117
öncelikle şunu belirtmek isterim ki, ilk maçın skoru ve skorundan ziyade böyle bir rakibe karşı berbat oyun sonrası turu geçebilme ihtimalleri üzerine kafa yormaktan utanç duyuyorum. olası kötü bi neticede daha ilk turdan avrupa'ya veda etme düşüncesi ve zaten mevcut kaos ortamının katlanarak büyümesi açıkcası korkutuyor. elbetteki ikinci maçta rakibi 4-5 golle uğurlamak ve iş kazası deyip yola devam etmek bu turun en doğru ihtimali ama ben de dahil birçok taraftarımızda bu düşünceden çok diğer ihtimali düşündüren, takımın mevcut durumu.
ilk maç üzerinden konuşursak dizilişlere çok takılmam ama 4-2-3-1 minvalinde bir dizilişimiz vardı ve 90 dakika boyunca tudor bu dizilişi hiç değiştirmedi. belhanda'nın sakatlığı sneijder'in tudor'un aklında hiç olmaması sonrası gomis'in arkasına sinan'ı koymak ve arkasında selçuk-tolga ikilisi ki hiç üretmeyen hiç zorlamayan ikili, hücum anlamında hiç bir şey üretemememizin en büyük etkeniydi. belli ki hiç rakip analiz edilmemiş ki tudor diyebilir analiz etmek istemedim her kadrom ve bu turda çıkaracağım her takım bu turu geçecektir diye ama işte öyle olmuyo malesef. boş alan bulduğunda hızıyla fark yaratan sinan'ı pozisyon yaratıcı rolüyle oraya koyarsan, arkadan hiç destek gelmezse ki selçuk-tolga hep söylüyoruz bu takımın orta sahası değildir, kanatların hiç üretmeyip, beklerin de maç boyunca atağa katılıp doğru düzgün ceza sahasına orta yapamazsa ve üstüne üstlük çok fazla pas hatası ile oynarsa 25 gol atar diye aldığın gomis'i ilk resmi maçında net pozisyona dahi sokamadan ve 2-0 gibi bir skorla ezilip bizleri de böyle düşüncelere sürüklersin.
aslında bu maçta bizi en çok düşündüren şey ise tudor'un maça etkisizliği ve sadece seyretmesi dışında maç sonu yaptığı açıklamalar. diyor ki;
-yaratıcı bir oyuncum yoktu pozisyon üretemedik, e o zaman keşke egona yenilmeyip göndermek yerine elindeki türkiye liginin en yaratıcı oyuncusu olan sneijder'i kullanabilseydin. hayır bi karar aldın eyvallah da ilk resmi maçta bu açıklamayı yaparsan bizim takım kime emanetmiş deriz.
-çok fazla hazırlanma şansı bulamadık hazır değiliz, yahu kusura bakma da ilk resmi maçta ve sezonu bu kadar erken açtığımız bu zaman zarfında kondisyonu ve takım oyununu sorgulamıyoruz eyvallah, sen 1 ay topa dokunmayan bir galatasaray on birini çıkar en azından kaleye 5 tane şut çeker. bu kadar plansız bu kadar çaresiz bu kadar hiç birşey yapmayan galatasaray'ın bahanesi daha hazır değiliz olamaz.
yine aslan payını yönetime vereyim de tam olsun. taraftarı stada çekmen gerekirken, baskı ile rakibi boğup ilk yarıda işi çözmen gerekirken yenildiğin maçtan sonra taraftarın çok sevdiği bir ismi zorla türlü uğraşlar ve operasyonla gönderdiğini açıklıyosun. bir klüp daha ne kadar kötü yönetilebilirki, pes...
velhasıl yine kaos ortamında çok önemli bir maça çıkacağız.
umarım mutlak surette goller bulmamız gereken maçta daha fazla hücum yapabileceğimiz en doğru kadro ile çıkarız, mesela 4-4-2 gibi, ileride eren-gomis kanatlar sinan-garry, göbek mecburen selçuk-belhanda gibi ve turu geçecek skoru alırız.
ilk maç üzerinden konuşursak dizilişlere çok takılmam ama 4-2-3-1 minvalinde bir dizilişimiz vardı ve 90 dakika boyunca tudor bu dizilişi hiç değiştirmedi. belhanda'nın sakatlığı sneijder'in tudor'un aklında hiç olmaması sonrası gomis'in arkasına sinan'ı koymak ve arkasında selçuk-tolga ikilisi ki hiç üretmeyen hiç zorlamayan ikili, hücum anlamında hiç bir şey üretemememizin en büyük etkeniydi. belli ki hiç rakip analiz edilmemiş ki tudor diyebilir analiz etmek istemedim her kadrom ve bu turda çıkaracağım her takım bu turu geçecektir diye ama işte öyle olmuyo malesef. boş alan bulduğunda hızıyla fark yaratan sinan'ı pozisyon yaratıcı rolüyle oraya koyarsan, arkadan hiç destek gelmezse ki selçuk-tolga hep söylüyoruz bu takımın orta sahası değildir, kanatların hiç üretmeyip, beklerin de maç boyunca atağa katılıp doğru düzgün ceza sahasına orta yapamazsa ve üstüne üstlük çok fazla pas hatası ile oynarsa 25 gol atar diye aldığın gomis'i ilk resmi maçında net pozisyona dahi sokamadan ve 2-0 gibi bir skorla ezilip bizleri de böyle düşüncelere sürüklersin.
aslında bu maçta bizi en çok düşündüren şey ise tudor'un maça etkisizliği ve sadece seyretmesi dışında maç sonu yaptığı açıklamalar. diyor ki;
-yaratıcı bir oyuncum yoktu pozisyon üretemedik, e o zaman keşke egona yenilmeyip göndermek yerine elindeki türkiye liginin en yaratıcı oyuncusu olan sneijder'i kullanabilseydin. hayır bi karar aldın eyvallah da ilk resmi maçta bu açıklamayı yaparsan bizim takım kime emanetmiş deriz.
-çok fazla hazırlanma şansı bulamadık hazır değiliz, yahu kusura bakma da ilk resmi maçta ve sezonu bu kadar erken açtığımız bu zaman zarfında kondisyonu ve takım oyununu sorgulamıyoruz eyvallah, sen 1 ay topa dokunmayan bir galatasaray on birini çıkar en azından kaleye 5 tane şut çeker. bu kadar plansız bu kadar çaresiz bu kadar hiç birşey yapmayan galatasaray'ın bahanesi daha hazır değiliz olamaz.
yine aslan payını yönetime vereyim de tam olsun. taraftarı stada çekmen gerekirken, baskı ile rakibi boğup ilk yarıda işi çözmen gerekirken yenildiğin maçtan sonra taraftarın çok sevdiği bir ismi zorla türlü uğraşlar ve operasyonla gönderdiğini açıklıyosun. bir klüp daha ne kadar kötü yönetilebilirki, pes...
velhasıl yine kaos ortamında çok önemli bir maça çıkacağız.
umarım mutlak surette goller bulmamız gereken maçta daha fazla hücum yapabileceğimiz en doğru kadro ile çıkarız, mesela 4-4-2 gibi, ileride eren-gomis kanatlar sinan-garry, göbek mecburen selçuk-belhanda gibi ve turu geçecek skoru alırız.
