43
aziz yıldırımın patronluğunu yaptığı bir şirketten başka bir şey değildir gözümde. bize sabretmek düşer dedik bekledik; ama yapılanlar bir şeyleri dile getirme ihtiyacı uyandırıyor artık.
türkiye futbol federasyonu... isminin içinde türkiye geçmesi, bu federasyonun her şeyi hatasız yapmak zorunda olduğunun bir işaretidir. bu adamların görevi nedir? türkiye'de faaliyet gösteren futbol kulüpleriyle ilgili her şeyi düzene sokmak, mümkün olduğu kadar az hatayla görevlerini sürdürmektir. bugün gelinen noktada, türkiye futbol federasyonu sadece fenerbahçe için en az hatayla çalışıyor. görevlerinde de oldukça başarılılar. sezon başından beri gerek hakem tutumları, gerek fenerbahçeli futbolculara verilen -ya da verilmeyen- cezalar isyan ettiriyor. işin ilginç yanı, bazen fenerbahçe kulübü bile eleştiriyor kendi uşaklarından kurulu bu şirketi.
federasyon başında bulunan mahmut özgener'in gözümde bir değeri yok. oysa önemli kurumları idare etmekle yükümlü insanlara saygı duyarım. bir sorumluluğun altına girebilmek cesaret işidir çünkü. fakat özgener, cesaretten çok korkaklık örneği sergiliyor. bu ülkede işini iyi yapmayan insanlara alıştık; ama bu kadar kötü olanını çok az gördük. mahmut özgener, aziz yıldırım'ın sözünden çıkamayan bir yönetici imajı çiziyor sadece. bir insan kendi gururunu nasıl böylesine ayaklar altına alır, anlamak zor.
mahmut özgener'in yerinde olsam -ki iyi ki değilim- daha fazla itibar kaybetmeden istifa ederim. eminim ki benim gibi düşünen büyük bir kitle var. kendisiyle ilgili iyi konuşan, iyi şeyler düşünen var mı bilmiyorum. yaranmaya çalıştığı fenerbahçe bile zaman zaman eleştiriyor kendisini. ne diyelim, sağlam bünye varmış özgener'de. iyi kaldırıyor bu kadar lafı.
türkiye futbol federasyonu, en kısa süre içinde yeni bir yapılanmaya girmeli. isminde türkiye'yi taşıyan bir kurum, bu kadar aciz olamaz, olmamalı.
türkiye futbol federasyonu... isminin içinde türkiye geçmesi, bu federasyonun her şeyi hatasız yapmak zorunda olduğunun bir işaretidir. bu adamların görevi nedir? türkiye'de faaliyet gösteren futbol kulüpleriyle ilgili her şeyi düzene sokmak, mümkün olduğu kadar az hatayla görevlerini sürdürmektir. bugün gelinen noktada, türkiye futbol federasyonu sadece fenerbahçe için en az hatayla çalışıyor. görevlerinde de oldukça başarılılar. sezon başından beri gerek hakem tutumları, gerek fenerbahçeli futbolculara verilen -ya da verilmeyen- cezalar isyan ettiriyor. işin ilginç yanı, bazen fenerbahçe kulübü bile eleştiriyor kendi uşaklarından kurulu bu şirketi.
federasyon başında bulunan mahmut özgener'in gözümde bir değeri yok. oysa önemli kurumları idare etmekle yükümlü insanlara saygı duyarım. bir sorumluluğun altına girebilmek cesaret işidir çünkü. fakat özgener, cesaretten çok korkaklık örneği sergiliyor. bu ülkede işini iyi yapmayan insanlara alıştık; ama bu kadar kötü olanını çok az gördük. mahmut özgener, aziz yıldırım'ın sözünden çıkamayan bir yönetici imajı çiziyor sadece. bir insan kendi gururunu nasıl böylesine ayaklar altına alır, anlamak zor.
mahmut özgener'in yerinde olsam -ki iyi ki değilim- daha fazla itibar kaybetmeden istifa ederim. eminim ki benim gibi düşünen büyük bir kitle var. kendisiyle ilgili iyi konuşan, iyi şeyler düşünen var mı bilmiyorum. yaranmaya çalıştığı fenerbahçe bile zaman zaman eleştiriyor kendisini. ne diyelim, sağlam bünye varmış özgener'de. iyi kaldırıyor bu kadar lafı.
türkiye futbol federasyonu, en kısa süre içinde yeni bir yapılanmaya girmeli. isminde türkiye'yi taşıyan bir kurum, bu kadar aciz olamaz, olmamalı.