13786
maalesef ki bu transfer sezonunda taraftar sneijder konusunda ikiye ayrılmış durumda. gitmesini isteyenlerin savundukları argümanlar üzerinden birkaç kelam etmek gerekirse;
1-sneijder'in aldığı ücret çok fazla argümanı.
tolga ciğerci'nin yıllık 2 milyon euro garanti maaş aldığı bir düzende bu argüman açıkcası pek savunulabilir değil. şampiyonlar ligi apoleti olan, uefa tarafından 2009-2010'da en iyi orta saha oyuncusu seçilen, ülke milli takımının formasını en çok giyen bir dünya markasını yıllık 2 milyon euro'ya (hele ki türkiye liginde) oynatabileceğini düşünmek çok gerçekçi gelmiyor. sneijder size maç aldırır, tur getirir, forma sattırır, kombine sattırır, taraftar çeker vs.
2-geçen sene ilk 6 sıradaki takımlara karşı ne yaptı ki argümanı.
özellikle bu konu çok dillendirildi, böylesi kötü bir sezonda asist kralı oldu istatiğine cevaben kimlere karşı bu istatistiği yaptı diye çıkışanlar için şunu diyebilirim; geçen sene takım olarak ilk altıdaki takımlara ne yaptık ki sneijder'den mucize bekliyoruz, ilk altıyla olan maçları kazansak zaten şampiyonluğun en büyük adayı bizdik. keza ilk altı kriterse mesela vodafone arena'da 90 dk sahadaydı ve performansı gayet de iyiydi, son dk josue'ye al da at diye verdiği pas gol olsa 3 puan cepteydi. ya da içerdeki fenerbahçe maçında garry'e verdiği gollük pas gol olsaydı, içerdeki beşiktaş maçında hani şu yasine verdiği pasla hakemin önce penaltı çalıp sonra aut gösterdiği pozisyon. bu örnekleri vermemin sebebi; geçen seneyi konuşursak sneijder'den ziyade kadro mühendisliği hatalıydı ve kurulan kadro yetersizdi, ama bunu görmezden gelerek sadece sneijder'i eleştirmek pek adil gelmiyo. sneijder gibi bir dünya yıldızın varsa çevresindeki oyuncu grubunu da ona göre kurman gerekiyor.
3-sneijder bazı kişileri örgütlüyo, hocayı gönderecek, otorite sarsıyor argümanı.
oynadığı bunca sezon sneijder'in ne oyundan çıkarken el kol yaptığını gördük (yasin ve sinan gibi), ne formayı çıkartıp, yardımcı hocaya küfrettiğini gördük (selçuk gibi), ne kasten kırmızı kart görüp takımını yalnız bıraktığını gördük (yasin, chedjou gibi) ne taraftarı hor gördüğünü ne de saygısız bir davranışını gördük. eğer ki gerçekten böyle birşey varsa da bu tüm disiplinsizler için geçerlidir selçuğu,yasin'i, sinan'ı konuşmayıp sneijder üzerinden otorite vurgusu yapmak yine çok adaletli değil.
takımın eksik bölgelerine doğru transferleri yaparak koşan, baskı yapan ve sert bir takım oluşturduğunuzda o takımın beyni sneijder olmalı iken gitti mi kaldı mı kalmalı mı konusunu tartışıyoruz. 1 sene daha sözleşmesi olan uefa kupasında yer alacağımız bir sezonda üstelik sezon sonu dünya kupasının olacağını düşünürsek, göndermek yerine max verim alabilmenin hesabı yapılmalıdır. tabi bunları yazarken olayın aslını ve perde arkasını bilemiyoruz, operasyon mu yapılıyor, kendisi mi gitmek istiyor yoksa tamamen danışıklı suni bir gündem yaratılarak zaman mı kazanılmak isteniyo bilemiyoruz. sen maaşı pahalı maaş ücretlerini aşağıya çekmek istiyorum deyip yerine düşündüğün adama 8milyon euro bonservis ve 3.5milyon euro garanti ücretten bahsediliyo, bu parayı veriyorsan kusura bakma taraftarı salak yerine koyuyorsun demektir.
1-sneijder'in aldığı ücret çok fazla argümanı.
tolga ciğerci'nin yıllık 2 milyon euro garanti maaş aldığı bir düzende bu argüman açıkcası pek savunulabilir değil. şampiyonlar ligi apoleti olan, uefa tarafından 2009-2010'da en iyi orta saha oyuncusu seçilen, ülke milli takımının formasını en çok giyen bir dünya markasını yıllık 2 milyon euro'ya (hele ki türkiye liginde) oynatabileceğini düşünmek çok gerçekçi gelmiyor. sneijder size maç aldırır, tur getirir, forma sattırır, kombine sattırır, taraftar çeker vs.
2-geçen sene ilk 6 sıradaki takımlara karşı ne yaptı ki argümanı.
özellikle bu konu çok dillendirildi, böylesi kötü bir sezonda asist kralı oldu istatiğine cevaben kimlere karşı bu istatistiği yaptı diye çıkışanlar için şunu diyebilirim; geçen sene takım olarak ilk altıdaki takımlara ne yaptık ki sneijder'den mucize bekliyoruz, ilk altıyla olan maçları kazansak zaten şampiyonluğun en büyük adayı bizdik. keza ilk altı kriterse mesela vodafone arena'da 90 dk sahadaydı ve performansı gayet de iyiydi, son dk josue'ye al da at diye verdiği pas gol olsa 3 puan cepteydi. ya da içerdeki fenerbahçe maçında garry'e verdiği gollük pas gol olsaydı, içerdeki beşiktaş maçında hani şu yasine verdiği pasla hakemin önce penaltı çalıp sonra aut gösterdiği pozisyon. bu örnekleri vermemin sebebi; geçen seneyi konuşursak sneijder'den ziyade kadro mühendisliği hatalıydı ve kurulan kadro yetersizdi, ama bunu görmezden gelerek sadece sneijder'i eleştirmek pek adil gelmiyo. sneijder gibi bir dünya yıldızın varsa çevresindeki oyuncu grubunu da ona göre kurman gerekiyor.
3-sneijder bazı kişileri örgütlüyo, hocayı gönderecek, otorite sarsıyor argümanı.
oynadığı bunca sezon sneijder'in ne oyundan çıkarken el kol yaptığını gördük (yasin ve sinan gibi), ne formayı çıkartıp, yardımcı hocaya küfrettiğini gördük (selçuk gibi), ne kasten kırmızı kart görüp takımını yalnız bıraktığını gördük (yasin, chedjou gibi) ne taraftarı hor gördüğünü ne de saygısız bir davranışını gördük. eğer ki gerçekten böyle birşey varsa da bu tüm disiplinsizler için geçerlidir selçuğu,yasin'i, sinan'ı konuşmayıp sneijder üzerinden otorite vurgusu yapmak yine çok adaletli değil.
takımın eksik bölgelerine doğru transferleri yaparak koşan, baskı yapan ve sert bir takım oluşturduğunuzda o takımın beyni sneijder olmalı iken gitti mi kaldı mı kalmalı mı konusunu tartışıyoruz. 1 sene daha sözleşmesi olan uefa kupasında yer alacağımız bir sezonda üstelik sezon sonu dünya kupasının olacağını düşünürsek, göndermek yerine max verim alabilmenin hesabı yapılmalıdır. tabi bunları yazarken olayın aslını ve perde arkasını bilemiyoruz, operasyon mu yapılıyor, kendisi mi gitmek istiyor yoksa tamamen danışıklı suni bir gündem yaratılarak zaman mı kazanılmak isteniyo bilemiyoruz. sen maaşı pahalı maaş ücretlerini aşağıya çekmek istiyorum deyip yerine düşündüğün adama 8milyon euro bonservis ve 3.5milyon euro garanti ücretten bahsediliyo, bu parayı veriyorsan kusura bakma taraftarı salak yerine koyuyorsun demektir.
