2420
bu kadar yogun elestirilmesinin altindaki temel neden bence kotu bir yonetimle calisiyor olmasi. sneijder ve bruma uzerinden cok yipratildi. hatta sadece tudor da degil, tum camia bu konular ozelinde basin tarafindan -biraz da gudumlu olduguna inandigim bir sekilde- irili ufakli turlu habere malzeme edildi.
bruma'nin sozlesmesinin bitisine 1 yil kalmisti; anladigim kadariyla yeni sozlesmeye de cok sicak bakmiyordu. bu parametreler bir araya geldiginde leipzig'e satilmasi futbol anlaminda olmasa dahi ekonomik anlamda cok da kotu bir hamle degildi. ha evet akli basinda bir yonetimden beklenen elbette is bu noktalara gelmeden potansiyelli genc oyuncularin sozlesmesini uzatmaktir ancak herkesin malumu oldugu uzere galatasaray tarihinin belki de en basiretsiz yonetiminden bahsediyoruz, dolayisiyla oyuncunun bedelsiz ayrilmadigina dahi sukretmemiz gerekiyor bu kosullar isiginda.
sneijder meselesi ise tam bir pr faciasi. bir teknik direktorun, "ben bu oyuncuyla calismak istemiyorum" deme hakki vardir ancak ismi tum dunyada bilinen, kariyer bakimindan a+ segmentinde yer alan bir futbolcunun bir takim ic hesaplara bu sekilde, alenen alet edilmesi kabul edilebilir bir durum degildir. tudor bence burada yeterince dirayetli davranmadi.
olumlu yonlerine de bakmamiz gerekiyor elbette. oncelikle ismi gecen oyuncularin neredeyse tamami potansiyelli futbolcular. dolayisiyla basarili olsa da olmasa da geride enkazdan hallice bir oyuncu toplulugu birakmayacak.
takimi iyi calistirdigi da gozukuyor. 4. yildizi taktigimiz sezonda hamza hamzaoglu'nun ucte uc yapmasinin temel nedenlerinden birinin prandelli'nin sezon oncesi yuklemeleri oldugu gerceginden yola cikarsak yine sonuclardan bagimsiz olarak enkaz devretmeyecegini dusunuyorum.
karabuk'teki futbol anlayisini seviyordum, b sinifi futbolcularla dinamik ve isiran bir takim yaratmisti. ayni savasma azmi galatasaray gibi ust duzey oyunculardan (transferler tamamlanmis haliyle elbette; yoksa tarik atletizm takiminda bile yer bulamaz) kurulu bir takima yansirsa ben keyif alacagimiz bir oyun izleyecegimizi dusunuyorum. nihayetinde bu takimin efsane kadrolarinin ortak ozelligi hep sahada kaninin son damlasina kadar savasmak/mucadele etmek olmustur.
bence bir sansi hakediyor...
edit: bu youmu ismini hala dogru durust telaffuz edemedigim isvec takimindan 2 tane yedigimiz mac oncesinde yapmistim. kendi takimiyla bana gore hala bir kac mac kredisi var ama hepsi bu kadar... bu kadar silik kalan bir galatasaray izlemis olmayi kabullenemiyorum....
bruma'nin sozlesmesinin bitisine 1 yil kalmisti; anladigim kadariyla yeni sozlesmeye de cok sicak bakmiyordu. bu parametreler bir araya geldiginde leipzig'e satilmasi futbol anlaminda olmasa dahi ekonomik anlamda cok da kotu bir hamle degildi. ha evet akli basinda bir yonetimden beklenen elbette is bu noktalara gelmeden potansiyelli genc oyuncularin sozlesmesini uzatmaktir ancak herkesin malumu oldugu uzere galatasaray tarihinin belki de en basiretsiz yonetiminden bahsediyoruz, dolayisiyla oyuncunun bedelsiz ayrilmadigina dahi sukretmemiz gerekiyor bu kosullar isiginda.
sneijder meselesi ise tam bir pr faciasi. bir teknik direktorun, "ben bu oyuncuyla calismak istemiyorum" deme hakki vardir ancak ismi tum dunyada bilinen, kariyer bakimindan a+ segmentinde yer alan bir futbolcunun bir takim ic hesaplara bu sekilde, alenen alet edilmesi kabul edilebilir bir durum degildir. tudor bence burada yeterince dirayetli davranmadi.
olumlu yonlerine de bakmamiz gerekiyor elbette. oncelikle ismi gecen oyuncularin neredeyse tamami potansiyelli futbolcular. dolayisiyla basarili olsa da olmasa da geride enkazdan hallice bir oyuncu toplulugu birakmayacak.
takimi iyi calistirdigi da gozukuyor. 4. yildizi taktigimiz sezonda hamza hamzaoglu'nun ucte uc yapmasinin temel nedenlerinden birinin prandelli'nin sezon oncesi yuklemeleri oldugu gerceginden yola cikarsak yine sonuclardan bagimsiz olarak enkaz devretmeyecegini dusunuyorum.
karabuk'teki futbol anlayisini seviyordum, b sinifi futbolcularla dinamik ve isiran bir takim yaratmisti. ayni savasma azmi galatasaray gibi ust duzey oyunculardan (transferler tamamlanmis haliyle elbette; yoksa tarik atletizm takiminda bile yer bulamaz) kurulu bir takima yansirsa ben keyif alacagimiz bir oyun izleyecegimizi dusunuyorum. nihayetinde bu takimin efsane kadrolarinin ortak ozelligi hep sahada kaninin son damlasina kadar savasmak/mucadele etmek olmustur.
bence bir sansi hakediyor...
edit: bu youmu ismini hala dogru durust telaffuz edemedigim isvec takimindan 2 tane yedigimiz mac oncesinde yapmistim. kendi takimiyla bana gore hala bir kac mac kredisi var ama hepsi bu kadar... bu kadar silik kalan bir galatasaray izlemis olmayi kabullenemiyorum....