı. futbolcu arkadaşlarım yemeği bitirince döndüler. biz restorantta kaldık. soframız çilingir sofrası. rakı içiyoruz. 45 günlük sinirlerimiz yatışsın diye. gece saat 03:00'e kadar içtik. oteldeki odamıza çekilirken baba gündüz resepsiyondaki memuru sıkı sıkı tembihlemiş ‘metin sabah kahvaltısı için kesinlikle uyandırılmayacak. yorgunluğunu atıncaya kadar uyuyacak’ diye. saat 11'de kendi gelip uyandırdı beni. 3 saat sonra galatasaray sahaya çıkacak ve karagümrük'le oynayacak. baba, yatağımın ucunda oturdu ve şöyle dedi: ‘biliyorum, oynayacak durumda değilsin ama seyirci seni görmek istiyor metin. karagümrük'e karşı seni oynatmak istiyorum. üzülme, verebileceğini ver. sen bize çok maç kazandırdın. varsın, bugün de senin yüzünden kaybedelim. seni hasretle bekleyen seyircine ne olur bu saygıyı gösterelim.’ baba'ya hayır diyebilmem mümkün mü? sahaya çıktım ve ben 2 gol atarken galatasaray da karagümrük'ü 3-0 yendi. beni seven tribünlerime kavuşmuştum. kusa kusa sahadan çıkarken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum...”
ahmet çakır - taçlı kral: metin oktay
***
boşanma kararını arkadaşı cengiz kuban' a şöyle söylüyor kral; ''ben karım oya' yı çok severim ama en az onun kadar galatasaray' ı severim''
--- alıntı ---
1988 yılında tanju çolak, metin oktay' ın 25 yıldır kırılamayan gol rekorunu kırmıştır. ali kırca tanju' yu canlı yayına çıkarmak ister ve aklına metin oktay' ın bir fotoğrafı gelir o an. metin' e altın kaplama bir tac hediye edilmiştir. ali kırca da canlı yayında o tacın metin tarafından tanju' ya verilmesinin çok hoş bir olay olacağını düşünerek metin' i arar ve ricasını(isteğini) iletir. metin her zamanki beyefendiliği ile cevap verir: ''peki siz nasıl uygun görürseniz.'' ama sesinden kırıldığı anlaşılmaktadır. ali kırca da anlamıştır nasıl bir hata yaptığını ama geri dönememiştir hatasından. canlı yayında 'taçsız kral' tacını tanju' ya verir ve beklentinin aksini öğüt verme sınırlarını bile aşan sert bir konuşma yapar. o dönem ne mercedes olayı vardır gündem de ne de hülya avşar ama kral sanki bunları hissetmişçesine konuşur o gece sonra tacı verir ve gider kral. 3 yıl sonra da tekrar gider dönmemecesine.
ali kırca - futbol hayattır
***
hapise girmişliği vardır.
ama öyle kaçak mercedes' ten ya da bir dincinin peşine takıldığından değil, hakkıyla yaptığı askerliğe rağmen maç günlerine izin yazmayı unutanlar yüzünden hak etmediği halde hapise girmiştir ve 45 gün hapiste kalmıştır. şöyle anlatır;
“beyti'deki akşam yemeğinde baba gündüz benim için sofrayı donattırdı. futbolcu arkadaşlarım yemeği bitirince döndüler. biz restorantta kaldık. soframız çilingir sofrası. rakı içiyoruz. 45 günlük sinirlerimiz yatışsın diye. gece saat 03:00'e kadar içtik. oteldeki odamıza çekilirken baba gündüz resepsiyondaki memuru sıkı sıkı tembihlemiş ‘metin sabah kahvaltısı için kesinlikle uyandırılmayacak. yorgunluğunu atıncaya kadar uyuyacak’ diye. saat 11'de kendi gelip uyandırdı beni. 3 saat sonra galatasaray sahaya çıkacak ve karagümrük'le oynayacak. baba, yatağımın ucunda oturdu ve şöyle dedi: ‘biliyorum, oynayacak durumda değilsin ama seyirci seni görmek istiyor metin. karagümrük'e karşı seni oynatmak istiyorum. üzülme, verebileceğini ver. sen bize çok maç kazandırdın. varsın, bugün de senin yüzünden kaybedelim. seni hasretle bekleyen seyircine ne olur bu saygıyı gösterelim.’ baba'ya hayır diyebilmem mümkün mü? sahaya çıktım ve ben 2 gol atarken galatasaray da karagümrük'ü 3-0 yendi. beni seven tribünlerime kavuşmuştum. kusa kusa sahadan çıkarken hıçkıra hıçkıra ağlıyordum...”
ahmet çakır - taçlı kral: metin oktay
***
boşanma kararını arkadaşı cengiz kuban' a şöyle söylüyor kral; ''ben karım oya' yı çok severim ama en az onun kadar galatasaray' ı severim''
--- alıntı ---