341
gelecege dair beni en cok endiselendiren sey sabanoglu'nun romantik yazilara geri baslamasi.
http://besedebiyat.blogspot.ca/...run-galatasaray.html
rijkaard doneminden hatirladigim sonrasindaki hayal kirikligiydi. sabanoglu'nun dile hakimiyeti muthis, gerek cumle ve butunuyle metin kurgusu, gerek kelime kullanimi kendisindeki yazarlik yetenegini ortaya koyuyor. bu da onu bir spor yazari olarak cok tehlikeli bir noktaya getiriyor, mustafa sarp'i oyle bir anlatiyor ki sanirsiniz dunyanin en akilli orta sahasi.
yine de bu yazisina buyuk oranda katiliyorum, tabi zamanla o da yaslaniyor, insan yaslandikca romantik tarafi asinir, gercekci tarafi baskin hale gelir. rijkaard'in da ustunden gecmis neredeyse 10 sene, haliyle bugun sabanoglu tahminimce gecmistekinden cok daha gercekcidir.
yalniz yazisinin sonundaki "bu galatasaray’ı tudor yarattı. bu tudor’un galatasaray’ı. ve tam tersi de doğru; bu aynı zamanda galatasaray’ın da tudor’u. ligin ilk maçında kendisini ıslıklayanların tudor’u değil." kismi bende soru isaretleri uyandirdi.
isliklayan kim? belli ki her kimse bu isliklayanlarla galatasaray baska, farkli kisiler, farkli kimlikler. isliklayanlar galatasaray'in disinda. bana oyle geliyor ki sabanoglu'nun galatasaray'ina biz "siradan" taraftarlar dahil degiliz, ki ben orada degildim ama olsam isliklardim, ostersunds rezaleti sonrasi kim olsa isliklardi. bana oyle geliyor ki taraftardan ayri, onun disinda, onun ustunde bir galatasaray tahayyul ediyor sabanoglu. ya da ben tamamen kotu niyetli bicimde algiliyorum, ama nedense sabanoglu'nun niyetinden suphe etmek icin sebepsiz olmadigimi dusunuyorum.
http://besedebiyat.blogspot.ca/...run-galatasaray.html
rijkaard doneminden hatirladigim sonrasindaki hayal kirikligiydi. sabanoglu'nun dile hakimiyeti muthis, gerek cumle ve butunuyle metin kurgusu, gerek kelime kullanimi kendisindeki yazarlik yetenegini ortaya koyuyor. bu da onu bir spor yazari olarak cok tehlikeli bir noktaya getiriyor, mustafa sarp'i oyle bir anlatiyor ki sanirsiniz dunyanin en akilli orta sahasi.
yine de bu yazisina buyuk oranda katiliyorum, tabi zamanla o da yaslaniyor, insan yaslandikca romantik tarafi asinir, gercekci tarafi baskin hale gelir. rijkaard'in da ustunden gecmis neredeyse 10 sene, haliyle bugun sabanoglu tahminimce gecmistekinden cok daha gercekcidir.
yalniz yazisinin sonundaki "bu galatasaray’ı tudor yarattı. bu tudor’un galatasaray’ı. ve tam tersi de doğru; bu aynı zamanda galatasaray’ın da tudor’u. ligin ilk maçında kendisini ıslıklayanların tudor’u değil." kismi bende soru isaretleri uyandirdi.
isliklayan kim? belli ki her kimse bu isliklayanlarla galatasaray baska, farkli kisiler, farkli kimlikler. isliklayanlar galatasaray'in disinda. bana oyle geliyor ki sabanoglu'nun galatasaray'ina biz "siradan" taraftarlar dahil degiliz, ki ben orada degildim ama olsam isliklardim, ostersunds rezaleti sonrasi kim olsa isliklardi. bana oyle geliyor ki taraftardan ayri, onun disinda, onun ustunde bir galatasaray tahayyul ediyor sabanoglu. ya da ben tamamen kotu niyetli bicimde algiliyorum, ama nedense sabanoglu'nun niyetinden suphe etmek icin sebepsiz olmadigimi dusunuyorum.
