3122
türkiye'de yükseğindekilere yetişme gayesi yerine onları kendi seviyene çekme başlı başına bir kültür olduğundan asla ama asla gereken dersleri çıkartamayacağız.
fenerbahçe iyi veya kötü bir yapılanma ile ve istikrar ile erkek basketbolda zirveye çıktı.
bunu yaparken arkalarına ülker gibi yıllık 15 milyon dolarlık bir sponsor aldılar.
zor olmamalı ülkenin büyük şirketlerine galatasaray ismini pazarlamak. ha diyorsanız ki onlar bizim ayağımıza gelsin, evet daha çok bekleriz.
eğer refahın hat safhada olduğu bir ülkede değiseniz veya takımınızın ismi global bir isim değilse sponsorlar senin ayağına gelmez. durduk yere hiç gelmez. senin,
kendi markanı pazarlayabilmenle sponsor bulabilirsin.
dursun özbek galatasaray markasını bırakın pazarlayabilmeyi, var olan değerinin de alaşağı ediyor. çok yazık. acı gerçek, kulübün değeri bir sene daha yüksek ivmeyle azalacak. o noktadan sonra da nasıl toparlarız bir fikrim yok. başımızda iyi demiyorum standart bir yönetim olsa basketbolda çok rahat kafa takımlardan biri oluşturulabilir. basketbolda en büyük bütçeler bile 25 milyon dolar. yani futboldaki 2 oyuncu transferinin maliyeti gibi. mesela donk bizden 1,5 milyon avro alıyor. bonservisine de 2,5 vermiştik. bizden toplam 4,5 alacağını varsaysak bize total maliyeti 7 milyon avro. yani 9 milyon dolar civarı. siz düşünün sadece bir tane çöpü almayıp aynı yatırımı basketbol takımına yapsak şu an devlerle güreşiyor olurduk.
en başta yapılması gerekenler:
1) donanımlı bir scouting ekibi kurulmalı.
2) erkek ve bayan basketbol takımlarının başına yabancı bir direktör getirilmeli. ama işinin ehli olmalı, ucuz etin yahnisi değil.
3) nasıl bir gelecek istediğimizi planlamamız gerekli. genç yatırımlarla uzun sürede gelecek bir proje mi hedefleniyor, bir leipzig projesi benzeri mi hedefleniyor yoksa nokta transferlerle başarı odaklı nötr bir ekonomik politika mı izlenecek? bunların basketbolun içinden gelmiş ve galatasaray'ı canı gönülden seven insanlarca, yabancı uzmanlarca belirlenmesi lazım.
4) tüm bunlar hayata geçirilebilirse emekleme döneminin ergin ataman- oktay mahmuti ikilisinden biriyle, sonraki sıçrayış evresinin daha yüksek seviyelerin adamlarıyla, obra gibi, geçirilmesi taraftarıyım.
gerçekten zor işler değil. sadece bizim futbol odaklı yönetimlerimiz futbola harcayacakları vakti diğer şubelere ayırsa gayet net olabilecek işler.
türkiye'de spor futboldur ne yazık ki. sonra da efes niye bizimle birleşmiyor, x takım neden parasını bize aktarmıyor falan.
niye aktarsın niye birleşsin seninle?
adamlar 20-30 yıllarını vermişler spora, emek koymuşlar. yarın bir gün senin biz bütçe kısıtlamasına gideceğiz, basketbolda küçülüyoruz demeyeceğin ne malum.
yapılmadı mı geçmişte! bir sene 10 milyon dolar diğer sene 3 milyon dolara oynamadı mı takımlarımız.
bir sene euroleague top 8 görürken ertesi sene 6 kişiyle sezonu bitirmek zorunda kalmadık mı?
bunların hangisi efes gibi bir camiada veya günümüzde fenerbahçe takımında görülebilir?
para falan değil iş. plan-program...
7,5 milyon dolara kadro kurup hiçbir transferinden verim alamaz, çoğu da sakat çıkarsa olay parasal değil yapısaldır.
inşallah aklı selim işlere yöneliriz ama gerçekten umudum yok. türkiye en berbat yöneticilerin ülkesi. en berbatı.
fenerbahçe iyi veya kötü bir yapılanma ile ve istikrar ile erkek basketbolda zirveye çıktı.
bunu yaparken arkalarına ülker gibi yıllık 15 milyon dolarlık bir sponsor aldılar.
zor olmamalı ülkenin büyük şirketlerine galatasaray ismini pazarlamak. ha diyorsanız ki onlar bizim ayağımıza gelsin, evet daha çok bekleriz.
eğer refahın hat safhada olduğu bir ülkede değiseniz veya takımınızın ismi global bir isim değilse sponsorlar senin ayağına gelmez. durduk yere hiç gelmez. senin,
kendi markanı pazarlayabilmenle sponsor bulabilirsin.
dursun özbek galatasaray markasını bırakın pazarlayabilmeyi, var olan değerinin de alaşağı ediyor. çok yazık. acı gerçek, kulübün değeri bir sene daha yüksek ivmeyle azalacak. o noktadan sonra da nasıl toparlarız bir fikrim yok. başımızda iyi demiyorum standart bir yönetim olsa basketbolda çok rahat kafa takımlardan biri oluşturulabilir. basketbolda en büyük bütçeler bile 25 milyon dolar. yani futboldaki 2 oyuncu transferinin maliyeti gibi. mesela donk bizden 1,5 milyon avro alıyor. bonservisine de 2,5 vermiştik. bizden toplam 4,5 alacağını varsaysak bize total maliyeti 7 milyon avro. yani 9 milyon dolar civarı. siz düşünün sadece bir tane çöpü almayıp aynı yatırımı basketbol takımına yapsak şu an devlerle güreşiyor olurduk.
en başta yapılması gerekenler:
1) donanımlı bir scouting ekibi kurulmalı.
2) erkek ve bayan basketbol takımlarının başına yabancı bir direktör getirilmeli. ama işinin ehli olmalı, ucuz etin yahnisi değil.
3) nasıl bir gelecek istediğimizi planlamamız gerekli. genç yatırımlarla uzun sürede gelecek bir proje mi hedefleniyor, bir leipzig projesi benzeri mi hedefleniyor yoksa nokta transferlerle başarı odaklı nötr bir ekonomik politika mı izlenecek? bunların basketbolun içinden gelmiş ve galatasaray'ı canı gönülden seven insanlarca, yabancı uzmanlarca belirlenmesi lazım.
4) tüm bunlar hayata geçirilebilirse emekleme döneminin ergin ataman- oktay mahmuti ikilisinden biriyle, sonraki sıçrayış evresinin daha yüksek seviyelerin adamlarıyla, obra gibi, geçirilmesi taraftarıyım.
gerçekten zor işler değil. sadece bizim futbol odaklı yönetimlerimiz futbola harcayacakları vakti diğer şubelere ayırsa gayet net olabilecek işler.
türkiye'de spor futboldur ne yazık ki. sonra da efes niye bizimle birleşmiyor, x takım neden parasını bize aktarmıyor falan.
niye aktarsın niye birleşsin seninle?
adamlar 20-30 yıllarını vermişler spora, emek koymuşlar. yarın bir gün senin biz bütçe kısıtlamasına gideceğiz, basketbolda küçülüyoruz demeyeceğin ne malum.
yapılmadı mı geçmişte! bir sene 10 milyon dolar diğer sene 3 milyon dolara oynamadı mı takımlarımız.
bir sene euroleague top 8 görürken ertesi sene 6 kişiyle sezonu bitirmek zorunda kalmadık mı?
bunların hangisi efes gibi bir camiada veya günümüzde fenerbahçe takımında görülebilir?
para falan değil iş. plan-program...
7,5 milyon dolara kadro kurup hiçbir transferinden verim alamaz, çoğu da sakat çıkarsa olay parasal değil yapısaldır.
inşallah aklı selim işlere yöneliriz ama gerçekten umudum yok. türkiye en berbat yöneticilerin ülkesi. en berbatı.
