761
kendinize bir lider, taşıyıcı aramaktan vazgeçin. efsane arayışında olmayın. lider ve taşıyıcı olan kulüptür, kulüp olmalıdır. özellikle avrupa basketbolunda pek bonservis muhabbeti de olmadığından oyuncular seferi gibi kısa süreli kontratlar yaparlar ve oradan oraya gezerler. bahsettiğiniz derece hem iyi hem bize bağlı adamlar 10-20 yılda bir belki çıkarlar. bu mantıkla istikrarlı başarı göremeyiz. anca 10-20 senede bir şeyler yaparız. herifin birine abi bizi taşı abi hiç gitme bizden diye arayışta olacağımıza iyi bir sistem ve mantalite peşinde olmalıyız. sinan'ları değil planları konuşmalıyız. nasıl bir oyun anlayışımız olmalı? hedeflere ulaşmak için ayırmamız gereken bütçe ne kadar? altyapıda oyuncular hangi oyun tarzlarına yöneltilmeli? illa bir kişiye bağlı olacaksak bu bir oyuncu değil koç veya transfer/planlama sorumlusu olmalı. ha olayların kökünü halledersek sonra oyuncu özelinde de kafa patlatırız. hadi doğru ve kalıcı bir sistem kuramadın, en azından transferleri doğru yapacak kişileri bul.
sinan kalsa nolur gitse nolur? zaten sinan hiçbir zaman beni öldürseler gitmem tarzı bir ruh halinde olmadı. her daim profesyonellikten bahsetti. her daim oynadığı takım için elinden geleni yapmaktan bahsetti. bu adam efes'teyken de kendini yırtıyordu, beşiktaş'ta da kendini yırtıyordu, yarın lise turnuvasına çağırsan yine kendini yırtar. oyuncular genel olarak kullanıp attığın kişilerdir. ya onlar kulübü kullanır atar ya da kulüp onları kullanıp atar. arada istisnalar çıkar ama istisnalara bel bağlayamazsın.
bizde oynadığı süre boyunca gayet iyi oynadı, gayet karakterli davrandı. sözleşme süresince çok iyi katkı verdi. emekleri için teşekkürler. hem zeki hem ahlaklı hem de çevikti. kendi adıma teşekkür ederim. hangi takıma gittiği de umrumda değil, hiçbir zaman da kendisine bel bağlamadım. en çok önem verdiğim şey bizde kaldığı sürece yaptıklarının niceliği ve niteliğiydi.
insanların çoğunun iyi olmadığının farkına varmalısınız. gerek karakter gereği, gerek yapı gereği, gerek mevcut genel anlayış gereği, gerekse survival instict denilen hayatta kalma içgüdüsü sebebiyle insan karakteri iyi olmaya meyilli değildir. insanlara bağımlı oldukça, insanlıktan medet umdukça hayal kırıklığına uğramaya mahkumsunuz. örneğin hatırlayabildiğiniz ilk andan itibaren tek tek futbolcuları düşünün hemen hepsinin eninde sonunda sizi sonunda hayal kırıklığına uğrattığını fark edersiniz...
sinan kalsa nolur gitse nolur? zaten sinan hiçbir zaman beni öldürseler gitmem tarzı bir ruh halinde olmadı. her daim profesyonellikten bahsetti. her daim oynadığı takım için elinden geleni yapmaktan bahsetti. bu adam efes'teyken de kendini yırtıyordu, beşiktaş'ta da kendini yırtıyordu, yarın lise turnuvasına çağırsan yine kendini yırtar. oyuncular genel olarak kullanıp attığın kişilerdir. ya onlar kulübü kullanır atar ya da kulüp onları kullanıp atar. arada istisnalar çıkar ama istisnalara bel bağlayamazsın.
bizde oynadığı süre boyunca gayet iyi oynadı, gayet karakterli davrandı. sözleşme süresince çok iyi katkı verdi. emekleri için teşekkürler. hem zeki hem ahlaklı hem de çevikti. kendi adıma teşekkür ederim. hangi takıma gittiği de umrumda değil, hiçbir zaman da kendisine bel bağlamadım. en çok önem verdiğim şey bizde kaldığı sürece yaptıklarının niceliği ve niteliğiydi.
insanların çoğunun iyi olmadığının farkına varmalısınız. gerek karakter gereği, gerek yapı gereği, gerek mevcut genel anlayış gereği, gerekse survival instict denilen hayatta kalma içgüdüsü sebebiyle insan karakteri iyi olmaya meyilli değildir. insanlara bağımlı oldukça, insanlıktan medet umdukça hayal kırıklığına uğramaya mahkumsunuz. örneğin hatırlayabildiğiniz ilk andan itibaren tek tek futbolcuları düşünün hemen hepsinin eninde sonunda sizi sonunda hayal kırıklığına uğrattığını fark edersiniz...
